KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Travma Sonrası Gelişim

fav gif
Kaydet
kure star outline

Travma Sonrası Gelişim (TSG), bireylerin kanser gibi ciddi hastalıklar, bir yakının kaybı, doğal afetler, savaş, cinsel saldırı veya diğer yaşamı tehdit eden olaylar gibi yüksek düzeyde stres içeren ve zorlu yaşam krizleriyle verdikleri mücadelenin bir sonucu olarak deneyimledikleri olumlu psikolojik değişimleri tanımlayan bir kavramdır. Bu kavram, travmatik bir olayın ardından kişinin sadece hayatta kalmasının veya eski işlevsellik düzeyine dönmesinin ötesinde, psikolojik bir dönüşüm yaşayarak önceki durumundan daha ileri bir düzeye gelmesini ifade eder. Gelişim, travmadan kurtulan kişilerde hem niceliksel hem de niteliksel değişiklikler yaratır. Ancak travma sonrası gelişim yaşanması, kişinin psikolojik sıkıntı yaşamadığı veya yaşamayacağı anlamına gelmemektedir; stres tepkileri ve büyüme sıklıkla bir arada görülebilir. 

Tanım ve Kavramsal Çerçeve

Travma sonrası gelişim, travmanın kendisinden değil, travmatik olayın yarattığı zorlu mücadele sürecinden kaynaklanan olumlu bir sonuçtur. Bu olgu, bir başa çıkma mekanizmasından daha fazlasını ifade eder; hem bir sonuç hem de devam eden bir deneyimdir. Kavram, "öldürmeyen acı güçlendirir" sözüyle özetlenebilecek bir fenomeni bilimsel bir çerçevede inceler. 


Travma sonrası gelişim; öz dayanıklılık (resilience), uyum (sense of coherence) ve dayanıklılık (hardiness) gibi benzer kavramlardan ayrılır. Öz dayanıklılık, olumsuz koşullarda etkili bir adaptasyonu içeren dinamik bir süreci ifade ederken , travma sonrası gelişim, bir dönüşüm kalitesine veya işlevsellikte niteliksel bir değişime işaret eder. Tedeschi ve Calhoun (2004), travma sonrası gelişim gösteren bireylerin yaşadığı sıkıntı seviyesinin, öz dayanıklılığı yüksek bireylerden daha fazla olabildiğini belirtmektedir【1】 . 

Tarihsel Gelişim

Travmatik olayların insan psikolojisi üzerindeki etkileri uzun zamandır bilinmektedir. "Travma" kelimesinin etimolojik kökeni M.Ö. 1500'lü yıllara, Sümer yazılarına kadar dayanmaktadır. Antik metinlerde, zorlu deneyimlerin ve acı çekmenin kişiyi bilgeliğe veya daha yüksek bir ruhsal duruma ulaştırabileceği fikri yer almaktadır. Hinduizm, Budizm, İslam ve erken dönem Hristiyanlık gibi inanç sistemlerinde acı çekmenin dönüştürücü gücüne dair unsurlar bulunmaktadır. 


Psikoloji literatüründe travma, uzun süre yalnızca patolojik sonuçlarıyla ele alınmıştır. Özellikle 19. yüzyıldan itibaren savaş ve sivil felaketlerin neden olduğu ruhsal sorunlar incelenmeye başlanmıştır. I. Dünya Savaşı'ndan sonra "travmatik nevroz", II. Dünya Savaşı'ndan sonra ise toplama kamplarından kurtulanlar ve savaşan askerler üzerinde yapılan çalışmalarla "muharebe nevrozu" gibi tanılar kullanılmıştır. Bu süreç, 1980 yılında Travma Sonrası Stres Bozukluğu'nun (TSSB) Amerikan Psikiyatri Birliği'nin DSM-III tanı kılavuzuna girmesiyle sistemli bir hale gelmiştir. 


Travmatik deneyimlerin olumlu sonuçlarına yönelik bilimsel ilgi ise 1990'lı yıllarda ortaya çıkmıştır. Richard Tedeschi ve Lawrence Calhoun, bu alandaki çalışmalarıyla travma sonrası gelişim kavramını sistemli bir şekilde tanımlayan ve araştıran öncü isimler olmuşlardır. 

Travma Sonrası Gelişimin Alanları

Tedeschi ve Calhoun, travma sonrası gelişimin genellikle beş ana alanda ortaya çıktığını belirtmiştir. Bu değişim, tek bir alanda sınırlı kalmayıp, kişinin hayatının birden fazla boyutunda kendini gösterebilir. 

Yaşamın Daha Fazla Takdiri ve Değişen Öncelikler

Travmatik bir olayla yüzleşmek, bireyin yaşamın geçiciliğini ve kırılganlığını fark etmesine neden olabilir. Bu farkındalık, kişinin hayattaki önceliklerini yeniden değerlendirmesine ve daha önce önemsiz görülen günlük olaylardan ve küçük şeylerden daha fazla keyif almasına yol açabilir. 

Diğerleriyle Daha Sıcak ve Yakın İlişkiler

Kriz anında bireyler, ailelerinden ve arkadaşlarından destek arayışına girerler. Yaşananlar hakkında kendini açma ve destek görme deneyimi, kişilerarası ilişkilerde daha fazla yakınlık, samimiyet ve duygusal bağ algılanmasıyla sonuçlanabilir. Bazı ilişkiler zayıflayabilirken, bazıları daha anlamlı bir hale gelebilir. 

Daha Yüksek Bir Kişisel Güç Algısı

Travmatik bir deneyimle başarılı bir şekilde mücadele etmek, bireyin kendi gücünü ve becerilerini fark etmesini sağlayabilir. Kişi, "eğer bunun üstesinden geldiysem, her şeyin üstesinden gelebilirim" şeklinde bir düşünce geliştirerek gelecekteki zorluklarla başa çıkma konusunda kendine daha fazla güvenir. Bu durum, kişinin kırılganlık algısıyla birlikte var olur. 

Yeni Olasılıkların Fark Edilmesi

Travma, bireyin eski yaşam yolunu ve varsayımlarını sarsarak yeni yollar ve seçenekler keşfetmesine neden olabilir. Kişi, daha önce mümkün görmediği yeni hedefler belirleyebilir veya yaşam felsefesinde değişiklikler yaparak yeni fırsatlara yönelebilir. 

Spiritüel ve Varoluşsal Gelişim

Travmatik deneyimler, bireylerin dini veya manevi inançlarını sorgulamasına ve bu konularda bir gelişim yaşamasına yol açabilir. Bazı kişiler için daha yüksek bir güce olan inanç artarken , dindar olmayan kişiler de manevi alanda bir büyüme yaşayabilirler. 

Kuramsal Yaklaşımlar

Travma sonrası gelişimi açıklayan temel modellerden biri, bilişsel süreçlere odaklanır. Bu yaklaşıma göre travma, bireyin dünya ve kendisi hakkındaki temel varsayımlarını sarsar. 

Janoff-Bulman'ın Temel Varsayımlar Modeli

Bu modele göre insanlar, dünyayı anlamlandırmak için üç temel varsayıma sahiptir: dünyanın temelde iyi bir yer olduğu, dünyanın anlamlı ve adil olduğu (insanların hak ettiklerini yaşadığı) ve kendilerinin değerli olduğu varsayımı. Travmatik olaylar, bu varsayımları parçalayarak bireyin dünyayı tehlikeli, anlamsız ve kendini yetersiz olarak algılamasına neden olabilir. Travma sonrası gelişim, bireyin bu yıkılan varsayımları yeniden yapılandırmak için girdiği bilişsel işlemleme sürecinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. 

Planlı ve Plansız Değişim Modelleri

Literatürde travma sonrası gelişimle ilgili modeller, planlı ve plansız değişimler olarak iki başlık altında ele alınabilir. Planlı değişim modelleri genellikle psikoterapi gibi aracılarla yaşanan değişimi tanımlarken , plansız değişim modelleri, COVID-19 salgını veya doğal afetler gibi kontrol edilemeyen dışsal olaylarla mücadele sonucunda ortaya çıkan değişimi açıklamayı amaçlar. 

Travma Sonrası Gelişimi Etkileyen Faktörler

Travma sonrası büyüme, çeşitli bireysel ve çevresel faktörlerden etkilenen karmaşık bir süreçtir. 

Bireysel Faktörler

Kişilik özellikleri, gelişimi etkileyen önemli bir faktördür. Araştırmalar, dışadönüklük, deneyimlere açıklık, uzlaşıcılık gibi kişilik özelliklerinin travma sonrası gelişim ile pozitif ilişkili olduğunu göstermektedir. Sorun ve duygu odaklı başa çıkma yöntemleri de gelişimle pozitif bir ilişki gösterirken , inkâr ve duyguları bastırma gibi yöntemler olumsuz sonuçlarla ilişkilendirilmiştir. Travmaya ilişkin duyguları ve düşünceleri başkalarıyla paylaşmak (duygusal kendini açma), bilişsel işlemlemeyi kolaylaştırarak gelişime katkı sağlayabilir. 

Çevresel Faktörler

Sosyal destek, başa çıkma sürecini ve travmatik deneyime uyumu etkileyerek gelişim için belirleyici bir rol oynayabilir. Sosyokültürel değişkenler de önemlidir. Bazı çalışmalar kadınların, gençlerin ve daha yüksek eğitim düzeyine sahip kişilerin travma sonrası gelişim bildirme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Ancak cinsiyet gibi faktörlerle ilgili bulgular tutarlı değildir; bazı araştırmalar anlamlı bir ilişki bulurken , bazıları bulmamıştır. 

Uygulama ve Araştırma Alanları

Travma sonrası gelişim fenomeni, çok geniş bir yelpazedeki travmatik olaylarla bağlantılı olarak incelenmiştir. Bu alanlar arasında şunlar yer almaktadır:


  • Doğal Afetler: 1999 Marmara Depremi gibi büyük depremler. 
  • Ciddi Hastalıklar: Kanser, HIV, kalp krizi, kemik iliği nakli gibi yaşamı tehdit eden hastalıklar. 
  • İnsan Kaynaklı Felaketler ve Şiddet: Savaş, cinsel saldırı, cinsel istismar, terör saldırıları, rehin alınma ve göç. 
  • Toplumsal Travmalar: COVID-19 pandemisi gibi tüm toplumu etkileyen salgın hastalıklar. 
  • Kişisel Kayıplar ve Krizler: Bir yakının ölümü, boşanma gibi olaylar. 

Ölçüm ve Değerlendirme

Travma sonrası gelişimi ölçmek amacıyla çeşitli ölçekler geliştirilmiştir. Bu ölçekler arasında en yaygın kullanılanlardan bazıları şunlardır【2】 :

  • Travma Sonrası Gelişim Envanteri (Posttraumatic Growth Inventory - PTGI): Tedeschi ve Calhoun (1996) tarafından geliştirilmiştir ve alanda en sık kullanılan ölçüm aracıdır. 
  • Strese Bağlı Büyüme Ölçeği (Stress-Related Growth Scale - SRGS): Park ve arkadaşları (1996) tarafından geliştirilmiştir. 
  • Görünümdeki Değişiklikler Anketi (Changes in Outlook Questionnaire): Joseph ve arkadaşları (1993) tarafından geliştirilmiştir. 
  • Algılanan Fayda Ölçeği (Perceived Benefit Scale): McMillen ve Fisher (1998) tarafından geliştirilmiştir. 


Kaynakça

Duman, Nesrin. "Travma sonrası büyüme ve gelişim." Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi 4, no. 7 (2019): 178–184. Erişim 30 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/646947.

Ermiş, Ece Naz, ve Seda Bayraktar. “Travma sonrası gelişim perspektifinden gelişimsel eğride yeni bir kuşak olarak COVID-19.” International Journal of Social Sciences and Education Research 7, no. 1 (Ocak 2021): 95–105. Erişim 30 Haziran 2025. https://doi.org/10.24289/ijsser.832543.

Güven, Kübra. Marmara depremini yaşayan yetişkinlerin algıladıkları sosyal destek düzeyleri ile travma sonrası gelişim ve depresyon arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Psikoloji Anabilim Dalı, 2023. Erişim 30 Haziran 2025. https://www.proquest.com/openview/c4e437596f88de7c4d26bd12c02768d7/1?pq-origsite=gscholar&cbl=2026366&diss=y.

Özyanık, Tuğba, ve Sultan Tarlacı. "Toplumsal travma döneminde travma sonrası gelişim ve temel inançlardaki sarsılmalar." Gelişim ve Psikoloji Dergisi 3, no. 6 (2023): 121–142. Erişim 30 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/en/pub/gpd/article/1041345.

Dipnotlar

[1]

Duman, Nesrin. “Travma Sonrası Büyüme ve Gelişim.” Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi 4, no. 7 (2019): 180

[2]

Duman, Nesrin. “Travma Sonrası Büyüme ve Gelişim.” Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi 4, no. 7 (2019): 181-182.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarYunus Emre Yüce30 Haziran 2025 15:19
KÜRE'ye Sor