Demokrasi ve Özgürlükler Adası, Türkiye'nin Marmara Denizi'nde yer alan Prens Adaları'ndan biridir. Eski adı Yassıada olan ada, özellikle Türkiye'nin siyasi tarihindeki önemli olaylarla anılmaktadır. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra burada kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanan dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan gibi Demokrat Parti yöneticileri ağır cezalara çarptırılmıştır.
Fatin Rüştü Zorlu Cami, Demokrasi ve Özgürlükleri Adası
Tarihçe
Arşiv kayıtlarına göre adaya ait en eski belge 4. yüzyıla dayanmaktadır. Bu belgeye göre, Doğu Roma İmparatoru Valens, Ermeni Başpiskopos I. Nerses’i bu dönemde adaya sürgüne göndermiştir. 9. yüzyılda dönemin Doğu Roma imparatoru Theofilos adada Plati Manastırını inşa ettirmiştir. Bu tarihten itibaren ada inzivaya çekilmek amacıyla kullanılmış ve ruhani bir yer olarak tanımlanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise uzak olması ve sert rüzgarları nedeniyle genellikle yaşam kurulamayan ve 1858 yılında Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid’in izniyle İngiliz Sefiri Henry Bulwer tarafından satın alınan Yassıada, çeşitli inşaat projelerine ev sahipliği yapmıştır. Bulwer, adanın batısında ve ortasında olmak üzere iki şato inşa ettirmiş, asma kütükleri dikerek geniş bir bahçe düzenletmiş ve şatonun önüne küçük bir liman yaptırmıştır. Ancak, şatoların Bizans dönemine ait manastır kalıntılarının üzerine inşa edilmesi, tarihsel ve arkeolojik açıdan değerli bu yapıların büyük ölçüde yok olmasına neden olmuştur.
Ada, 1947 yılında Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından satın alınmıştır. 8-9 katlı binalar inşa edilmiş ve eski binalar restore edilmiştir. Ancak ada, 1978 yılında Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Karamürsel’e taşınmasıyla kaderine terk edilmiştir. Yıllar içerisinde adada dönem dönem turistik programlar düzenlenmiş, ardından İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Enstitüsü ve Fakültesinin ders olanakları verilmiş fakat zaman içerisinde bunlardan vazgeçilmiştir.
Uzun yıllar boyunca Yassıada olarak anılan adanın ismi, 2013 yılından itibaren “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” olarak değiştirilmiştir. 2015 yılından itibaren de adanın genelinde yeniden düzenleme ve restorasyon faaliyetlerine başlanmıştır. Demokrasi ve Özgürlükler Adası, kültür ve turizm faaliyetlerinin yer aldığı bir merkez haline getirilmiş ve 27 Mayıs 2020 tarihinde açık hava müzesi ve kongre merkezi olarak ziyaretçilerine açılmıştır.
Yassıada Mahkemeleri
Yassıada’yı tarih sahnesinde öne çıkaran ve kamuoyunda derin izler bırakan en önemli olay, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından Demokrat Partilileri yargılamak amacıyla kurulan Yassıada Mahkemeleridir.
27 Mayıs Müzesi, Anadolu Ajansı
İhtilal yönetimi, bir “Yüksek Adalet Divanı” kurdurarak hükümet yetkililerini ve siyasileri bu adada yargılamış ve mahkeme sırasında sivil siyasiler buradaki tesislerde gözaltında tutulmuştur. Bu mahkemelerde, 1950-1960 yılları arasında iktidarda bulunan Demokrat Parti'ye mensup toplam 592 sanık, 19 farklı dava kapsamında yargılanmıştır. 14 Ekim 1960’ta başlayan adadaki duruşmalar neticesinde 16 Eylül 1961’de dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, 17 Eylül günü de Başbakan Adnan Menderes, Marmara Denizi’nin güneyinde yer alan İmralı Adası’nda idam edilmiştir.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın Bölümleri
Adanın yakın tarihteki Demokrat Parti iktidarının yargılandığı mahkemelerle anılması, aradan geçen 60 yılın sonunda farklı bir boyut kazanmıştır. Toplumsal hafızayı canlı tutması açısından adada, 1960 Darbesini hatırlatan birçok sergi, müze, meydan vs. bulunmaktadır.
Bunun yanında adanın yüzyıllar önceki tarihi de göz ardı edilmemiş ve Bizans döneminden kalma surlar, zindanlar ve su sarnıcı da restore edilmiştir.19. yüzyılda adayı satın alan İngiliz Sefiri Henry Bulwer tarafından inşa edilen şato da adada yer almaktadır. Bunun yanında Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda Fatin Rüştü Zorlu Cami, Katre Island Hotel ve Oramiral Sadık Altıncan Kütüphanesi ve restoranlar gibi çeşitli yapılar da yer almaktadır.
17 farklı yapının yer aldığı ada, ekseriyetle 1960 darbesi ve sonrasında yaşanan yargılamaları ziyaretçilere aktarmakla birlikte, Geç Osmanlı döneminden bu yana verdiğimiz demokrasi mücadelesini de anlatmakta ve çeşitli yapılarıyla da Bizans döneminden bu yana da adanın tarihini ziyaretçilerine sunmaktadır.