Burdur Gölü, Türkiye'nin güneybatısında, Burdur ili sınırlarında yer alan tektonik kökenli, kapalı havzaya sahip, tuzlu ve sodalı bir göldür. Yüzölçümü, buharlaşma ve su kaybı gibi nedenlerle zamanla değişmekte olup, 2000’li yıllarda yaklaşık 250 km² olarak ölçülmüştür. Göl, ülkenin en büyük yedinci gölü olmasının yanı sıra, Türkiye’nin en derin göllerinden biridir (maksimum 110 m). Deniz seviyesinden 845 m yükseklikte yer alır.

Burdur Gölü Fotoğraf: Ali İhsan Gökçen
JEOLOJİK VE HİDROLOJİK ÖZELLİKLER
Burdur Gölü’nün oluşumu, Batı Anadolu graben sistemine bağlı tektonik çöküntülerle ilişkilidir. Kapalı havza yapısı nedeniyle dışa akışı olmayan gölde, yalnızca buharlaşma yoluyla su kaybı yaşanır. Kaynak suları, yeraltı sızmaları ve az sayıdaki dere ile beslenir. Gölün suyundaki yüksek sodyum sülfat, magnezyum ve tuz oranları, gölü ekolojik ve kimyasal açıdan farklı kılar. Bu durum, göl çevresinde yalnızca belli başlı organizmaların yaşamasına imkân tanır.
EKOLOJİK ÖNEM
Burdur Gölü, başta Dikkuyruk (Oxyura leucocephala) olmak üzere birçok kuş türü için yaşam alanı ve kışlama bölgesidir. Ramsar kriterlerine göre uluslararası öneme sahip olan göl, nesli tehlike altındaki türler açısından kritik bir koruma alanıdır. Göl ve çevresi aynı zamanda endemik bitki türleri, planktonlar ve mikroskobik canlılar açısından da önem taşır.

Burdur Gölü (PEXELS)
ÇEVRESEL SORUNLAR VE KURUMA TEHLİKESİ
Son yıllarda Burdur Gölü’nde ciddi oranda su kaybı gözlemlenmektedir. 1970’lerden itibaren göl seviyesinde yaklaşık 17 metreye varan düşüşler tespit edilmiştir. Bu düşüşün temel nedenleri; tarımsal sulamada aşırı yeraltı suyu çekimi, gölü besleyen akarsulara yapılan baraj ve bentler, iklim değişikliğine bağlı yağış azalması ve buharlaşma artışıdır. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından hazırlanan raporlara göre, gölün 2002 yılından bu yana %35'e varan alan kaybı yaşadığı belirlenmiştir.
KORUMA ÇALIŞMALARI
Gölün kurumasını önlemek amacıyla çeşitli kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler tarafından çalışmalar yürütülmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı, DSİ, Doğa Derneği ve MAKÜ Biyoloji Bölümü gibi paydaşlar tarafından gölü besleyen su kaynaklarının korunması, bilinçlendirme faaliyetleri ve hukuki düzenlemeler ön planda tutulmaktadır. "Burdur Gölü Kurumasın" projesi kapsamında göl çevresindeki su tüketimi, bilinçsiz tarımsal faaliyetler ve yeraltı suyu kullanımı konusunda kamuoyuna yönelik farkındalık kampanyaları yapılmaktadır.
TURİZM VE KÜLTÜREL ÖNEM
Burdur Gölü, sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra, çevresindeki antik kentlerle (Sagalassos, Kibyra vb.) birlikte turistik bir çekim merkezi olarak değerlendirilmektedir. Göl kıyısındaki yürüyüş yolları, seyir terasları ve kuş gözlem noktaları yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Ayrıca Gül Yolu Projesi kapsamında Burdur Gölü ile Salda Gölü arasında doğal ve kültürel bir rota oluşturulması hedeflenmektedir.


