KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

BlogGeçmiş
Blog
Avatar
Ana YazarElif Nur Çetinkaya29 Ekim 2025 13:46

Amerikan Rüyasının Eşiği: Ellis Adası

Siyaset Ve Uluslararası İlişkiler+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Amerika Birleşik Devletleri, tarih boyunca göçmenlerin şekillendirdiği bir toplum olarak dikkat çeker. Farklı dönemlerde Avrupa, Asya ve Orta Doğu’dan gelen milyonlarca insan, ekonomik, siyasi veya dinî nedenlerle yeni bir yaşam kurma umuduyla Amerika’ya yönelmiştir. Bu göç tarihinin sembolü hâline gelen Ellis Adası, 1892 ile 1954 yılları arasında yaklaşık 12 milyon göçmenin ülkeye giriş yaptığı bir "kapı” olarak işlevi görmüştür. Ancak bu ada yalnızca bir kontrol noktası değil, aynı zamanda Amerikan kimliğinin ve çok kültürlü yapısının doğduğu simgesel bir mekândır.

Ellis Adası’nın Tarihsel İşlevi

Ellis Adası, 19. yüzyıl sonlarında ABD’de artan göç akınını düzenlemek amacıyla kurulmuştur. Öncesinde göçmenlerin kabulü, New York’taki Castle Garden merkezinde yürütülmekteydi; ancak kapasitenin yetersiz kalmasıyla, 1892’de Ellis Adası resmî göç kabul merkezi hâline getirildi.


Adada uygulanan sağlık ve kimlik kontrolleri, dönemin Amerika’sında göçmenlik politikasının disiplinci karakterini yansıtır. Doktorların hastalık şüphesi gördükleri kişilerin omuzlarına tebeşirle “C” (göğüs), “E” (göz), “H” (kalp) gibi harfler yazmaları, tıbbi muayenenin şüphesiz ne kadar ayrıntılı ve dışlayıcı biçimde yürütüldüğünü de gösterir.


20. Yüzyıl Başlarında Ellis Adası’na Yeni Gelen Göçmenleri Temsil Eden Görsel (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur)

Bu süreç, Amerika’nın sanayileşme döneminde ihtiyaç duyduğu iş gücünü denetleme isteği ile ulusal güvenlik kaygıları arasındaki gerilimi de yansıtmaktadır. Amerika, duyduğu bu kaygının altında ihtiyaç duyduğu işçi gücünü elde etme noktasında her ne kadar olanak sağlasa da aynı zamanda dönemin buhranlı siyaset sahnesinde yerini iyi almak ister. Başlangıçta göçmen kabulü görece serbestken, 20. yüzyılın başında çıkarılan yasalarla okuryazarlık testleri ve ülke kotaları getirilmiştir. Bu durum, özellikle Avrupa dışından gelen grupların Amerika’ya girişini zorlaştırmıştır.

Göç ve Amerikan Ana Akımı

Ellis Adası’nın tarihsel işlevi, ABD’nin asimilasyon ve çok kültürlülük politikalarıyla yakından ilişkilidir. Amerika, göçmen çeşitliliğiyle erken dönemden itibaren iki farklı toplumsal siyaset arasında gidip gelmiştir: Biri asimilasyon politikası, diğeri ise çok kültürlülük anlayışıdır.


“Erime potası” (melting pot) metaforu bu noktada uzun yıllar Amerika’nın farklı kültürleri tek bir ulusal kimlikte eritme çabasını temsil etmiştir. Chicago Sosyoloji Okulu’nun öncülük ettiği bu yaklaşımda, göçmenlerin “Amerikan ana akımına” tam katılımı, toplumsal birliğin ön koşulu sayılmıştır. Bununla birlikte, 20. yüzyılın ikinci yarısında çok kültürlülük söylemi ön plana çıkmış ve göçmen kimliklerinin korunması, toplumsal zenginliğin bir parçası olarak görülmeye başlanmıştır.


Ellis Adası bu dönüşümün somut bir sembolü hâline gelmiştir. Bir dönem ayrıştırma ve seçme mekânı olan ada, 1976’da ulusal anıt statüsü kazanarak Göç Tarihi Müzesi'ne dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm, Amerika’nın göç geçmişine bakışındaki ideolojik değişimin bir ifadesidir.

Türk Göçmenlerin Deneyimi

Türk göçü bağlamında Ellis Adası, Osmanlı’nın son döneminde başlayan ve 20. yüzyıl boyunca süren göç hareketinin de tanığı olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’ndan ABD’ye ilk kayda değer göç dalgası 19. yüzyılın son çeyreğinde gerçekleşmiş, bu göçmenlerin çoğu ekonomik nedenlerle Anadolu’nun doğusundaki kırsal bölgelerden ayrılmıştır.


Genç, bekar erkeklerden oluşan bu göçmenler, sanayileşen Amerika’da düşük ücretli işlerde çalışmak üzere New York, Chicago ve Detroit gibi şehirlere yönelmiştir.【1】 Bu ilk kuşak göçmenlerin çoğu Amerika’ya geçici bir uğrak gözüyle bakmış, kazandıkları parayla Türkiye’ye dönmeyi amaçlamıştır ancak bir kısmı kalıcı hâle gelmiş ve farklı etnik gruplarla evlilikler yoluyla Amerikan toplumuna dâhil olmuştur. Bu göçmenlerin kimlik tanımlarının “Türk”ten ziyade “Osmanlı” veya “Müslüman” şeklinde olduğunu; dolayısıyla ulusal kimliğin değil, dinî aidiyetin belirleyici rol oynadığını vurgular. Aynı zamanda bu tanımlama, 19. ve 20. yüzyılda milliyetçilik akımının küresel çapta imparatorlukların varlıklarını tehdit eden bir durum olmasına rağmen yapılması, imparatorlukların yüzyıllardan beridir bıraktıkları tesirin gücüne de bir örnektir.


Ellis Ada'sındaKİ Göçmenlerİ Anlatan İçerik (History)

Hafıza Mekânı Olarak Ellis Adası

Ellis Adası, göçmen deneyiminin yalnızca tarihsel değil, aynı zamanda kültürel ve duygusal bir hafıza mekânı olarak da önem taşır. Ada günümüzde fotoğraf, edebiyat ve çağdaş sanat aracılığıyla göçmenliğin kolektif bellekteki yerini temsil eder. Amerikalı sosyolog ve fotoğrafçı Lewis Hine, 1900’lerin başında Ellis Adası’nda çektiği portrelerle, göçmenleri bir “tehdit” olarak değil, insan onurunun taşıyıcısı bireyler olarak betimlemiştir. Bu fotoğraflar, göçün yalnızca ekonomik bir olgu değil, kimlik ve aidiyet mücadelesi olduğunu da gözler önüne serer.


Hine’ın objektifinde görülen göçmenler, modern Amerikan toplumunun temel taşlarıdır. Bu yönüyle Ellis Adası, bireysel hikâyeler ile ulusal kimliğin kesiştiği bir sembole dönüşmüştür. Ada, bugün yalnızca geçmişin tanığı değil; farklı kültürlerin Amerika’da bir arada yaşama çabasının da hatırlatıcısıdır.


ABD'ye Göç Eden Bir Aile (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur)

Ellis Adası, Amerika Birleşik Devletleri’nin göç tarihiyle özdeşleşmiş bir mekân olmanın ötesinde, modern dünyanın kültürel çoğulculuk tartışmalarına ışık tutan bir bellek alanıdır. Bir dönem seçme, eleme ve dışlama mekânı olan bu ada, bugün farklılıkların tanındığı bir ortak hafıza merkezine dönüşmüştür. Türk göçmenler de dâhil olmak üzere milyonlarca insanın hikâyesini barındıran Ellis Adası, bireysel umutların ve küresel göç tarihinin sembolik başlangıç noktası olarak varlığını sürdürmektedir.

Kaynakça

Kaya, İlhan. “Amerikalı Türkler [Turkish Americans].” Coğrafi Bilimler Dergisi 4, no. 2 (2006): 1–13. Erişim 29 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/691458


Şan, Mustafa Kemal ve İrfan Haşlak. “Asimilasyon ile Çokkültürlülük Arasında Amerikan Anaakımını Yeniden Düşünmek [Between Assimilation and Multiculturalism: Rethinking the American Mainstream].” Akademik İncelemeler Dergisi 7, no. 1 (2012): 29–50. Sakarya: Sakarya Üniversitesi. Erişim 29 Ekim 2025.https://www.researchgate.net/publication/338037380_Asimilasyon_ile_Cokkulturluluk_Arasinda_Amerikan_Anaakimini_Yeniden_Dusunmek_Between_Assimilation_And_Multiculturalism_Rethinking_The_American_Mainstream


YouTube. “Ellis Island: Gateway to America.” YouTube video, 5:12. Yükleyen: National Archives, 15 Ocak 2020. Erişim 30 Ekim 2025. https://www.youtube.com/watch?v=bDNKHWzQiz8

Dipnot

[1]

İlhan Kaya, “Amerikalı Türkler,” Coğrafi Bilimler Dergisi 4, no. 2 (2006): 4, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/691458


Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Blog İşlemleri

KÜRE'ye Sor