KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Aleksitimi (Duygu Körlüğü)

Sağlık Ve Tıp+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Aleksitimi, bireylerin kendi duygusal deneyimlerini tanımlama, ayırt etme ve ifade etme kapasitesindeki belirgin güçlüklerle karakterize edilen psikolojik bir yapıdır. Yunanca a- (yokluk), lexis (kelime) ve thymia (duygu) sözcüklerinin birleşiminden oluşan terim, "duyguları kelimelere dökememe" anlamını taşır. Bu kavram ilk kez 1970'lerde psikosomatik hastalıklarda gözlenen klinik belirtiler üzerinden tanımlanmış ve duygusal farkındalığın azalmasıyla bağlantılı olarak geliştirilmiştir.


Aleksitimi, yalnızca duyguları ifade etme eksikliği değil; aynı zamanda duyguların bilinçli olarak deneyimlenmesi, algılanması ve düzenlenmesinde de temel bir işlev bozukluğunu ifade eder. Bu özellikleriyle, kişinin kendisi ve çevresiyle ilişkisini derinden etkileyen çok boyutlu bir yapıdır.

Klinik Özellikler ve Semptomlar

Aleksitimik bireyler duygularını anlama ve ifade etme becerilerinde belirgin sınırlılıklar gösterirler. Bu bireylerin klinik profili genellikle şu özellikleri içerir:

  • Duyguların Tanımlanmasında Güçlük: Kendi duygusal durumlarını fark etmekte ve sözel olarak belirtmekte zorlanırlar. Örneğin, üzüntü, öfke veya korku gibi temel duyguları net biçimde tanımlayamazlar.
  • Duyguları Ayırt Etme Sorunu: Fiziksel bedensel duyumlarla duyguları ayırt etmekte güçlük çekerler. Bu nedenle, duygusal rahatsızlıkları genellikle somatik yakınmalar şeklinde ortaya çıkar.
  • Dışa Dönük ve Somut Düşünce Yapısı: Duygular yerine dış dünyadaki nesnel gerçekliklere odaklanma eğilimindedirler. Soyut ve duygusal içerikli düşünceler yerine somut, mantıksal düşünce kalıplarını benimserler.
  • Empati Azlığı ve Sosyal İlişkilerde Güçlük: Duygusal ifadeyi anlamakta ve karşılık vermekte zorlandıkları için sosyal etkileşimlerde kopukluk yaşayabilirler.
  • Duygusal Düzenleme Zayıflığı: Duygusal tepkilerini uygun biçimde düzenleyememeleri nedeniyle içsel stres ve kaygı düzeyleri yüksektir.


Bu özellikler, aleksitimik bireylerde psikosomatik hastalıkların, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik bozuklukların gelişme riskini artırır.

Ölçüm ve Değerlendirme Araçları

Aleksitimi, klinik uygulamada ve araştırmalarda standart ölçüm araçlarıyla değerlendirilmektedir. En yaygın kullanılan ölçekler şunlardır:

  • Toronto Aleksitimi Ölçeği (Toronto Alexithymia Scale - TAS): 20 maddelik TAS-20 formu, aleksitimi ölçümünde altın standart kabul edilir. Ölçek, üç ana alt boyuttan oluşur:
  1. Duyguları Tanımlama Güçlüğü (Difficulties Identifying Feelings - DIF)
  2. Duyguları Ayırt Etme Güçlüğü (Difficulties Describing Feelings - DDF)
  3. Dışa Dönük, Somut Düşünce Tarzı (Externally Oriented Thinking - EOT)


Bu alt boyutlar aracılığıyla bireyin duygusal farkındalık ve ifade kapasitesi nicel olarak değerlendirilir.


  • Diğer Ölçekler ve Klinik Görüşmeler: Araştırmalarda ve klinik pratikte TAS ile birlikte kapsamlı psikiyatrik görüşmeler ve nöropsikolojik testler de kullanılır.


Ölçeklerin kültürlerarası geçerlilik çalışmaları yapılmış olup, farklı ülkelerdeki uygulamalarda güvenilir sonuçlar verdiği kanıtlanmıştır.

Nörobiyolojik Temeller

Son yıllarda aleksitimi üzerine yapılan nörobilimsel araştırmalar, bu durumun altında yatan biyolojik ve sinirsel mekanizmaları açıklamaya yönelmiştir. Bulgular şu şekilde özetlenebilir:

  • Limbik Sistem Fonksiyon Bozuklukları: Duygusal işlemeyle ilişkili amigdala ve hipokampus gibi limbik yapılar, aleksitimili bireylerde fonksiyonel farklılıklar göstermektedir.
  • Prefrontal Korteksin Rolü: Özellikle ventromedial prefrontal korteksin, duygusal farkındalık ve düzenleme süreçlerinde kritik bir rolü vardır. Bu bölgenin işlevselliğindeki azalma aleksitimiye zemin hazırlayabilir.
  • Beyin Ağlarındaki Bağlantı Problemleri: Duygusal deneyimlerin bilişsel işleme entegrasyonunda yer alan beyin ağlarının etkinliğinde bozulmalar olduğu düşünülmektedir.
  • Nörolojik Hastalıklarla İlişkisi: Epilepsi, Parkinson hastalığı gibi nörolojik hastalıklarda aleksitimi düzeylerinde artış gözlenmektedir. Bu durum, hastalıklarda duygusal düzenlemenin bozulduğuna işaret eder.


Bu bulgular, aleksitiminin sadece psikolojik değil aynı zamanda nörobiyolojik bir temele sahip olduğunu göstermektedir.

Psikiyatrik ve Klinik Bağlamda Aleksitimi

Aleksitimi başlangıçta yalnızca psikosomatik hastalıklara özgü bir özellik olarak tanımlanmış olsa da sonraki araştırmalar aleksitiminin depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, somatoform bozukluklar ve madde bağımlılığı gibi çok sayıda psikopatoloji ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.

Aleksitimi, çeşitli psikiyatrik durumlarda sık görülen bir özellik olarak tanımlanmıştır.


  • Anksiyete ve Depresyon: Bu bozukluklarda aleksitimi düzeyleri anlamlı şekilde yüksektir ve semptom şiddetiyle korelasyon göstermektedir.
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Duygusal farkındalığın azalması, travma sonrası gelişen aleksitimi semptomları ile ilişkilidir.
  • Somatoform Bozukluklar: Duygusal deneyimlerin somatik belirtilerle ifade edilmesi, aleksitimik bireylerde yaygın bir klinik tablodur.
  • Nörolojik Durumlar: Epilepsi gibi nörolojik hastalıklarda, aleksitimi hem hastalık sürecini hem de sosyal işlevselliği olumsuz etkileyebilir.


Bu klinik bağlantılar, aleksitiminin tanı ve tedavi süreçlerinde değerlendirilmesinin önemini vurgulamaktadır.

Tedavi Yaklaşımları ve Psikoterapi

Aleksitimi, doğrudan bir hastalık olmamakla beraber, bireyin ruhsal işlevselliği ve psikoterapiye yanıtını etkileyen önemli bir değişkendir. Araştırmalar, psikoterapötik müdahalelerin aleksitimi üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir.


  • Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT): Duygusal farkındalığı artırmaya yönelik teknikler ve bilişsel yeniden yapılandırma ile aleksitimi belirtilerinde azalma sağlanabilir.
  • Duygusal Farkındalık ve İfade Eğitimi: Terapi süreçlerinde duyguların tanımlanması ve ifade edilmesi üzerine yoğunlaşılan müdahaleler, bireyin duygusal deneyimini zenginleştirebilir.
  • Psikodinamik Yaklaşımlar: Duygusal deneyimlerin bilinçdışından farkındalığa çıkarılması ve işlenmesi, aleksitimi üzerinde etkili olabilir.
  • Sonuçlar: Psikolojik tedavi sürecinde aleksitimi puanlarında düşüşler, bireyin genel psikososyal işlevselliğinin ve tedaviye uyumunun artmasıyla paralellik göstermektedir.


Tedavi planları kişiye özel olarak düzenlenmeli, aleksitimik özellikler göz önünde bulundurulmalıdır.

Kaynakça

Batigün, A. D., & Büyükşahin, A. (2008). "Aleksitimi: Psikolojik Belirtiler ve Bağlanma Stilleri". Klinik Psikiyatri Dergisi11(3). Link 


Cameron, Kristjana MD, FRCPC; Ogrodniczuk, John PhD; Hadjipavlou, George MD, MA, FRCPC. “Changes in Alexithymia Following Psychological Intervention: A Review.” Harvard Review of Psychiatry 22(3):p 162-178, May/June 2014 Link


Epözdemir, H. 2012. "Aleksitimi: Psikolojik Bir Semptom Mu, Yoksa Bir Kisilik Özelligi Mi?" Türk Psikoloji Yazilari 15, no. 30: 25. Link


Koçak, Recep. "Aleksitimi: Kuramsal Çerçeve, Tedavi Yaklaşımları ve İlgili Araştırmalar." Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, no. 2 (May 1, 2002): 183–212. Link


Sevindi, Tuncay, and Hatice Kumcagız. "Ortaöğretim Öğrencilerinin Aleksitimi Düzeyleri ile İletişim Becerileri Arasındaki İlişki." Kastamonu Eğitim Dergisi 26, no. 4 (July 15, 2018): 1335–1343. Link


Şaşıoğlu, Miray, Çağla Gülol, and Ahmet Tosun. "Aleksitimi Kavramı." Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 5, no. 4 (December 1, 2013): 507–527. Link

Günün Önerilen Maddesi
6/18/2025 tarihinde günün önerilen maddesi olarak seçilmiştir.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarHacer Büşra Aslan18 Haziran 2025 12:01
KÜRE'ye Sor