Aphrodisias Antik Kenti, Aydın'ın Karacasu ilçesine bağlı Geyre Köyü sınırları içinde yer alan bir antik yerleşimdir. Karia olarak bilinen antik bölgenin iç kesimlerinde bulunmaktadır. Yakın çevresinde iyi durumda korunagelmiş diğer antik kentler kuzeydoğusundaki Hierapolis (Pamukkale) ve Laodikea ile kuzeybatısındaki Nysa'dır. Antik dünyanın en büyük süs havuzu ve en iyi korunmuş stadyumlarından biri burada yer almaktadır. Aphrodisias, iyi korunmuş mermer ocakları, örenyeri içerisindeki antik dünyaya ün salmış heykeltıraşlık okulu ve müzede sergilenen heykelleri ile Roma dönemi heykeltıraşlık sanatının işlemlerini anlamamıza yardımcı olmaktadır. Afrodisias Antik Kenti, 9 Temmuz 2017'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilmiştir.

Afrodisias Antik Kenti (Türkiye Kültür Portalı)
Tarihsel Gelişim ve Önemi
Afrodisias, MÖ beşinci binyıldan (Geç Kalkolitik Çağ) itibaren iskan görmüştür. MÖ 2. yüzyıl başlarında Hellenistik dönemde Seleukos krallarının teşvikiyle bir Yunan şehir devleti olarak kurulmuştur. Kent yönetimi, MÖ 1. yüzyıl boyunca Roma Cumhuriyeti'nin Anadolu'daki çarpışmalarında sürekli Roma'nın tarafını tutmuş ve bu sadakati nedeniyle MÖ 39'da Roma senatosunca özerklik ve vergilerden muafiyet gibi çeşitli ayrıcalıklarla ödüllendirilmiştir. Bu ayrıcalıkların sağlanmasında Octavianus-Augustus'un eski bir kölesi olan Zoilos'un aracılık ettiği düşünülmektedir ve Zoilos, MÖ 30'lu yıllar boyunca ve 20'li yılların içlerine kadar şehrin en nüfuzlu şahsiyeti olmuştur. Afrodisias'ın en erken mermer yapıları bu döneme ve Zoilos'a aittir.
Roma döneminde Afrodisias orta ölçekli ve ızgara planlı bir kente dönüştürülmüştür. Yetmiş iki hektarlık bir alana ve yaklaşık 10 bin kişilik nüfusa sahip olmasına rağmen mimari tasarım açısından genellikle metropollerde görülen bir görkeme sahiptir. Roma İmparatorluğu'na bağlı Asya eyaletinde özerk bir şehir olan Afrodisias, baş tanrıçası Aphrodite'ye adanan kutsal alanı ve mermer heykeltıraşlık eserleriyle ün salmıştır. Halk, Erken ve Orta Roma döneminde (MS 1. ve 2. yüzyıllar) zenginleşmiş, bu dönemde bir Roma şehrinde olması beklenen tüm kamusal yapılar mermer kullanılarak inşa edilmiştir. 3. yüzyılın sonlarında yeni bir Roma eyaleti olan Karia'nın başkenti ve metropolisi seçilen Afrodisias, Geç Antik Çağ boyunca (MS 4. ve 6. yüzyıllar) klasik yaşam tarzını ve dokusunu, MS 7. yüzyıldaki genel kentsel çöküşe dek korumayı başarmıştır. Bu dönemden sonra kent küçülerek yaşamını sürdürmüş ve 13. yüzyıldan itibaren tüm bölge Türk hakimiyeti altına girmiştir. 1950'lerden itibaren yavaş yavaş terk edilen köyde kalan az sayıdaki hane, 1974'te bir kilometre ötedeki yeni Geyre'ye taşınmıştır. Günümüzde Geyre halkı örenyerinin hemen kuzeybatısındaki yeni yerleşimde yaşamakta ve Afrodisias'taki çalışmalara büyük katkı sağlamaktadır.
Mimari Yapılar ve Kent Planlaması
Afrodisias, Roma döneminde orta ölçekli ve ızgara planlı bir kente dönüştürülmüştür. Yetmiş iki hektarlık bir alana ve yaklaşık 10 bin kişilik nüfusa sahip olmasına rağmen mimari tasarım açısından genellikle metropollerde görülen bir yapıya sahiptir. Erken ve Orta Roma döneminde (MS 1. ve 2. yüzyıllar), bir Roma şehrinde olması beklenen tüm kamusal yapılar mermer kullanılarak inşa edilmiştir. Kent, antik dünyanın en büyük süs havuzlarından birine ve en iyi korunmuş stadyumlarından birine ev sahipliği yapmaktadır.
Önemli Yapılar
Sebasteion: Aphrodite ve Julio-Claudius hanedanına adanmış bir tapınak kompleksidir. 200'e yakın mermer kabartma ile süslüdür, mitolojik hikâyeler ve imparatorluk başarılarını tasvir eden 80 kabartma müzede sergilenmektedir.
Tiyatro: Yaklaşık yedi bin kişilik kapasiteli, iyi korunmuş bir yapıdır. Eğlence ve halk buluşmaları için kullanılırken 7. yüzyılda bir Bizans kalesine dönüştürülmüştür. Şehir arşivinden önemli belgeler içeren Arşiv Duvarı bulunmaktadır.
Güney Agora / Palmiye Parkı ve Havuz: Şehrin ikinci kamusal meydanı olup 170x30 metre boyutlarında bir havuza sahiptir. Havuz, antik çağın en büyük süs yapılarından biridir ve Roma kent parklarıyla benzerlik gösterir.
Sivil Bazilika: Yaklaşık 145x30 metre boyutlarında yönetim, iş ve yargı için kullanılan büyük bir kamu binasıdır. MS 301'de üzerine Diocletianus’un ünlü Tavan Fiyatlar Fermanı yazılmıştır.
Hadrian Hamamı: MS 2. yüzyıl başlarında İmparator Hadrianus’a ithafen inşa edilen bu en büyük hamam; yıkanma tesisi, sosyal merkez ve heykel müzesi işlevi görmüştür.
Tetrapylon Caddesi: Şehir merkezinin doğusundaki anayol olup bir tarihi katman barındırır; dükkanlar, atölyeler ve lüks dairelerin izlerini taşır.
Meclis Binası (Bouleuterion): MS 2. yüzyılda mermer kaplamalı, üstü kapalı küçük bir tiyatro biçiminde yeniden inşa edilen bu yapı, şehirdeki siyasi gücün merkeziydi ve 1700 kişi kapasiteliydi.
Heykel Atölyesi: Meclis Binası'nın kuzeyinde yer alan atölye, taş yontma aleti takımı, yarım bırakılmış heykeller ve eğitim amaçlı parçalarla 4. veya 5. yüzyıl başlarındaki hâliyle bulunmuştur.
Aphrodite Tapınağı ve Kilise: MS 30'larda Zoilos tarafından inşa edilen Aphrodite Tapınağı, MS 500 civarında Başmelek Mikail'e adanmış bazilika planlı bir kiliseye dönüştürülmüştür.
Stadyum: MS 1. yüzyıl sonlarında inşa edilen yaklaşık 30 bin kişilik kapasitesiyle en iyi korunmuş ve en büyük antik stadyumlardan biridir. Atletizm yarışları, gladyatör ve hayvan dövüşlerine ev sahipliği yapmıştır.
Tetrapylon: Aphrodite Kutsal Alanı’nın anıtsal girişidir. MS 2. yüzyılda inşa edilen bol süslemeli bu dörtlü kapı, 1991 yılında büyük oranda orijinal bloklarla restore edilmiştir.
Mermer Ocakları: Kentin kuzeydoğusundaki ocaklar, şehrin inşaat ve heykel malzemesi ihtiyacını karşılamıştır. Ham madde ihracından çok, yontulmuş mermer eserler ihraç edilmiştir.

Afrodisias Antik Kenti (Türkiye Kültür Portalı)
Araştırmalar ve Kazılar
Afrodisias, 18. yüzyıldan bu yana Avrupalı gezginler tarafından ziyaret edilip hakkında çeşitli yayınlar yapılmıştır. Kısa süreli kazı çalışmaları 1904-1905'te P. Gaudin ve G. Mendel, 1913'te A. Boulanger ve 1937'de G. Jacopi tarafından gerçekleştirilmiştir. Sistematik kazılar, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde ve New York Üniversitesi işbirliğiyle devam etmektedir.
Prof. Kenan Erim, 1961-1990 yılları arasında kazı başkanlığını yürütmüştür. Bu dönemde Aphrodite Tapınağı, Tiyatro, Güney Agora, Meclis Binası, Bazilika ve Sebasteion gibi önemli yapılar üzerinde yoğunlaşılan kazılar yapılmıştır. Ortaya çıkarılan buluntular Aphrodisias Müzesi'nde sergilenmektedir.
Prof. Erim'in vefatının ardından 1991 yılından itibaren kazı başkanlığı New York Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nden Prof. R.R.R. Smith'e devredilmiş ve 1995'ten beri Oxford Üniversitesi işbirliğiyle devam etmektedir. Güncel çalışmalar belgeleme, konservasyon, yayın ve buluntuların sergilenmesine odaklanmıştır. Ekip farklı milletlerden uzman ve öğrencilerden oluşmaktadır. Finansal destek New York Üniversitesi, Oxford Üniversitesi, Geyre Vakfı ve çeşitli kuruluşlar tarafından sağlanmaktadır.
2020 yılı itibarıyla yedi ana proje üzerinde yoğunlaşılmıştır: Tetrapylon Caddesi, Kybele Evi, Bazilika, Hadrian Hamamı, Güney Agora Havuzu, Sebasteion Tapınağı ve Aphrodisias Müzesi'ndeki yeni sergi salonu.


