Anadolu Ajansı

Genel Kültür+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
an.jpg
Anadolu Ajansı
Kuruluş Tarihi:
6 Nisan 1920
Kurucular:
Mustafa Kemal AtatürkHalide Edib AdıvarYunus Nadi (Abalıoğlu)
Kuruluş Amacı:
Türkiye’nin Milli Mücadele döneminde sesini duyurmak ve bağımsız haber kaynağı sağlamak.İtilaf Devletleri’nin sansürüne karşı Anadolu’dan doğru bilgi yaymak.
İlk Yayın Yeri:
Ankara
Genel Merkezi:
AnkaraTürkiye
Uluslararası Yayınlar:
TürkçeİngilizceArapçaFransızcaRusçaBoşnakçaFarsçaKürtçe ve daha fazlası
Faaliyet Alanları:
Haber ajanslığıCanlı yayın hizmetleriFotoğraf ve video dağıtımıUluslararası muhabir ağı
Misyonu:
Doğru/ tarafsız/ hızlı ve güvenilir haber sunmakTürkiye’nin küresel haber arenasında sesi olmak
Tarihi Önemi:
Milli Mücadele döneminde halkın doğru bilgiye ulaşmasında kilit rol oynadıTürkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmî haber ajansıdır
Slogan:
“Haberin kaynağı”
Web Sitesi:
https://www.aa.com.tr/

Anadolu Ajansı (AA), 6 Nisan 1920 tarihinde, Türkiye’de bağımsızlık mücadelesinin sürdüğü dönemde, Ankara’da kurulmuştur. Ajansın kuruluşu, İstanbul’un işgal edilmesiyle birlikte, sansür altındaki basına alternatif olacak bağımsız bir haber kaynağı ihtiyacından doğmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın öncülüğünde gerçekleşen bu girişim, halkı doğru bilgilendirme ve Milli Mücadele’nin sesini Anadolu’dan duyurma amacı taşımıştır. Kuruluş çalışmalarında gazeteci Yunus Nadi (Abalıoğlu) ve yazar Halide Edip (Adıvar) öncü rol oynamıştır.


Anadolu Ajansı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı öncesinde faaliyetlerine başlamış ve Meclis’in çıkardığı ilk kararları halka duyuran kurum olmuştur. İlk bültenini 12 Nisan 1920’de yayımlayan ajans, kuruluşundan itibaren Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dönüşüm süreçlerine tanıklık etmiş, bilgi akışının düzenli ve güvenilir biçimde sağlanmasında önemli görev üstlenmiştir.


1 Mart 1925 tarihinde anonim şirket statüsü kazanan Anadolu Ajansı, zamanla kurumsal yapısını geliştirerek hem yurt içi hem de yurt dışındaki yayın ağını genişletmiştir. Günümüzde çok dilli haber hizmeti sunan ajans, Türkiye’nin en köklü medya kuruluşlarından biri olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.


AA.

Kuruluş Süreci ve Tarihsel Arka Plan

Anadolu Ajansı'nın kuruluşu, Osmanlı Devleti’nin son döneminde yaşanan siyasi gelişmelerin ve basın alanındaki kısıtlamaların doğrudan bir sonucudur. 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi ve Meclis-i Mebusan’ın dağıtılması, Anadolu’da yeni bir siyasal merkezin ve bu merkeze bağlı haberleşme ağlarının kurulmasını gerekli kılmıştır. İşgal altındaki İstanbul’da basın sansür altındaydı ve kamuoyunun doğru bilgiye erişimi büyük ölçüde engellenmişti. Bu ortamda, bağımsızlık hareketinin sürdürüldüğü Ankara’da, kamuoyunu doğru bilgilendirecek bir ajansın kurulması fikri doğdu.


Bu süreçte İstanbul’dan Anadolu’ya geçen aydınlar arasında yer alan gazeteci Yunus Nadi Abalıoğlu ve yazar Halide Edip Adıvar, 31 Mart 1920 tarihinde Geyve’de bir araya geldiler. Ankara’ya ulaşmadan önce burada yaptıkları görüşmede, yeni bir haber ajansına duyulan ihtiyaç dile getirildi ve kurulacak ajansın adının “Anadolu Ajansı” olması kararlaştırıldı. Bu karar, hem ajansın coğrafi kökenine hem de temsil etmek istediği ulusal bağımsızlık mücadelesine bir göndermeydi.


Yunus Nadi ve Halide Edip, birkaç gün sonra Ankara’ya ulaştılar ve Mustafa Kemal Paşa’nın karargâhı olan Ziraat Mektebi’nde ajansın kurulmasına yönelik hazırlıklara başlandı. Anadolu Ajansı’nın ilk toplantısı 6 Nisan 1920 tarihinde bu binada yapıldı ve ajans resmen kuruldu. Mustafa Kemal Paşa, 8 Nisan 1920 tarihli bir genelgeyle Anadolu Ajansı’nın kurulduğunu tüm vilayetlere duyurdu.


Kuruluş aşamasında ajansın yayın faaliyetleri, tamamen Milli Mücadele'nin amaçlarına hizmet edecek şekilde yapılandırıldı. Ajans, haberlerin telgrafla taşraya iletilmesi, bildirilerin dağıtılması ve TBMM’nin alacağı kararların halka duyurulması gibi işlevleri üstlendi. Bu yönüyle Anadolu Ajansı, yalnızca bir basın organı değil, aynı zamanda yeni oluşmakta olan siyasal düzenin bilgi kanallarından biri haline geldi.


Anadolu Ajansı İnfografiği.

Kurtuluş Savaşı’ndaki Rolü

Anadolu Ajansı, kuruluşundan itibaren Kurtuluş Savaşı’nın iletişim ve propaganda mekanizmasının temel unsurlarından biri olarak işlev gördü. Ajansın en önemli görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin faaliyetlerini, alınan kararları ve cephedeki gelişmeleri halka doğru ve hızlı biçimde duyurmaktı. Bu süreçte AA, hem Anadolu’da yaşayan halkı hem de dış kamuoyunu bilgilendirme görevini üstlendi.


Ajans, 12 Nisan 1920 tarihinde ilk bültenini yayımladı. Bu ilk yayında, İstanbul’daki sansürlü basına karşı halkın dikkatinin çekilmesi ve Anadolu’dan yapılan yayınların takip edilmesi çağrısı yer aldı. İzleyen günlerde Anadolu Ajansı, TBMM’nin çıkardığı ilk yasaları, hükümet açıklamalarını ve savaşla ilgili gelişmeleri düzenli olarak yayınladı. Bu haberler, çoğunlukla telgrafla Anadolu’daki mülki idarecilere ulaştırılıyor ve yerel gazeteler aracılığıyla halka duyuruluyordu.


Ajansın haberleri, halkın savaş sürecine dair morallerini yüksek tutma, bilinçlendirme ve yeni yönetimle kurulan bağı iletişim yoluyla pekiştirme açısından stratejik önem taşıyordu. Bununla birlikte Anadolu Ajansı, dış basına da düzenli olarak bilgi servis etmeye başladı. Bu sayede Türkiye’deki gelişmelerin Batı kamuoyuna yansıtılması sağlandı ve bağımsızlık mücadelesinin meşruiyeti anlatılmaya çalışıldı.


Ajansın yayınlarında yalnızca resmi haberler değil, aynı zamanda halkı yönlendiren bildiriler, demeçler ve çeşitli telgraflar da yer aldı. Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmalar da Anadolu Ajansı aracılığıyla yayımlandı. Böylece ajans, savaş süresince Ankara’daki siyasal merkezin halkla olan en güçlü iletişim kanalı haline geldi.


Kurtuluş Savaşı'nın sonuna dek AA, düzenli olarak yayın yaptığı gibi, savaş sonrası kurulacak olan yeni devlet yapısının da temel bilgi ve haber aktarım organı olmaya devam etti. Bu dönemde edindiği işlev ve güvenilirlik, Cumhuriyet döneminde kurumsal yapısının temelini oluşturdu.

İlk Yayınlar ve İçerik Politikası

Anadolu Ajansı'nın ilk yayınları, Milli Mücadele'nin başlangıç evresindeki temel iletişim stratejisini yansıtan bir nitelik taşır. Ajansın amacı, halkı bilgilendirmekten öte; yeni kurulan siyasal otoriteyi tanıtmak, meşruiyetini pekiştirmek ve savaş sürecinde kamuoyunu yönlendirmekti. Bu doğrultuda içerikler, hem haber hem de yönlendirici kamu bilgilendirme unsurları taşıyordu.


İlk bülten, 12 Nisan 1920 tarihinde yayımlandı. Bu yayında, İstanbul’daki işgal güçlerinin kontrolündeki basının güvenilir olmadığı vurgulanarak, halkın Anadolu’dan yapılan resmi haber kaynaklarına yönelmesi gerektiği ifade edildi. Bu metin, ajansın yalnızca haber aktaran bir kurum değil, aynı zamanda halkı bilgilendirme ve yönlendirme işlevi üstlendiğini de ortaya koyuyordu. İçerik bakımından ajans, üç ana başlık altında yayın yapmaya başladı:


  • Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkan yasa ve kararnameler,
  • Cephelerdeki askeri gelişmeler ve zafer haberleri,
  • Halkı motive eden bildiriler, duyurular ve demeçler.


Ajans, haberlerini başta telgraf aracılığıyla Anadolu’nun çeşitli noktalarına ulaştırıyor, böylece yerel idareciler ve gazeteler üzerinden halkla buluşturuyordu. AA'nın haber dili, o dönemin basın üslubuna uygun olarak sade, açıklayıcı ve doğrudan bir anlatıma dayanıyordu. Özellikle savaşla ilgili gelişmelerde abartıdan kaçınılmakla birlikte, halkın moralini yükseltmeye yönelik bir üslup tercih edildi.


Bu dönemde Anadolu Ajansı’nın içeriği, büyük ölçüde TBMM kaynaklıydı. Mustafa Kemal Paşa’nın konuşmaları, Meclis’teki görüşmeler ve alınan kararlar doğrudan ajans aracılığıyla duyuruldu. Ayrıca, yurt dışına yönelik İngilizce ve Fransızca kısa metinler de hazırlanarak, bağımsızlık hareketinin uluslararası tanıtımı sağlandı.

Kurumsallaşma: 1925 ve Sonrası

Anadolu Ajansı, Kurtuluş Savaşı süresince ağırlıklı olarak devletin desteğiyle yürütülen bir iletişim aracı işlevi gördü. Ancak Cumhuriyet’in ilanı sonrası yeni devletin kurumsal yapılarının inşasına paralel olarak, Anadolu Ajansı’nın da hukuki ve idari bir çerçeveye kavuşturulması gündeme geldi. Bu doğrultuda, 1 Mart 1925 tarihinde Anadolu Ajansı, “Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi” ünvanıyla yeniden yapılandırıldı. Bu adım, ajansın devletle doğrudan organik bağını zayıflatmadan, daha profesyonel bir haber kurumu kimliği kazanmasını sağladı.


Kurumsallaşma sürecinde ajansın temel ilkeleri; bağımsızlık, doğruluk, hızlı haber akışı ve kamusal yarar oldu. Şirketleşmenin ardından ajansın idari yapısı netleştirildi, yayın politikası belirli bir standarda oturtuldu ve çalışanların sayısı ile niteliği artırıldı. İlk genel müdürlük görevini Asım Us üstlendi ve ajansın yönetsel yapısı modern anlamda geliştirilmeye başlandı.


1920'li ve 1930'lu yıllarda Anadolu Ajansı, Cumhuriyet devrimlerinin kamuoyuna aktarılmasında etkin rol oynadı. Özellikle eğitim reformları, harf devrimi, laiklik ilkesi, kadın haklarıyla ilgili gelişmeler ve Atatürk’ün gerçekleştirdiği yurt gezileri gibi konular, ajans tarafından sistemli biçimde haberleştirildi. Bu dönemde AA, hükümetin görüş ve politikalarını topluma anlatan bir yayın çizgisi izledi.


Zamanla Anadolu Ajansı, sadece resmi açıklamaların duyurulduğu bir kurum olmaktan çıkarak, gündelik yaşam, ekonomi, spor, kültür ve sanat gibi alanlarda da haber üreten bir medya organı haline geldi. Ajansın arşiv sistemi geliştirildi; fotoğraf ve haber koleksiyonları genişletildi. Aynı dönemde yurtdışındaki gelişmeleri takip etmek amacıyla dış muhabirlikler kuruldu, haber çevirileri ve uluslararası basına yönelik yayınlar artırıldı.


Kurumsallaşmanın getirdiği bu yapısal güçlenme, Anadolu Ajansı’nın yalnızca bir haber kaynağı değil, aynı zamanda Türkiye’nin ulusal hafızasına katkı sunan arşivsel bir kaynak haline gelmesini sağladı.


Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü Binası.

Cumhuriyet Dönemi Gelişimi

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Anadolu Ajansı, yeni devletin inşa sürecinde iletişim ve kamu bilgilendirme politikalarının önemli bir parçası haline geldi. 1925’te anonim şirket yapısına kavuşmasının ardından ajans, hem kurumsal hem de içerik açısından gelişmeye devam etti. Bu dönemde Anadolu Ajansı, yalnızca resmi bilgileri aktaran bir kanal olmanın ötesine geçerek, toplumun farklı kesimlerine ulaşan çok yönlü bir haber kaynağına dönüştü.


1920'li ve 1930'lu yıllarda Cumhuriyet devrimlerinin halka benimsetilmesi için basının yönlendirici işlevine büyük önem veriliyordu. Anadolu Ajansı da bu bağlamda eğitim, sağlık, hukuk, kadın hakları ve kültürel dönüşüm gibi konularda yayımladığı haberlerle yeni rejimin ideolojik temellerini yaygınlaştırdı. Bu yönüyle ajans, devletin modernleşme politikalarının tanıtımı için aktif rol üstlendi.


1940’lı ve 1950’li yıllarda Türkiye’de çok partili hayata geçilmesiyle birlikte Anadolu Ajansı, farklı siyasi görüşlere sahip hükümetler döneminde de faaliyetlerini sürdürdü. Bu süreçte ajansın bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri zaman zaman tartışma konusu olsa da kamu yayıncılığı misyonu doğrultusunda ülkenin dört bir yanından haber toplayan ve yayan yapısıyla ulusal medyanın belkemiği olmayı sürdürdü.


1960’lardan itibaren ajans, teknolojik altyapısını güçlendirmeye ve yayın çeşitliliğini artırmaya başladı. Telgraf sisteminin yanı sıra telefon, faks ve daha sonra bilgisayar destekli iletişim teknolojileriyle içerik üretimi ve dağıtımı hızlandı. 1970’li yıllarda ajans, dış haber kaynaklarıyla işbirliği yaparak uluslararası haber akışını genişletti. Bu yıllarda dış muhabirlik ağının güçlendirilmesi ve yabancı dilde yayın hazırlıklarına başlanması, AA’nın küresel ölçekte sesini duyurmak isteyen bir kurum haline gelmesinde etkili oldu.


1980’li ve 1990’lı yıllarda ajans, Türkiye’deki siyasi gelişmeleri, toplumsal olayları ve ekonomik dönüşümleri yakından izleyen ve kamuoyuna ulaştıran ana kaynaklardan biri olarak önemini korudu. Bu dönem aynı zamanda ajansın yayıncılık anlayışında çeşitlenmenin yaşandığı bir süreç oldu. Ekonomi, kültür, çevre, eğitim ve spor gibi tematik alanlarda uzman muhabirlerin görevlendirilmesiyle içerik zenginleşti.

Uluslararasılaşma Süreci

Anadolu Ajansı'nın uluslararasılaşma süreci, ajansın yalnızca ulusal değil, bölgesel ve küresel ölçekte bir haber kaynağı olma hedefi doğrultusunda şekillenmiştir. Bu süreç özellikle 2000’li yılların başından itibaren belirgin biçimde hız kazanmıştır. Küresel iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, haber ajanslarının sınır ötesi yayın yapma kapasitesini artırırken, Türkiye'nin dış politikadaki etkinliğinin artması da AA’nın uluslararası görünürlüğünü artırma gerekliliğini beraberinde getirmiştir.


Anadolu Ajansı, 2012 yılında “100. Yıla Doğru Stratejik Planı” çerçevesinde kapsamlı bir yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bu plan doğrultusunda ajansın temel hedeflerinden biri, dünya çapında saygın bir haber ajansı haline gelmek olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda hem içerik dili çeşitlendirilmiş hem de haber üretim ve dağıtım teknolojileri modernize edilmiştir.

Bu kapsamda;


  • İngilizce, Arapça, Fransızca, Boşnakça, Rusça, Farsça, Kürtçe, Endonezyaca ve Almanca gibi farklı dillerde haber servisleri devreye alınmıştır.
  • AA’nın yurt dışı ofis ve temsilcilik sayısı artırılmış; Orta Doğu, Afrika, Avrupa, Asya ve Amerika kıtalarında aktif bir muhabir ağı kurulmuştur.
  • Küresel ölçekte faaliyet gösteren diğer ajanslarla (AP, AFP, Reuters vb.) iş birliği ağları geliştirilmiştir.


Anadolu Ajansı, yalnızca siyasi haberlerle sınırlı kalmayarak, ekonomi, spor, kültür, çevre, teknoloji gibi tematik alanlarda da çok dilli içerikler üretmektedir. Özellikle kriz bölgelerinden yapılan canlı yayınlar, özel dosyalar ve saha haberleri, ajansın uluslararası alandaki görünürlüğünü artırmıştır. Ajans ayrıca uluslararası medya eğitim programları (News Academy gibi) düzenleyerek gazetecilik alanında bilgi ve deneyim aktarımını da üstlenmeye başlamıştır. Bu faaliyetler, AA'nın yalnızca bir haber sağlayıcısı değil, aynı zamanda bölgesel medya gelişimine katkı sunan bir aktör haline gelmesini sağlamıştır.


Bugün Anadolu Ajansı, dünyanın farklı coğrafyalarında görev yapan yüzlerce muhabiri, fotoğrafçısı ve editörü ile faaliyet gösteren çok dilli bir haber ajansıdır. Bu yönüyle ajans, Türkiye'nin küresel ölçekte bilgi akışı sağlayan stratejik medya kurumlarından biri haline gelmiştir.

Anadolu Ajansı’nın Günümüzdeki Yapısı ve Faaliyetleri

Anadolu Ajansı, günümüzde Türkiye'nin en büyük ve en yaygın haber ajansı olarak, çok dilli ve çok platformlu yayın anlayışıyla faaliyet göstermektedir. Ajans, yalnızca haber üreten bir medya kuruluşu değil, aynı zamanda bilgi teknolojileri, görsel içerik üretimi, veri gazeteciliği ve medya eğitimi alanlarında da hizmet sunan çok yönlü bir kurumsal yapıya sahiptir.

Yapısal Organizasyon

Ajansın genel merkezi Ankara’dadır. Bunun yanında İstanbul, İzmir, Diyarbakır gibi büyük şehirlerde bölge müdürlükleri bulunmakta; 100’den fazla ülkede yerleşik muhabirleri, foto muhabirleri ve kameramanları görev yapmaktadır. Ajans, haber üretimini merkezî bir editör ağı üzerinden koordine ederken, yurt içi ve yurt dışı ofislerle sürekli güncellenen bir haber akışı sağlamaktadır.

Hizmet Alanları

Anadolu Ajansı’nın haber hizmetleri yalnızca metinle sınırlı değildir. Genişleyen medya alanları doğrultusunda ajans aşağıdaki alanlarda da hizmet üretmektedir:


  • Yazılı Haber Servisi: Güncel gelişmeler, politika, ekonomi, spor, kültür-sanat, sağlık ve çevre gibi başlıklarda haber yayını.
  • Görsel İçerik: Fotoğraf ve video haberleri, özellikle savaş, afet, diplomatik temaslar ve spor organizasyonlarında sahadan canlı içerik sağlanması.
  • Veri Tabanı ve Arşiv: Türkiye’nin en kapsamlı dijital haber ve fotoğraf arşivlerinden birine sahiptir.
  • Canlı Yayın ve Video Servisi: Ajansın “Live” servisi üzerinden ulusal ve uluslararası olaylara canlı erişim imkânı sunulmaktadır.
  • İnfografik ve Veri Haberciliği: İstatistik temelli haber anlatımı için görsel destekli içerikler hazırlanmakta, veri gazeteciliği alanında uzman ekiplerle çalışılmaktadır.
  • Çok Dilli Yayınlar: Türkçeye ek olarak İngilizce, Arapça, Fransızca, Rusça, Boşnakça, Farsça ve Kürtçe gibi dillerde yayın yapılmaktadır.

Eğitim ve Gelişim Faaliyetleri

Ajans, medya sektörüne nitelikli insan kaynağı kazandırmak amacıyla “AA News Academy” adlı birim aracılığıyla gazetecilik eğitimi vermektedir. Bu akademide, saha gazeteciliği, savaş muhabirliği, fotoğrafçılık, yeni medya ve haber yazım teknikleri gibi alanlarda uygulamalı eğitim programları düzenlenmektedir.

Teknoloji ve Dijitalleşme

AA, yayıncılıkta dijital dönüşüm süreçlerini aktif şekilde uygulayan kurumlar arasında yer alır. Mobil uygulamalar, sosyal medya entegrasyonu ve yapay zekâ destekli haber analiz sistemleriyle haber üretim ve dağıtım süreçlerinde teknolojiyi etkin biçimde kullanmaktadır. Ayrıca “AA Analiz” gibi platformlarla, yorum ve uzman görüşlerine dayalı derinlemesine analizler de yayımlamaktadır.

Türkiye Medya Tarihindeki Yeri

Anadolu Ajansı, Türk basın tarihinin en köklü ve etkili kurumlarından biri olarak, yalnızca haber üretimi açısından değil, aynı zamanda siyasal, toplumsal ve kültürel dönüşümlerin aktarımında oynadığı rol bakımından da önemli bir yere sahiptir. 1920’de Milli Mücadele döneminde kurulmuş olması, ajansı sıradan bir medya kuruluşu olmanın ötesine taşımış; onu Cumhuriyet'in doğuşuna ve gelişimine tanıklık eden, hatta bu sürecin parçası olan bir kurum haline getirmiştir.


AA, Osmanlı’nın son döneminde baskı altındaki basının yerini alan, bağımsızlık hareketinin sesi olmuş; Kurtuluş Savaşı boyunca hem iç kamuoyuna hem de dış dünyaya Türkiye’nin mücadelesini duyurmuştur. Bu yönüyle ajans, savaş koşullarında kurulmuş ve medya organı olarak devletin inşa sürecine entegre edilmiş ender kurumlardan biridir.


Cumhuriyet’in ilanından sonra, devrimlerin tanıtımı, yeni rejimin halkla ilişkileri ve modernleşme sürecinin anlatımı konusunda üstlendiği işlev, onu yalnızca haber aktaran değil, aynı zamanda kamusal yönlendirme sağlayan bir araç haline getirmiştir. Ajansın yayın politikası, özellikle 1920’li ve 1930’lu yıllarda Cumhuriyet ideolojisinin kitlelere ulaştırılmasında belirleyici olmuştur. Çok partili dönemde, medya çoğullaşmasına rağmen Anadolu Ajansı, uzun yıllar boyunca kamuoyunun haber alma ihtiyacını karşılamada merkezi rol oynamaya devam etmiştir. Türkiye'de yaşanan tüm önemli siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel olaylar, büyük ölçüde Anadolu Ajansı’nın arşivinde yer bulmuş ve kamuoyuna bu kanal aracılığıyla ulaşmıştır.


Ajans, modernleşen Türkiye'de basının profesyonelleşmesine öncülük etmiş, eğitim faaliyetleri, teknik altyapısı ve uluslararası yayıncılığı ile medyanın evrimini doğrudan etkilemiştir. Bugün hâlâ Türkiye'deki pek çok basın organı, temel haber kaynağı olarak Anadolu Ajansı’nın içeriklerinden yararlanmakta; ajans, kamuoyunu bilgilendirme konusunda referans noktası olmaya devam etmektedir.


Anadolu Ajansı, bir haber ajansı olmanın ötesinde, Türkiye’nin tarihini belgeleyen ve şekillendiren bir medya hafızası olarak, hem tarihsel hem de kurumsal anlamda Türk basınında ayrıcalıklı bir konuma sahiptir.

Kaynakça

Anadolu Ajansı. "Anadolu Ajansı Nasıl Kuruldu?" Erişim 6 Nisan 2025.

https://www.aa.com.tr/tr/arsiv/anadolu-ajansi-nasil-kuruldu/419529.

Anadolu Ajansı. "Tarihçe." Erişim 6 Nisan 2025.

https://www.aa.com.tr/tr/p/tarihce.

Güz, Nurettin. "Anadolu Ajansı." Atatürk Ansiklopedisi. Erişim 6 Nisan 2025. https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/anadolu-ajansi/.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
YazarMeryem Betül Kaya6 Nisan 2025 08:10

İçindekiler

  • Kuruluş Süreci ve Tarihsel Arka Plan

  • Kurtuluş Savaşı’ndaki Rolü

  • İlk Yayınlar ve İçerik Politikası

  • Kurumsallaşma: 1925 ve Sonrası

  • Cumhuriyet Dönemi Gelişimi

  • Uluslararasılaşma Süreci

  • Anadolu Ajansı’nın Günümüzdeki Yapısı ve Faaliyetleri

    • Yapısal Organizasyon

    • Hizmet Alanları

    • Eğitim ve Gelişim Faaliyetleri

    • Teknoloji ve Dijitalleşme

  • Türkiye Medya Tarihindeki Yeri

Tartışmalar

Henüz Tartışma Girilmemiştir

"Anadolu Ajansı" maddesi için tartışma başlatın

Tartışmaları Görüntüle
KÜRE'ye Sor