Erzurum'un doğusunda yer alan Aziziye Tabyaları, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu tarafından inşa edilmiş stratejik öneme sahip savunma yapılarından biridir. Şehrin ve çevresinin güvenliğini sağlamak amacıyla yapılan bu tabyalar, özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sırasında gösterdikleri dirençle tarihe geçmiştir. Aziziye Tabyaları, günümüzde hem tarihi bir miras hem de bir açık hava müzesi olarak ziyaret edilmektedir.
Aziziye Tabyası - Erzurum Valiliği
Tarihi
19.yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, Rus İmparatorluğu'nun güneye doğru genişleme politikası karşısında doğu sınırlarını güçlendirme ihtiyacı duymuştur. Bu amaçla, Erzurum çevresinde bir dizi tahkimat yapılmasına karar verilmiştir. Aziziye Tabyaları da bu savunma hattının önemli bir parçasını oluşturmuştur. Tabyaların inşasına 1872 yılında başlanmış ve kısa sürede tamamlanmıştır. Adını Sultan Abdülaziz'den alan tabyalar, konumları itibarıyla Erzurum'u doğudan gelebilecek saldırılara karşı koruma görevini üstlenmiştir.
Mimari Özellikleri
Aziziye Tabyaları, dönemin askeri mimarisine uygun olarak, dayanıklı taş malzemeden inşa edilmiştir. Topçu bataryalarının yerleştirileceği şekilde düzenlenmiş mevzilere, askerlerin barınabileceği koğuşlara ve mühimmat depolarına sahiptir. Tabyaların planlamasında arazi koşulları dikkate alınmış, stratejik noktalara hakim bir konumda inşa edilmelerine özen gösterilmiştir. Genellikle birbirine yakın konumlandırılmış olan tabyalar, birbiriyle ateş desteği sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Yapıya ait tepeden bir görünüm - Erzurum Valiliği
Tabyaların inşasında kullanılan taşların yöresel olması, yapıların doğal çevreyle uyumunu da sağlamıştır. Ayrıca, bazı tabyalarda erzak ve su depoları gibi uzun süreli bir kuşatmaya karşı hazırlıklı olunmasını sağlayacak ek yapılar da bulunmaktadır. Bu depolar, savunmanın sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahipti.
93 Harbi'ndeki Rolü
Aziziye Tabyaları'nın en bilinen özelliği, 93 Harbi sırasında gösterdiği kahramanca direniştir. 1877 yılında Rus ordusunun Erzurum'a doğru ilerlemesi üzerine, tabyalar Osmanlı savunmasının kilit noktası haline gelmiştir. Özellikle 8-9 Kasım 1877 gecesi yaşanan çatışmalar, tabyaların ve buradaki askerlerin fedakarlığını gözler önüne sermiştir. Rus askerlerinin beklenmedik bir baskınına karşı, tabyalarda görevli askerler ve Erzurumlu siviller, ellerindeki imkanlarla büyük bir direnç göstermiştir.
Bu direnişte Nene Hatun'un kahramanlığı öne çıkmış ve tabyaların savunulmasında önemli bir rol oynamıştır. Kadınların ve çocukların da katıldığı bu savunma, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda milli bir dayanışma örneği olarak tarihe geçmiştir. Aziziye Tabyaları'ndaki bu mücadele, Osmanlı ordusunun moralini yükseltmiş ve Rus ilerleyişini bir süre durdurmuştur.
Nene Hatun Anıtı - Erzurum Valiliği
Günümüzdeki Durumu
Günümüzde Aziziye Tabyaları, Erzurum'un önemli tarihi mekanlarından biridir. Restore edilerek ziyarete açılan tabyalar, 93 Harbi'ndeki direnişi ve dönemin askeri mimarisini yansıtan yapısıyla dikkat çekmektedir. Tabyaların içerisinde, savaş dönemine ait çeşitli obje ve belgelerin sergilendiği bir müze de bulunmaktadır. Ayrıca, tabyaların bulunduğu alanda Nene Hatun Anıtı da yer almaktadır.
Tabyaların restorasyonu sırasında, orijinal mimari dokunun korunmasına özen gösterilmiş ve ziyaretçilerin tarihi atmosferi daha iyi hissetmeleri sağlanmıştır. Açık hava müzesi olarak hizmet veren tabyalarda, müze sergileri, rekreasyon alanları ve bilgilendirme panoları bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, ziyaret deneyimini zenginleştirmekte ve tabyaların tarihi önemini daha iyi anlamayı sağlamaktadır.
Stratejik Konum
Aziziye Tabyaları, Osmanlı İmparatorluğu'nun doğu sınırlarını güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak inşa edilmiştir.
Tabyaların temel yapım amacı, Rus İmparatorluğu'nun güneye doğru ilerleyişini durdurmak ve Erzurum şehrini doğudan gelebilecek olası saldırılara karşı korumaktır. Stratejik bir bakış açısıyla inşa edilen tabyalar, bölgenin savunmasında kritik bir rol üstlenmiştir.
Aziziye Tabyaları, Erzurum şehir merkezinin doğusunda yer alan stratejik bir tepe üzerinde konumlanmıştır. Bu hakim konum, tabyalara geniş bir görüş açısı sağlamış ve çevredeki arazinin kontrolünü kolaylaştırmıştır. Tabyaların bu stratejik yerleşimi, savunma gücünü önemli ölçüde artırmıştır.