Holokost Endüstrisi, Norman G. Finkelstein tarafından kaleme alınmış ve Yahudi soykırımının (Holokost) anma süreçlerinin politik, ekonomik ve sosyal boyutlarını ele alan tartışmalı bir eserdir. İlk olarak 2000 yılında İngilizce olarak "The Holocaust Industry: Reflections on the Exploitation of Jewish Suffering" adıyla yayımlanan kitap, 2023 yılında Utku Umut Bulsun’un çevirisiyle Kutadgu Yayınları tarafından Türkçe olarak basılmıştır. Kitap, Holokost’un anısını ve tazminat süreçlerini ele alarak bu olayların bazı kesimler tarafından çıkar amaçlı kullanıldığını öne sürer.
Holokost’un Tanımı ve Arka Planı
Holokost, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından Yahudilere karşı gerçekleştirilen sistematik soykırımdır. Yaklaşık altı milyon Yahudi’nin yanı sıra Polonyalılar, Sovyet savaş esirleri ve Nazi ideolojisine karşı çıkanlar bu süreçte hedef alınmıştır. Soykırım, zorla çalıştırma, toplama kamplarına sürgün ve gaz odalarında toplu infazlar gibi yöntemlerle uygulanmıştır. Auschwitz, Treblinka ve Dachau gibi kamplar milyonlarca insanın hayatını kaybettiği yerler olarak bilinir. Finkelstein, bu tarihsel trajedinin anma ve eğitim çabalarının zamanla bir endüstriye dönüştüğünü iddia eder.
Kitabın Temel Tezleri
Finkelstein, Holokost’un anısının bilinçli bir şekilde siyasi ve ticari bir araç hâline getirildiğini öne sürer. Kitabın ilk bölümü "Holokost’u Sermayeye Çevirmek", soykırımın hafızasının politik bir kimlik inşa aracı olarak kullanıldığını ve ticarileştiğini inceler. Yazar, 1967’deki Altı Gün Savaşı sonrası İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerin güçlenmesiyle Holokost’un ABD kamuoyunda daha fazla yer bulduğunu belirtir. Bu dönemde, Holokost’un ideolojik bir silah olarak kullanılarak İsrail’e yönelik eleştirilerin yönünün değiştirildiği savunulur.
İkinci bölüm "Sahtekârlar, Tüccarlar ve Tarih", Holokost anma ve tazminat süreçlerindeki bazı Yahudi kuruluşlarının ve bireylerin eleştirisine odaklanır. Finkelstein, toplanan tazminat fonlarının gerçek mağdurlara ulaşmadığını, bunun yerine bu fonların kuruluşlar tarafından biriktirildiğini ve bazı kişilerin maddi kazanç sağladığını iddia eder. Ayrıca Holokost üzerine konferanslar düzenleyen akademisyen ve konuşmacıların konuyu karmaşıklaştırarak ticari bir alan yarattığını vurgular. Yazar, 1982’deki Lübnan işgali sırasında İsrail’e yönelik protestoların, Holokost’un bu bağlamda bir ideolojik araç olarak kullanıldığını gösterdiğini belirtir.
Kitabın son bölümü "Çifte Vurgun", Holokost’tan kurtulanlara yönelik tazminat taleplerinin Almanya gibi ülkelerden toplandığını ancak bu fonların adil bir şekilde dağıtılmadığını savunur. Finkelstein, bazı kuruluşların sürekli yeni taleplerle süreci uzattığını ve İsviçre bankalarındaki yolsuzlukların bu durumu pekiştirdiğini ifade eder. Bu durum, mağdurların çıkarlarının arka plana atıldığını ve asıl amacın kurumsal kazanç olduğunu gösterir.
Finkelstein’ın Kişisel Bağlantısı ve Tepkiler
Finkelstein, 1953’te doğmuş bir Amerikalı siyaset bilimci ve aktivisttir. Annesi ve babası, Polonya’da Yahudi soykırımından kurtulanlar arasındadır; bu kişisel deneyim, yazarın Holokost üzerine çalışmalar yapmasında belirleyici olmuştur. Kitap, yayımlanmasının ardından uluslararası bir yankı uyandırmış ve Brezilya, Belçika, Hollanda, Avusturya, Almanya ve İsviçre gibi ülkelerde en çok satanlar listesine girmiştir. Ancak eser yoğun eleştirilere de maruz kalmıştır. Bazı eleştirmenler, Finkelstein’ın analizlerini aşırı genelleyici bulurken tarihsel anmanın önemini küçümsediğini savunmuştur. Ayrıca, Yahudi kuruluşlarına yönelik eleştirileri antisemitik olarak değerlendirilmiş; bu durum, yazarın işsiz kalmasına, sürgün hayatı yaşamasına ve Filistin’e girişinin yasaklanmasına yol açmıştır.
Finkelstein’ın eseri, Holokost anısının ticarileşmesi ve araçsallaştırılmasına dair eleştiriler sunarken tazminat süreçlerindeki etik sorunları gündeme getirir. Ancak bu görüşler, Holokost’un anısına zarar verebileceği endişesiyle bazı kesimlerce eleştirilmiştir. Kitap, okuyucuları bu konuları derinlemesine düşünmeye teşvik etmeyi amaçlarken akademik çevrelerde ve kamuoyunda uzun süreli tartışmalara zemin hazırlamıştır.


