Dikili, Türkiye'nin batısında, İzmir iline bağlı bir ilçedir. Ege Denizi kıyısında, Bakırçay Havzası’nın aşağı kesiminde yer alır. Kuzeyinde Balıkesir’in Ayvalık ilçesi, güneyinde İzmir’in Bergama ve Aliağa ilçeleri ile çevrilidir. İlçe, genel olarak düz bir topoğrafyaya sahiptir; ova yapısında gelişen bu bölge, Geyikli Dağları’nın eteklerinden denize kadar uzanır.
Coğrafya
Delta özelliği gösteren sahil kesimi; alüvyon adacıkları, kıyı setleri ve bataklık kalıntılarıyla dikkat çeker. Bakırçay Nehri, tarihsel olarak yatağını birden fazla kez değiştirmiş, bu süreç delta alanının şekillenmesine neden olmuştur. Nehrin bugünkü yatağına güneyden gelen akarsuların etkisiyle ulaştığı, önceki yatak izlerinden ve kopmuş mendereslerden izlenebilmektedir. Bu fiziki coğrafya özellikleri, Dikili'yi görece düşük eğimli, verimli ve alüvyonlu bir yapıya kavuşturmuştur.
Bölgede iklim genel olarak Akdeniz iklimidir. Uzun yıllar ortalamasına göre Dikili'de yıllık ortalama sıcaklık 16,4 °C, yaz aylarında ise ortalama 24,8 °C'dir. Bu durum, yaz turizmi için elverişli bir iklim oluşturur. Yıllık ortalama yağış miktarı 636 mm civarındadır ve yağışın büyük bölümü kış aylarında düşer. Yaz aylarında düşük yağış miktarı, deniz tatili yapmak isteyenler için uygun bir ortam sağlar.
Ayrıca 60 yıllık meteorolojik verilere göre yıllık ortalama 160,5 gün "açık gün" olarak kaydedilmiştir. Yaz aylarında toplam 70,5 güne ulaşan güneşli gün sayısı, turizm potansiyelini artıran diğer bir etkendir. Deniz suyu sıcaklığı ortalaması 18,3 °C olup, bu değer deniz turizmi açısından cazip bir ortam sunar. Doğal bitki örtüsü açısından bakıldığında çam, meşe ve fundalıklardan oluşan 25.000 hektarlık orman alanı mevcuttur. Ancak tarihsel süreçte yoğun yerleşim ve tarımsal faaliyetler nedeniyle bu alanların bir bölümü tahrip edilmiştir.

Dikili İlçesinin Havadan Görünümü (Dikili Belediyesi)
Tarihsel Gelişim ve Arkeolojik Alanlar
Dikili ve çevresi, Anadolu'nun batı kıyılarında tarih öncesi çağlardan beri önemli bir yerleşim alanı olmuştur. Bölgede yapılan arkeolojik kazılarda, M.Ö. 8. yüzyıla tarihlenen çanak çömlek parçaları bulunmuş ve bu buluntular, bölgenin çok erken dönemlerden itibaren insan yerleşimine sahne olduğunu göstermiştir. Antik çağlarda Dikili, Pergamon (günümüzdeki Bergama) Krallığı’nın limanı olarak önemli bir stratejik rol üstlenmiştir. Bölge, Ege Denizi kıyısındaki diğer önemli kentlerle birlikte hem ticaret hem de askeri anlamda canlı bir merkez konumunda bulunmuştur.
Bu dönemde öne çıkan iki önemli yerleşim Pitane (bugünkü Çandarlı) ve Elaia (bugünkü Zeytindağ) kentleridir. Pitane, geniş liman olanakları sayesinde hem deniz ulaşımında hem de ticarette önemli bir merkez haline gelmiştir. Burada bulunan ve 14. yüzyılda inşa edilip 1957 yılında restore edilen Çandarlı Kalesi, bugüne kadar iyi korunmuş ve tarihsel kimliğini sürdürebilmiştir. Elaia ise Truva Savaşları'ndan sonra Atinalılar tarafından kurulmuş olup, Bergama Krallığı döneminde önemli bir donanma üssü olarak hizmet vermiştir. Kentin kalıntıları günümüzde kıyıdan birkaç kilometre içeride bulunmakta olup, bu durum Bakırçay Deltası'nın tarihsel süreçteki gelişimini de yansıtmaktadır.
Bölge tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır: Hititler, Akalar, Lidyalılar, Persler, Misyalılar, Makedonlar, Bergama Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karesioğulları ve Osmanlılar bu coğrafyada egemenlik kurmuştur. Bu çeşitlilik, Dikili’yi çok katmanlı bir kültürel ve arkeolojik miras alanı haline getirmiştir. Pergamon ile olan yakınlığı nedeniyle özellikle Antik Çağ boyunca liman ve hinterlant ilişkileri içinde önemli bir rol oynamıştır. Antik kaynaklar, Dikili kıyılarından kara içlerine doğru uzanan ticaret yollarının özellikle kervan taşımacılığı açısından aktif olarak kullanıldığını belirtmektedir. Bu yollar üzerinden gelen ve giden mallar yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel etkileşimleri de artırmıştır.
Bergama-Dikili karayolu üzerinde yer alan ve antik dönemde Aterneus olarak bilinen Ağıllıkale, 177 metre yüksekliğindeki Kaletepe üzerine kurulmuş ve M.Ö. 5.–4. yüzyıllara tarihlenen kalıntılarıyla günümüze ulaşmıştır. Bu yerleşim, Helenistik dönemin bölgedeki önemli ticaret ve yönetim merkezlerinden biri olarak anılmaktadır. Aterneus’un sur kalıntıları, taş işçiliği örnekleri ve konum itibarıyla savunmaya elverişli yapısı, yerleşimin hem askeri hem de idari fonksiyonlara sahip olduğunu düşündürmektedir.
Tarihî belgelerde ve seyyah anlatımlarında, Pitane ve Elaia gibi sahil kentlerine uğrayan Venedik ve Ceneviz gemilerinin, kıyıdaki ticaretin canlanmasına katkıda bulunduğu belirtilmektedir. Bu limanlardan kara içlerine ulaştırılan mallar, Bakırçay havzası boyunca Dinar, Yalvaç ve Konya yönünde Anadolu’nun iç kesimlerine taşınmıştır. Bu ticaret yolları aynı zamanda Anadolu’nun farklı kültürel katmanlarını Dikili ve çevresiyle buluşturmuştur.
Bugün bu tarihsel derinlik, bölgenin sahip olduğu antik kent kalıntıları, lahitler, yazıtlar ve mimari parçalar sayesinde somut biçimde gözlemlenebilmektedir. Ayrıca bölgedeki bazı höyüklerde yapılan sınırlı arkeolojik yüzey araştırmaları, bu alanda daha geniş kapsamlı kazıların yapılması durumunda Dikili tarihine dair çok daha erken dönemlere ilişkin bilgilerin gün yüzüne çıkarılabileceğini göstermektedir.
Turizm Faaliyetleri
Dikili, doğal plajları, jeotermal kaynakları ve tarihsel alanlarıyla önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Turizm faaliyetleri genel olarak kıyı turizmi ve kültürel turizm olarak ikiye ayrılabilir. Deniz ve güneşten faydalanmak amacıyla gelen turistler için özellikle yaz aylarında yoğunluk gözlemlenir. 2003 yılında Dikili plajı Mavi Bayrak ödülü almış, bu da bölgenin çevre temizliği ve su kalitesi açısından belirli standartları karşıladığını göstermiştir.
Çandarlı, Bademli, Denizköy, Merdivenköy gibi sahil köyleri de turizm faaliyetlerinin görüldüğü alanlardandır. Ayrıca Nebiler, Bademli, Dikili ılıcaları gibi termal alanlar kaplıca turizmine hizmet vermektedir. 2002 verilerine göre Dikili'de 571 oda ve 1192 yatak, Çandarlı'da ise 745 yatak kapasiteli konaklama tesisleri vardır.
Bölgede turizm faaliyetleri 1980’li yıllarda halkın evlerini kiraya vermesiyle başlamış, zamanla pansiyonculuğun gelişmesiyle daha profesyonel bir yapıya kavuşmuştur. Yazlık konutların artmasıyla yaz aylarındaki nüfus artmış, buna paralel olarak restoran, kafe ve eşya satış alanları gibi hizmet alanları yaygınlaşmıştır.
2003 yılında Dikili’de konaklayan toplam turist sayısı 11.031 olarak kaydedilmiştir. Bunun %26'sı yabancı, %74'ü yerli turisttir. Ortalama kalış süreleri 1,8 gün olup, Dikili'nin daha çok güneydeki merkezlere giden turistler için bir durak noktası olarak tercih edildiği anlaşılmaktadır.
Ekonomik ve Sosyal Etkiler
Turizm, Dikili ve çevresinin ekonomik yapısında belirleyici bir rol oynamaktadır. Yaz aylarında artan nüfus, hizmet sektörüne olan talebi artırmakta ve yerel ekonomiye katkı sağlamaktadır. Turistik türlerin çeşitlendirilmesi, alternatif turizm (termal, yat turizmi, doğa yürüşleri vb.) imkânlarının artırılması, bölgenin yıl boyunca turizmden faydalanmasını sağlayabilecektir.
Dikili, çok yönlü turizm potansiyeli ile dikkat çeken bir Ege ilçesidir. Doğal, tarihi ve termal kaynakların bir arada bulunması, bölgeyi hem yaz hem de kültürel turizm için cazip kılmaktadır. Turizmin daha fazla gelişmesi için alt yapı yatırımlarının desteklenmesi, tanıtım faaliyetlerinin artması ve koruma-kullanma dengesinin gözetilmesi gerekmektedir. Bu sayede Dikili, bölgede ve Türkiye genelinde önemli bir turizm merkezi olarak konumunu güçlendirebilir.


