KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Etnosentrizm

fav gif
Kaydet
kure star outline

Etnosentrizm, bir bireyin veya grubun kendi kültürel normlarını, değerlerini ve dünya görüşünü temel alarak diğer kültürleri yargıladığı ve genellikle kendi kültürünü üstün gördüğü bir bakış açısıdır. İlk olarak sosyolog William Graham Sumner tarafından 1906 yılında tanımlanan bu kavram, "kişinin kendi grubunu her şeyin merkezi olarak görmesi ve diğer herkesi bu merkeze referansla ölçüp derecelendirmesi" anlamına gelir. 


Etnosentrizm, gruplar arası ilişkilerde temel bir dinamik olup, basit bir kültürel ön yargıdan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve etnik çatışma gibi ciddi toplumsal sorunlara kadar uzanan geniş bir yelpazede sonuçlar doğurabilir. Evrensel bir sendrom olarak kabul edilen bu eğilim, en basit ve keyfi grup ayrımlarıyla bile tetiklenebilen bir iç grup kayırmacılığı davranışı olarak ortaya çıkar. 


Kendi Kültürünü Renkli, Diğerlerini Gri Görme (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)

Kavramsal Çerçeve

Etnosentrizm, sosyal bilimlerde çok boyutlu bir yapı olarak ele alınır. Kavram, sadece dış gruplara yönelik olumsuz tutumları değil, aynı zamanda iç gruba yönelik güçlü bir bağlılığı da içerir. Akademik çalışmalarda, etnosentrizmin farklı ancak birbiriyle ilişkili birkaç boyuttan oluştuğu kabul edilmektedir. 


Bizumic ve Duckitt, etnosentrizmi "güçlü bir etnik grup benmerkezciliği duygusu【1】" olarak yeniden kavramsallaştırarak altı temel boyutta inceler. Bu boyutlar iki ana kategori altında toplanır:

1. Gruplar Arası Etnosentrizm (İç grubun diğer gruplardan daha önemli olduğu inancı)

  • Tercih (Preference): Bireyin kendi etnik grubunu ve üyelerini diğer gruplara göre daha çok beğenmesi ve onlarla birlikte olmayı yeğlemesidir. Bu durum, iç gruba duyulan güven ve iş birliği eğilimini içerir. 


  • Üstünlük (Superiority): Kendi etnik grubunun ahlak, tarih, gelişim veya maneviyat gibi alanlarda diğerlerinden daha üstün olduğuna dair inançtır. 


  • Saflık (Purity): Grubun kültürel veya etnik "saflığını" koruma ve dış gruplarla karışıma karşı direnç gösterme arzusudur. Bu, dış grupların uzak tutulması veya dışlanması gerektiği düşüncesini içerebilir. 


  • Sömürücülük (Exploitativeness): Kendi grubunun çıkarlarını her şeyin üzerinde tutarak, dış grupların hak ve duygularını dikkate almaksızın hareket etmeyi meşru görme eğilimidir. 

2. Grup İçi Etnosentrizm (Grubun bireylerden daha önemli olduğu inancı)

  • Bütünleşme (Group Cohesion): Bireysel özgürlükler veya farklılıklar yerine grubun birliği, bütünlüğü ve dayanışmasının öncelikli olması gerektiği görüşüdür. 


  • Adanmışlık (Devotion): Gruba karşı koşulsuz, eleştirel olmayan, güçlü bir sadakat ve bağlılık duymaktır. Bu, grup için kişisel fedakârlık yapmaya hazır olmayı da içerir. 


Bu boyutlar, etnosentrizmin sadece "dış grup nefreti" olmadığını, aynı zamanda güçlü bir "iç grup sevgisi" ve merkeziliği içerdiğini gösterir. Araştırmalar, iç grup kayırmacılığı (ethnocentrism) ile dış grup düşmanlığının (xenophobia) hem kavramsal hem de nedensel olarak farklı olabileceğini ortaya koymuştur. 

İlişkili Kavramlardan Farkları

Etnosentrizm sıklıkla başka kavramlarla karıştırılsa da aralarında önemli ayrımlar bulunur:

Kültürel Görelilik

Etnosentrizmin tam karşıtı olarak kabul edilen kültürel görelilik, bir kültürü yargılarken o kültürün kendi standartlarını ve bağlamını kullanmak gerektiğini savunur. Etnosentrizm "benim kültürüm ölçüttür" derken, kültürel görelilik "her kültür kendi içinde anlamlıdır" der.

Irkçılık

Irkçılık, biyolojik temellere dayandığı iddia edilen bir üstünlük inancı ve ayrımcılık sistemidir. Etnosentrizm ise kültürel temellidir. Irkçılık, etnosentrizmin bir sonucu veya onunla örtüşen bir durum olabilir ancak etnosentrik her tutum ırkçı olmak zorunda değildir. 

Yabancı Düşmanlığı (Zenofobi)

Yabancılara veya dış grup üyelerine yönelik korku ve nefreti içeren bir tutumdur. Etnosentrizm ise dış gruba yönelik olumsuz bir duygu içermeyebilir; sadece iç grubun tercih edilmesi veya üstün görülmesi yeterlidir. 

Vatanseverlik ve Milliyetçilik

Vatanseverlik, genellikle kendi ulusuna duyulan sevgi ve bağlılık olarak tanımlanırken, eleştirel bir bakış açısını dışlamaz. Etnosentrizm ve onunla ilişkili olan "körü körüne vatanseverlik" (blind patriotism) veya milliyetçiliğin bazı türleri ise, kendi grubunun eylemlerini sorgusuzca desteklemeyi ve diğer ulusları daha aşağı görmeyi içerebilir. 

Etnosentrizmi Açıklayan Kuramlar

Etnosentrizmin kökenlerini ve işleyişini açıklamak için sosyal bilimlerde çeşitli kuramlar geliştirilmiştir.

Kuram

Ana Fikir

Etnosentrizme Etkisi

Realistik Grup Çatışma Kuramı

Gruplar, maddi veya sembolik kıt kaynaklar için rekabet ettiğinde aralarında çatışma ve düşmanlık ortaya çıkar. 

Bazı kişilik yapıları, katı bir hiyerarşiye, otoriteye boyun eğmeye ve belirsizlikten kaçınmaya daha yatkındır. 

Sosyal Kimlik Kuramı

Bireyler benlik saygılarını artırmak için ait oldukları sosyal gruplarla özdeşleşir ve bu grupları diğerlerinden olumlu şekilde ayırmaya çalışır. 

Bireyler, kendi gruplarını (iç grup) daha olumlu ve değerli görmek için dış grupları daha az değerli veya olumsuz olarak algılar. Bu durum, iç grup kayırmacılığını ve etnosentrizmi doğurur. 

Evrimsel Modeller

Grup içinde iş birliğini ve fedakârlığı teşvik eden davranışlar, gruplar arası rekabette avantaj sağlar ve evrimsel süreçte seçilir. 

İç grup üyeleriyle iş birliği yapıp dış grup üyelerinden kaçınma (etnosentrik davranış), grubun hayatta kalma ve üreme potansiyelini artırır. Bu nedenle, etnosentrizme yönelik bir yatkınlık evrimleşmiş olabilir. 

Otoriteryen Kişilik Kuramı

Bazı kişilik yapıları, katı bir hiyerarşiye, otoriteye boyun eğmeye ve belirsizlikten kaçınmaya daha yatkındır. 

Otoriter bireyler, kendi gruplarının normlarına sorgusuzca bağlanma ve "farklı" veya "yabancı" olan dış gruplara karşı önyargılı ve cezalandırıcı olma eğilimindedir. 

Etnosentrizmin Esasını Oluşturan Etmenler

Etnosentrik düşünce ve tutumların oluşumunda çeşitli faktörler rol oynar. Bu faktörler genellikle birbiriyle iç içe geçmiş durumdadır.

Kültür

Kültür, etnosentrizmin temelini oluşturan en belirleyici faktörlerden biridir. Çoğu kültür, kendini "dünyanın merkezi" olarak görme eğilimindedir ve kendi değerlerini diğerlerininkinden üstün tutar. Bireyler, içinde doğdukları kültürün değerlerini içselleştirerek, diğer kültürleri bu standartlara göre yargılarlar. 

Kimlik

Kimlik, bireyi diğerlerinden ayıran ve toplum içinde var eden bir unsurdur. Bireyler, kimliklerini korumak ve benlik saygılarını sürdürmek için ait oldukları grubun değerlerini yüceltme ve farklı olanı dışlama eğilimi gösterebilirler. Bu durum, "biz" ve "onlar" ayrımını keskinleştirerek etnosentrizme zemin hazırlar. 

Eğitim

Eğitim seviyesi ile etnosentrizm arasındaki ilişki çeşitli çalışmalarda incelenmiştir. Genel kanı, eğitimin dünya görüşünü genişleterek ve farklı kültürler hakkında bilgi sağlayarak etnosentrik düşünceyi ve hoşgörüsüzlüğü azalttığı yönündedir. Bununla birlikte, bazı araştırmalar yüksek eğitimli bireyler arasında da etnosentrik eğilimlerin var olabildiğini göstermektedir. 

Milliyetçilik ve Vatanseverlik

Milliyetçilik, kişinin kendi milletinin çıkarlarını diğerlerinin çıkarlarından üstün tutması inancıyla etnosentrizmle yakından ilişkilidir. Ancak vatanseverlikten ayrılır; vatanseverlik, kişinin ülkesine duyduğu sevgi ve bağlılığı ifade ederken, diğer uluslara karşı olumsuz bir tutum içermek zorunda değildir. Etnosentrik bir bakış açısı ise belirli ulusal değerlere körü körüne bağlanmayı ve diğer ulusların reddedilmesini içerebilir. 

Din

Dinî etnosentrizm, kişinin kendi inancını ve bu inanca sahip kişileri diğerlerinden üstün görmesi durumudur. Dinî inançlara güçlü bağlılık, diğer dinlere ve mensuplarına karşı farklılıkları belirginleştirerek hiyerarşik bir baskı oluşturabilir. Bazı çalışmalarda, etnosentrizmin milliyetten çok din temelli ayrımcılığa dayandığı sonucuna varılmıştır. 

Sonuçları, Etkileri ve Uygulama Alanları

Etnosentrizm, bireysel tutumların ötesine geçerek ciddi toplumsal ve siyasi sonuçlar doğurabilir ve farklı alanlarda uygulamalı olarak incelenir.

Gruplar Arası İlişkiler

Etnosentrizm, önyargı, ayrımcılık ve gruplar arası çatışmayı tetikleyebilir. Tarihteki birçok etnik çatışma, savaş ve soykırımın temelinde etnosentrik dünya görüşleri yatmaktadır. Kendi grubunun "seçilmiş" veya "üstün" olduğu, diğerinin ise "tehdit" veya "aşağı" olduğu inancı, şiddeti meşrulaştırabilir. 

Siyasi Kutuplaşma

Etnosentrizm, modern siyasette göçmen karşıtlığı, popülist milliyetçilik ve korumacı politikaların yükselişinde önemli bir rol oynar. Siyasi liderler, seçmen desteğini artırmak için etnosentrik duyguları harekete geçirebilirler. 

Tüketici Davranışları

Etnosentrizmin en çok araştırıldığı alanlardan biri "tüketici etnosentrizmi"dir. Bu kavram, tüketicilerin yabancı ürünler yerine yerli ürünleri ahlaki bir görev olarak tercih etme eğilimini ifade eder. Türkiye'de yapılan bir bibliyometrik analize göre, etnosentrizm konulu lisansüstü tezlerin büyük çoğunluğu İşletme anabilim dalında yapılmış ve genellikle "satın alma niyeti" ile ilişkisi incelenmiştir. 

Meslek Merkezcilik

Etnosentrizmin bir yansıması olarak "meslek merkezcilik" (profession centrism) kavramı, belirli bir meslek grubunun kendi eğitim tecrübeleri ve normları çerçevesinde diğer meslek gruplarından üstün olduğu algısını yansıtır. Mesleki öğretiler sonucu oluşan bu durum, özellikle farklı disiplinlerin iş birliği yapması gereken alanlarda (örneğin sağlık) sistemin işleyişine zarar verebilir. 

Tarihsel ve Güncel Örnekler

Ruanda Soykırımı (1994)

Belçika sömürge yönetiminin, Hutu ve Tutsi etnik grupları arasındaki farkları yapay olarak derinleştirip Tutsileri üstün bir konuma getirmesi, bağımsızlık sonrası dönemde etnosentrik bir Hutu milliyetçiliğinin doğmasına zemin hazırladı. Bu durum, 1994'te yaklaşık 800.000 Tutsi ve ılımlı Hutu'nun öldürüldüğü soykırımla sonuçlandı.

Balkan Savaşları (1990'lar)

Yugoslavya'nın dağılması sürecinde Sırp, Hırvat ve Boşnak milliyetçilikleri, etnosentrik ve tarihsel düşmanlıkları körükleyen söylemlerle beslenerek bölgede kanlı etnik temizlik hareketlerine ve on binlerce insanın hayatını kaybettiği savaşlara yol açtı.

Avrupa Mülteci Krizi

Özellikle 2015 sonrası dönemde Avrupa'ya yönelik mülteci akını, bazı Avrupa ülkelerinde etnosentrik ve yabancı düşmanı siyasi söylemlerin güçlenmesine neden oldu. Özellikle Müslüman ve Ortadoğulu mültecilere karşı gelişen olumsuz tutumlar, kültürel ve dinî etnosentrizmin siyasete yansımasına bir örnek teşkil etti.

Türkiye'de Göçmenlere Yönelik Tutumlar

Türkiye'deki Suriyeli mültecilere yönelik yapılan bazı akademik çalışmalar, yerel halk arasında tüketici etnosentrizmi gibi eğilimlerin varlığını göstermektedir. Bu, yerli ürünleri tercih etme ve yabancı olarak algılanan gruplara karşı ekonomik bir mesafe koyma şeklinde ortaya çıkabilmektedir.

Etnosentrizmle Mücadele

Sosyal bilimler, etnosentrizmin olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli stratejiler önermektedir:


  • Gruplar Arası Temas: Farklı gruplara mensup bireylerin, eşit statüde ve ortak bir amaç doğrultusunda, pozitif ve anlamlı etkileşimlerde bulunması, önyargıları ve etnosentrik tutumları azaltmada en etkili yöntemlerden biri olarak kabul edilir.


  • Eğitim: Eğitim sistemleri, farklı kültürlere saygıyı, eleştirel düşünmeyi ve empatiyi teşvik ederek etnosentrizmle mücadelede kilit bir rol oynayabilir. 


  • Farkındalık ve Öz Düşünüm: Bireylerin kendi etnosentrik eğilimlerinin farkına varmaları ve kendi kültürel varsayımlarını sorgulamaları, bu tutumları değiştirmede ilk adımdır.


  • Kültürel Göreliliğin Benimsenmesi: Dış grupları değerlendirirken kendi kültürünü mutlak bir ölçüt olarak kullanmak yerine, her kültürü kendi bağlamı içinde anlamaya çalışmak, etnosentrik bakış açısından uzaklaşmayı sağlar.

Kaynakça

Alkan, Feyzanur, ve Ramazan Erdem. "Etnosentrizm ve meslek merkezcilik: Kavramsal bir değerlendirme." Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi 12, no. 30 (2021): 635–651. Erişim 2 Temmuz 2025.https://dergipark.org.tr/en/pub/vizyoner/issue/62292/702317.

Bizumic, Boris, ve John Duckitt. “What Is and Is Not Ethnocentrism? A Conceptual Analysis and Political Implications.” Political Psychology 33, no. 6 (2012): 887–909. http://www.jstor.org/stable/23324197.

Hammond, Ross A., ve Robert Axelrod. “The Evolution of Ethnocentrism.” The Journal of Conflict Resolution 50, no. 6 (2006): 926–936. http://www.jstor.org/stable/27638531.

Mazlum, Berna Şad, ve Seda Şahin. "Kültürlerarası duyarlılık ve etnosentrizm alanındaki tezlerin bibliyometrik analizi." MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi 13, no. 1 (2024): 295–309. Erişim 2 Temmuz 2025.https://dergipark.org.tr/en/download/articlefile/3025981.


Dipnot

[1]
  1. Boris Bizumic ve John Duckitt, “What Is and Is Not Ethnocentrism: A Conceptual Analysis and Political Implications,” Political Psychology 33, no. 6 (2012): 887, http://www.jstor.org/stable/23324197.


Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarYunus Emre Yüce1 Temmuz 2025 23:28
KÜRE'ye Sor