Yüksek hassasiyetli mühimmat sistemlerinin insansız hava araçları ile entegrasyonu, çağdaş harp doktrinlerinin dönüşümünde belirleyici bir unsur haline gelmiştir. Bu çerçevede ROKETSAN tarafından geliştirilen İHA-122 Havadan Karaya Balistik Süpersonik Füze, Türkiye’nin yerli savunma sanayii kabiliyetlerinin geldiği noktayı gösteren önemli örneklerden biridir. Hem Bayraktar AKINCI TİHA hem de Bayraktar TB3 SİHA ile yürütülen atış testlerinde hedefleri tam isabetle vurabilen bu füze sistemi, platformlar arası koordinasyon, lazer işaretleme yeteneği ve süpersonik menzilde etki yaratma kapasitesiyle dikkat çekmektedir.

Geliştirme Süreci ve Teknik Özellikler
İHA-122, ROKETSAN tarafından havadan karaya balistik süpersonik füze konsepti doğrultusunda geliştirilen milli bir mühimmat sistemidir. Füze, süpersonik hızlarda seyredebilen yapısı ve balistik uçuş profili ile dikkat çekmektedir. Yüksek hızlı hedef angajmanı amacıyla geliştirilen bu sistem, taşıyıcı hava platformundan bırakıldıktan sonra balistik yörüngede ilerleyerek belirlenmiş hedefi yüksek isabet oranıyla vurabilmektedir.
İHA-122’nin teknik özelliklerine dair kamuya açık sınırlı bilgi bulunmasına karşın, sistemin en önemli unsurlarından biri olarak TV arayıcı başlık özelliği öne çıkmaktadır. Bu teknoloji sayesinde füze, görsel izleme yoluyla hedef tespiti ve yönlendirme gerçekleştirmekte; hassasiyetin artırılması hedeflenmektedir. Ayrıca füzenin, üzerinde taşıdığı yönlendirme teknolojileri sayesinde sabit ve hareketli hedeflere karşı etkili olabileceği anlaşılmaktadır. Mühimmatın özellikle İHA'larla uyumlu olacak şekilde geliştirildiği dikkate alındığında, yapısal olarak hafif, kompakt ve aerodinamik bir profile sahip olduğu değerlendirilmelidir.
Füzenin üzerine yazılan “TCG Anadolu’ya selam olsun” ibaresi, sistemin deniz platformlarından desteklenen hava harekâtlarında kullanılabileceğine işaret etmektedir. Bu bağlamda füze, özellikle deniz üzerindeki hedeflere yönelik taarruz görevlerinde kullanılmak üzere geliştirilen bir mühimmat olarak değerlendirilmektedir.
Platform Entegrasyonu ve Test Uygulamaları
İHA-122 süpersonik füze, çeşitli insansız hava platformlarına entegre edilerek farklı test senaryoları kapsamında değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, hem Bayraktar AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) hem de Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile gerçekleştirilen testler, füzenin platformlar arası uyumluluğunu ve operasyonel kabiliyetlerini göstermektedir.
İlk başarılı testlerden biri, Bayraktar AKINCI TİHA üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bu testte, füze "TV arayıcı başlık" donanımıyla hedefe yönlendirilmiş ve atış başarıyla tamamlanmıştır. ROKETSAN tarafından yapılan açıklamada, füzenin hedefi tam isabetle vurduğu belirtilmiş, bu testin Türkiye'nin milli füze teknolojilerinde ulaştığı düzeyi gösterdiği ifade edilmiştir.
Bir diğer dikkat çekici entegrasyon ve test süreci ise Bayraktar TB3 platformu ile olmuştur. TB3, kısa pistli deniz platformlarından iniş ve kalkış yapabilen ilk SİHA olması bakımından hem havacılık hem de savunma sanayii açısından ayrı bir öneme sahiptir. 25 Mart 2025 tarihinde gerçekleştirilen testte, TB3 platformuna entegre edilen İHA-122 füzesiyle deniz üzerindeki 6x6 metrelik perdeli bir hedef, 50 kilometreden fazla mesafeden başarıyla vurulmuştur. Bu testte lazerle hedef işaretleme görevini havada bulunan Bayraktar TB2 üstlenmiş; hedefi lazerle işaretlemiş ve TB3, hedefe angajman sağlamıştır. Bu sayede iki farklı SİHA’nın koordineli çalışması, çoklu platform etkileşimi ve görev paylaşımı gibi taktik senaryolar başarıyla test edilmiştir.
Bayraktar TB3'ün taşıma kapasitesi, kanat yapısı ve uçuş süresi gibi parametreler göz önünde bulundurulduğunda, İHA-122 gibi yüksek hızlı ve görece hafif füze sistemleriyle uyumlu çalışabilecek ideal bir platform sunduğu görülmektedir. Ayrıca, füzenin testlerde deniz üzerindeki hedeflere angaje olması, özellikle deniz aşırı taarruz kabiliyetine katkı sağlayacak bir yapı olarak dikkat çekmektedir.
Operasyonel Yetenekler ve Kullanım Perspektifi
İHA-122 süpersonik füzenin operasyonel potansiyeli, yalnızca teknik yetenekleriyle değil, aynı zamanda entegre edildiği platformların hareket kabiliyeti ve görev yelpazesiyle de şekillenmektedir. Bayraktar TB3 ve AKINCI gibi platformlarla yapılan entegrasyon testleri, füzenin farklı irtifa, menzil ve görev türlerinde etkili biçimde kullanılabileceğini göstermektedir.
Füzenin havadan karaya süpersonik balistik yapı ile tasarlanmış olması, onu yüksek hızla hareket eden, radar ve hava savunma sistemleri tarafından tespiti zorlaştırılmış bir mühimmat haline getirmektedir. Bu özellik, özellikle zaman duyarlı hedefler ve düşman hava savunma sistemlerinin bastırılması (SEAD) gibi görevlerde avantaj sağlamaktadır. Süpersonik hızda hedefe yönelme, angajman süresini kısaltmakta; bu da hedefin savunma reflekslerini sınırlamaktadır.
TV arayıcı başlık gibi güdüm sistemleri, hedef tespiti ve takibini görsel olarak gerçekleştirme imkânı sunmakta ve özellikle hareketli hedefler ya da karmaşık arazi koşullarında görev etkinliğini artırmaktadır. Ayrıca, Bayraktar TB2 ve TB3'ün birlikte gerçekleştirdiği lazerle işaretleme ve angajman senaryosu, çoklu hava platformlarıyla ortak görev icrası açısından önemli bir kabiliyetin test edildiğini göstermektedir. Bu durum, ağ merkezli harekât anlayışına uygun bir yapı sunmakta ve SİHA’lar arasında görev dağılımı ile hedef paylaşımı gibi ileri taktiklerin uygulanabilirliğini desteklemektedir.
İHA-122'nin deniz aşırı hedeflere yönelik kullanımı, Türkiye’nin amfibi ve deniz temelli harekât konseptleri açısından da dikkate değerdir. TCG Anadolu gibi kısa pistli deniz platformlarından görev icra eden Bayraktar TB3 ile birlikte düşünüldüğünde, bu füze, özellikle denizden karaya uzun menzilli hassas taarruz kabiliyeti açısından stratejik bir kuvvet çarpanı niteliği taşımaktadır.
Füzenin testlerde 50 kilometreyi aşan mesafelerden hedefe tam isabet sağlaması, hem menzil etkinliği hem de vuruş hassasiyeti açısından platform-entegrasyon sistematiğinin başarıyla işler hale geldiğini göstermektedir. Bu başarılar, İHA-122'nin ilerleyen süreçte farklı tipte arayıcı başlıklarla donatılarak daha geniş görev profillerine uygun hale getirilebileceği yönünde bir perspektif sunmaktadır.

