İhsan Oktay Anar’ın 2005 yılında İletişim Yayınları'ndan yayımlanan Amat adlı romanı, 17. yüzyılda Osmanlı donanmasına ait bir gemide geçen olaylar üzerinden bireyin günah, kader ve ceza kavramlarıyla ilişkisini, alegorik ve mistik bir anlatımla ele almaktadır.
Amat İlk Baskı - 2005 (Goodreads)
Kitabın Konusu
Amat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde geçer. Amat ismini taşıyan kalyon, korsanlara karşı sefere çıkmak üzere hazırlanır. Gemi mürettebatı, çeşitli suçlar işlemiş gönüllülerden oluşur. Geminin kaptanı, Diyavol Paşa adında karanlık bir figürdür. Gemideki herkes, geçmişinde işlediği suçun kefaretini ödemek üzere bu sefere katılmıştır. Sefer sırasında mürettebat, saldıracakları gemilerin Osmanlı’ya ait olduğunu fark eder. Gemi ve mürettebatın aslında kendilerini hedef aldıkları ortaya çıkar. Roman, zamanın döngüsel ilerleyişi ve karakterlerin kaderlerinden kaçamama durumuyla şekillenir.
Dil ve Üslup
Roman, Osmanlı Türkçesi etkisinde tarihsel terminolojiyle bezenmiş bir dille kaleme alınmıştır. Anlatım ironik, sembolik ve yer yer mitolojik göndermelere sahiptir. Yazarın postmodern ve alegorik anlatı özellikleri metnin genel yapısını belirlemektedir.
Ana Temalar
Günah ve kefaret
İrade ve kader ilişkisi
Gerçeklik ile kurgu sınırları
Metaforik kullanımlar
Özet
I. Bölüm: Seferin Başlangıcı
Amat adlı kalyon, iki Osmanlı gemisini batıran korsanları bulmak amacıyla sefere çıkar. Mürettebat, geçmişinde günah işlemiş kişilerden seçilir. Gemi seferine salı günü başlar, bu durum uğursuzluk kabul edilmektedir.
II. Bölüm: Savaş ve Gerçek
Geminin kaptanı Diyavol Paşa, mürettebatı Osmanlı gemilerine saldırmaya ikna eder. Saldırılan gemilerin Osmanlı’ya ait olduğunu fark eden mürettebat, işledikleri günahların bedelini bu seferle ödediklerini düşünmeye başlar. Gemideki herkes geçmişiyle yüzleşmeye başlar.
III. Bölüm: Yüzleşme ve Döngü
Gemi seferine devam ederken saldırdıkları gemilerdeki kişilerin, aslında kendilerinin birer yansıması olduğunu fark ederler. Bu durum, zamanın döngüsel işleyişi ve karakterlerin yazgılarından kaçamayacaklarını gösterir. Kaptan Diyavol Paşa'nın doğaüstü varlığı ortaya çıkar.
IV. Bölüm: Sonsuz Seyir
Gemideki herkes, geçmişiyle yüzleşmiş olsa da sonuç değişmez. Hikâye, anlatıcı Musa Efendi'nin torunlarına yaşananları aktarmasıyla sonlanır. Gemi ve yolculuk, bir cehennem alegorisi hâline gelir.
Karakterler
Diyavol Paşa: Geminin kaptanıdır. Gerçekte Şeytan’ı temsil eder. Mürettebatın günahlarını bilir ve onları manipüle eder.
Kırbaç Süleyman Reis: Bilgiye meraklıdır. Yasak kitap okur. Etik ile bilgi arasında sıkışır.
Ali Reis: Süleyman’ın karşıtı olarak düşünülür. Pratik aklı temsil eder.
Hamamcı Musa Efendi: Kurgu dışı anlatıcıdır. Olayları gelecek kuşaklara aktaran kişidir.
Semboller ve Anlamlar
Amat Gemisi: Cehennem metaforudur. Günahkârların cezalandırıldığı bir mekân olarak işlev görür.
Zaman: Döngüseldir. Geçmiş ve gelecek birbirinin tekrarına dönüşür.
Yasak Kitap: Bilginin sınırları ve hakikatin taşıdığı tehlikeyi simgeler.
Kaptan: Tanrısal cezalandırıcı rolünü üstlenmiş şeytani figürdür.


