logologo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Derinin ve Derialtı Dokunun Folliküler Kistleri

fav gif
Kaydet
viki star outline
dudak-kanseri.jpg
Derinin ve Derialtı Dokunun Folliküler Kistleri

Derinin ve derialtı dokunun folliküler kistleri, kıl foliküllerine veya deri eklerine bağlı olarak gelişen, genellikle iyi huylu ve kapsüllü oluşumlardır. Bu kistler, epitel kökenli olup yavaş büyüme gösterirler ve sıklıkla cilt altında ele gelen yuvarlak, mobil kitleler olarak belirirler.

En yaygın folliküler kist türleri epidermoid kistler, pilar kistler ve steatocystomalar olup, bunlar vücudun farklı bölgelerinde ve çeşitli klinik görünümlerle ortaya çıkabilir. Kistler genellikle asemptomatiktir ancak enfekte olduklarında ağrılı ve iltihaplı hale gelebilirler.

Epidemiyoloji

  • Yaş ve cinsiyet: Her yaşta görülebilmekle birlikte, orta yaş grubunda daha yaygındır.
  • Görülme sıklığı: Genel popülasyonda oldukça yaygındır. Epidermoid kistler en sık görülen deri kistleri arasındadır.
  • Lokalizasyon: Yüz, boyun, sırt, saçlı deri ve gövde en sık tutulan bölgelerdir.

Etiyoloji ve Patogenez

Folliküler kistlerin gelişimi genellikle kıl foliküllerinin ya da deri eklerinin tıkanması ve keratin materyalinin birikmesi ile ilişkilidir. Patogenezde aşağıdaki mekanizmalar rol oynayabilir:

1. Folliküler Tıkanma ve Keratin Birikimi

  • Kıl foliküllerinin tıkanması sonucu keratin ve diğer hücresel materyallerin birikimi ile kist gelişir.
  • Bu süreç genellikle inflamasyon veya mekanik travma sonrası başlar.

2. Genetik Yatkınlık

  • Otozomal dominant geçişli bazı durumlarda (örneğin steatocystoma multiplex) folliküler kistler birden fazla bölgede görülebilir.

3. Travma ve Enfeksiyon

  • Cilt travması veya kronik enfeksiyonlar kıl foliküllerinin epitel duvarlarının anormal gelişimine neden olabilir.

4. Sebase Bez Bozuklukları

  • Yağ bezlerinin aşırı aktivitesi ve sebum birikimi kist oluşumuna katkıda bulunabilir.

Klinik Çeşitleri

1. Epidermoid Kist

  • En yaygın folliküler kist türüdür.
  • İçeriğinde keratin ve yağlı materyal bulunur.
  • Çoğunlukla yüz, boyun, sırt ve gövdede görülür.
  • Enfekte olmadıkça ağrısızdır, ancak iltihaplanma durumunda kızarıklık, hassasiyet ve drenaj görülebilir.

2. Pilar Kist (Trikilemmal Kist)

  • En sık saçlı deride görülür.
  • Epidermoid kistlerden farklı olarak daha sert kapsüllüdür ve rüptüre olma olasılığı daha düşüktür.
  • Genellikle ailesel geçiş gösterir.

3. Steatocystoma Multiplex

  • Çok sayıda sebase kistin görüldüğü genetik bir hastalıktır.
  • Göğüs, sırt, üst kollar ve yüz gibi yağ bezlerinin yoğun olduğu bölgelerde ortaya çıkar.
  • İçeriği sebase (yağlı) materyalden oluşur.

4. Dermoid Kist

  • Doğumsal kökenli olup embriyonik gelişim sırasında oluşur.
  • Genellikle göz çevresi ve sakral bölgede bulunur.
  • İçeriğinde kıl, yağ ve diğer deri eklerinden türemiş yapıların bulunması tipiktir.

Tanı ve Ayırıcı Tanı

Tanı genellikle klinik muayene ile konulur, ancak bazı durumlarda ultrasonografi veya histopatolojik inceleme gerekebilir.

Tanı Yöntemleri

  • Fizik muayene: Kistin lokalizasyonu, boyutu, kıvamı ve mobilitesi değerlendirilir.
  • Dermoskopi: Epidermoid ve pilar kistlerde belirgin bir santral açıklık (puncta) görülebilir.
  • Ultrasonografi: Kist içeriğinin sıvı veya katı olup olmadığı belirlenebilir.
  • Biyopsi ve Histopatoloji: Tanı kesinleştirilmek istendiğinde biyopsi alınabilir.

Ayırıcı Tanılar

  • Lipom: Yumuşak, ağrısız, mobil yağ dokusu tümörü
  • Aterom: Epidermoid kistlere benzeyen ancak daha çok sebase içerikli kistler
  • Fibrom: Sert, fibroblastik yapıdaki benign tümörler
  • Hidrosistinoma: Ter bezlerinden kaynaklanan kistler

Tedavi ve Yönetim

Folliküler kistler genellikle iyi huylu olup tedavi gerektirmez. Ancak, estetik kaygılar, büyüme, enfeksiyon veya rahatsızlık yaratması durumunda cerrahi veya medikal müdahale gerekebilir.

1. Medikal Tedavi

  • Küçük ve asemptomatik kistlerde genellikle tedaviye gerek duyulmaz.
  • Enfekte olmuş kistlerde antibiyotik tedavisi uygulanabilir (örneğin klindamisin veya sefalosporinler).

2. Drenaj ve Enjeksiyon

  • Enfekte ve iltihaplı kistlerde cerrahi drenaj ve kortikosteroid enjeksiyonları uygulanabilir.
  • Bu yöntem kalıcı tedavi sağlamaz ve nüks olasılığı yüksektir.

3. Cerrahi Eksizyon

  • Tekrarlayan, büyük veya semptomatik kistler için en etkili tedavi yöntemidir.
  • Lokal anestezi altında yapılır.
  • Kistin tamamen çıkarılması nüksü önlemek açısından önemlidir.

4. Lazer ve Minimal İnvaziv Yöntemler

  • Karbondioksit lazer ile kist duvarının buharlaştırılması mümkündür.
  • Küçük ve kozmetik açıdan problem yaratan kistlerde kullanılabilir.

Kaynakça

  1. Bolognia, J. L., Schaffer, J. V., & Cerroni, L. (2021). Dermatology. Elsevier.
  2. McKee, P. H., Calonje, E., & Granter, S. R. (2018). Pathology of the Skin with Clinical Correlations. Elsevier.
  3. Rapini, R. P. (2012). Practical Dermatopathology. Elsevier.
  4. Weedon, D. (2010). Skin Pathology. Churchill Livingstone.


Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarEmin Neşat Gürses21 Mart 2025 21:13
KÜRE'ye Sor