Senna, São Paulo'da varlıklı bir ailede doğdu. Dört yaşında babasının hediye ettiği küçük bir go-kart ile yarış tutkusunu keşfetti. 13 yaşında ilk karting yarışına katıldı ve kazandı.
1981'de İngiltere'ye taşınarak tek koltuklu yarışlara başladı ve üç yıl içinde beş şampiyonluk kazandı. Bu süreçte genç yaşta evlendiği eşiyle yollarını ayırarak, ailesinin iş dünyasındaki beklentilerini geride bıraktı ve tamamen yarış kariyerine odaklandı.
1984'te Toleman takımıyla Formula 1'e adım attı. Aynı yıl Monaco Grand Prix'sinde, yoğun yağmur altında Alain Prost'un ardından ikinci olarak dikkatleri üzerine çekti.
Senna, McLaren ile Pole Pozisyonunu ve Zaferi Elde Ettiği 1991 Monako Grand Prix'sinde. (Formula 1)
Formula 1 Kariyeri
Lotus ve McLaren Dönemi
Toleman'ın sınırlı kaynaklarının hedeflerine ulaşmak için yetersiz olduğunu düşünen Senna, 1985'te Lotus'a geçti. Üç sezon boyunca 16 kez pole pozisyonu elde etti ve altı yarış kazandı. 1988'de McLaren takımına katıldı ve burada altı sezon boyunca 35 yarış zaferi ve üç dünya şampiyonluğu (1988, 1990, 1991) elde etti.
Senna, yağmur nedeniyle durdurulan 1984 Monako Grand Prix'sinde. (Formula 1)
1988 sezonunda McLaren-Honda 16 yarışın 15'ini kazandı; Senna sekiz, takım arkadaşı Alain Prost yedi galibiyet aldı. Bu dönemde Senna ve Prost arasında yoğun bir rekabet başladı. 1989'da Prost, Suzuka'daki çarpışma sonrası şampiyonluğu kazandı. 1990'da Senna, aynı pistte Prost'u ilk virajda dışarı iterek ikinci şampiyonluğunu elde etti. 1991'de ise daha istikrarlı bir performansla üçüncü şampiyonluğunu kazandı.
Williams ve Trajik Kaza
1994'te Williams takımına transfer olan Senna, sezonun üçüncü yarışı olan San Marino Grand Prix'sinde lider konumdayken Tamburello virajında beton bariyere çarptı ve hayatını kaybetti. Bu olay, Formula 1'de güvenlik standartlarının yeniden değerlendirilmesine ve iyileştirilmesine neden oldu.
Kişiliği ve Mirası
Senna, sadece pistteki başarılarıyla değil, aynı zamanda derin düşünceleri ve insani yönüyle de tanınırdı. Kendini sürekli geliştirme arzusuyla hareket eder, yarışları bir kendini keşif aracı olarak görürdü.
1988 Monaco Grand Prix'sinde, pole pozisyonunu garantilemesine rağmen tur zamanlarını sürekli iyileştirmeye çalıştı ve sonunda bu durumun kendisini korkuttuğunu itiraf etti. Senna, yarışın sınırlarını zorlamanın, aynı zamanda insanın kırılganlığını da ortaya koyduğunu belirtmişti.
Ayrıca, Brezilya'daki yoksul çocuklara yardım etmek amacıyla Ayrton Senna Enstitüsü'nün kurulmasına öncülük etti. Bu kuruluş, eğitim yoluyla çocukların potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Ayrton Senna, sadece üç dünya şampiyonluğu ve 41 Grand Prix zaferiyle değil, aynı zamanda derin düşünce yapısı, insani değerleri ve sosyal sorumluluk anlayışıyla da Formula 1 tarihine damga vurmuştur. Onun mirası, hem pistteki performanslarıyla hem de toplum için yaptığı katkılarla yaşamaya devam etmektedir.