Amerika Birleşik Devletleri ile Britanya İmparatorluğu arasında 1859 yılı yazında yaşanan ve "Domuz Savaşı" olarak literatüre geçen San Juan Adası Krizi, iki devleti askeri çatışmanın eşiğine getiren bir egemenlik anlaşmazlığıdır. Kriz, bir Amerikan vatandaşının Britanya'ya ait bir şirketin domuzunu öldürmesiyle tetiklenmiş olsa da, olayın temelinde 1846 Oregon Antlaşması'ndaki coğrafi belirsizliklerden kaynaklanan uzun süreli bir toprak anlaşmazlığı yatmaktadır. Herhangi bir askeri zayiat olmadan sonuçlanan bu kriz, yerel bir mülkiyet sorununun nasıl uluslararası bir gerilime dönüşebileceğini ve nihayetinde diplomatik müdahale ve uluslararası hakemlik yoluyla nasıl çözülebileceğini göstermesi açısından önem taşımaktadır.
Krizin Kökenleri: Oregon Antlaşması ve Sınır Belirsizliği
Anlaşmazlığın hukuki zemini, ABD ve Britanya arasında 1846'da imzalanan Oregon Antlaşması'na dayanmaktadır. Antlaşma, Kuzey Amerika'daki sınırı 49. paralel olarak belirlemiş, ancak bu hattın Pasifik'e ulaştığı noktada, Vancouver Adası'nın bütünlüğünü koruyarak Britanya'da bırakmak amacıyla "kıtayı Vancouver Adası'ndan ayıran kanalın ortasından" geçeceğini hükme bağlamıştır. Antlaşma metnindeki bu ifade, bölge coğrafyasında bir yoruma açıklık yaratmıştır. Kıta ile Vancouver Adası arasında iki temel su yolu bulunmaktaydı:
- Haro Boğazı: Adanın batısından geçen daha geniş su yolu.
- Rosario Boğazı: Adanın doğusundan geçen daha dar su yolu.
Bu iki boğaz arasında yer alan San Juan Adaları'nın egemenliği, sınırın hangi kanaldan geçtiğine bağlıydı. Amerika Birleşik Devletleri, coğrafi olarak daha belirgin olan Haro Boğazı'nın sınır olması gerektiğini savunarak adalar üzerinde hak iddia etmiştir. Britanya ise tarihsel seyrüsefer rotası olduğunu ileri sürdüğü Rosario Boğazı'nı esas alarak adaların kendisine ait olduğunu savunmuştur. Antlaşmanın müzakerecilerinin bu coğrafi detayı daha büyük anakara sınırını çözmek adına bilinçli olarak muğlak bıraktığı düşünülmektedir. Bu diplomatik belirsizlik, takip eden yıllarda bölgede bir egemenlik boşluğu yaratmıştır.
Adada Fiili Durum: Rekabet Halindeki Yerleşimler
Antlaşmanın yarattığı hukuki boşluk, San Juan Adası'nın hem ABD hem de Britanya tarafından fiili olarak iskan edildiği bir alan haline gelmesine neden olmuştur.
- Britanya Varlığı: Britanya'nın bölgedeki ticari ve idari gücü olan Hudson's Bay Company (HBC), adada "Belle Vue Çiftliği" adıyla büyük bir koyun yetiştirme tesisi kurarak ekonomik bir varlık göstermiştir. Bu tesis, Britanya'nın adadaki egemenlik iddiasının somut bir göstergesi olarak işlev görmüştür.
- Amerikan Varlığı: ABD'nin 1850 tarihli Bağış Arazi İddiası Yasası (Donation Land Claim Act) uyarınca, çok sayıda Amerikalı yerleşimci adaya gelerek tarımsal faaliyetler için toprak talebinde bulunmuştur. Bu yerleşimcilerin varlığı da ABD'nin egemenlik iddiasını destekleyen bir unsur olmuştur.
Bu durum, San Juan Adası'nda iki rakip ulusa ait sivil unsurların ve ekonomik çıkarların yan yana var olduğu, hukuki yetki alanlarının kesiştiği gergin bir ortam meydana getirmiştir.
Amerika ve Büyük Britanya Sınırındaki Domuz Savaşı Vakası Temsili Resmi (Yapay Zeka İle Tasarlanmıştır)
Krizin Tetiklenmesi ve Tırmanması
15 Haziran 1859'da, Amerikalı çiftçi Lyman Cutlar'ın, arazisine giren ve Hudson's Bay Company çalışanı Charles Griffin'e ait olan bir domuzu vurarak öldürmesi, mevcut gerilimi tırmandırmıştır. Olay, basit bir mülkiyet anlaşmazlığından hızla bir egemenlik krizine dönüşmüştür:
- Tazminat Uyuşmazlığı: Cutlar'ın 10 dolarlık tazminat teklifine karşılık Griffin'in 100 dolar talep etmesi, tarafların uzlaşmaya yanaşmadığını göstermiştir.
- Yargı Yetkisi Krizi: Hudson's Bay Company yetkililerinin, Cutlar'ı Britanya yasalarına göre tutuklama tehdidinde bulunması üzerine Amerikalı yerleşimciler, ABD ordusundan koruma talep etmiştir. Bu talep, bir ABD vatandaşının Britanya yargısına tabi olup olamayacağı sorununu gündeme getirerek krizi uluslararası bir boyuta taşımıştır.
Askeri Yığınak ve Diplomatik Müdahale
ABD Ordusu Oregon Departmanı Komutanı General William S. Harney'in talimatıyla Yüzbaşı George Pickett komutasındaki bir Amerikan birliği adaya çıkarılmıştır. Bu hamleye karşılık olarak Britanya Kraliyet Donanması'na ait savaş gemileri bölgeye sevk edilmiştir. Ağustos 1859 itibarıyla, 461 Amerikan askeri ve 14 topa karşılık, 2.000'den fazla personel ve 70'ten fazla top taşıyan beş Britanya savaş gemisi karşı karşıya gelmiştir.
Askeri bir çatışma, üst düzey komutanların müdahaleleri sayesinde önlenmiştir. Britanya Pasifik Filosu Komutanı Amiral R. Lambert Baynes, Vancouver Valisi James Douglas'ın Amerikan güçlerine müdahale emrini, "bir domuz yüzünden iki büyük ulus arasında bir savaş başlatmayacağı" gerekçesiyle reddetmiştir. ABD tarafında ise Başkan James Buchanan, krizi yatıştırmak üzere Genelkurmay Başkanı General Winfield Scott'ı bölgeye göndermiştir. General Scott'ın teklifi üzerine, nihai bir çözüm bulunana kadar adanın her iki ülke tarafından en fazla 100'er askerle ortak işgal altında tutulması konusunda mutabakata varılmıştır.
Amerika ve İngiltere Arasındaki Diplomatik Görüşmelerin Temsili Görseli (Yapay Zeka ile üretilmiştir)
Uluslararası Hakemlik Süreci
Yaklaşık 12 yıl süren ortak işgal döneminin ardından, 1871 Washington Antlaşması ile iki taraf, San Juan Adaları'nın statüsünü uluslararası hakemliğe götürmeyi kabul etmiştir. Hakem olarak Almanya İmparatoru Kaiser I. Wilhelm tayin edilmiştir.
Kaiser tarafından atanan üç kişilik tarafsız bir hakem komisyonu, tarafların argümanlarını incelemiştir. ABD, antlaşma metninin lafzı gereği coğrafi olarak en belirgin sınır olan Haro Boğazı'nı savunurken; Britanya, tarihsel kullanım ve seyrüsefer güvenliği açısından Rosario Boğazı'nın esas alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
21 Ekim 1872'de Kaiser I. Wilhelm, komisyonun tavsiyesine uyarak nihai kararını açıklamıştır. Karara göre, sınır Haro Boğazı'ndan geçecek ve San Juan Adaları'nın tamamı Amerika Birleşik Devletleri'ne bırakılacaktır. Kararın ardından Britanya askerleri adadan çekilmiş ve kriz barışçıl bir şekilde son bulmuştur.
Tarihsel Önemi
Domuz Savaşı, can kaybı yaşanmadan sonuçlanmış olmakla birlikte, uluslararası ilişkiler ve diplomasi tarihi açısından önemli sonuçlar doğurmuştur:
- Uluslararası Hakemlik: Kriz, iki büyük gücün askeri çatışma yerine üçüncü bir tarafın bağlayıcı kararını kabul ederek bir anlaşmazlığı çözebileceğini göstermiş ve uluslararası hakemlik kurumunun etkinliğine bir örnek teşkil etmiştir.
- Anglo-Amerikan İlişkileri: Bu olay, 19. yüzyılda iki ülke arasında süregelen rekabetin ardından, ilişkilerde iş birliği ve diplomatik çözüm arayışının öne çıktığı bir döneme geçişi simgeleyen adımlardan biri olarak kabul edilmektedir.
- Kriz Yönetimi: Lokal bir olayın, mevcut siyasi ve hukuki belirsizlik koşulları altında hızla uluslararası bir krize dönüşme potansiyelini ortaya koymuştur. Aynı zamanda, krizin askeri tırmanma potansiyeline rağmen üst düzey komuta kademelerinin müdahaleleriyle kontrol altına alınması, bir kriz yönetimi örneğidir.
Nihayetinde Domuz Savaşı, uluslararası hukuk, diplomasi ve barışçıl çözüm mekanizmalarının işleyişi üzerine incelenen tarihsel bir vaka olma niteliğini korumaktadır.