"İnci Enginün Kitabı", Türk edebiyatının önde gelen akademisyenlerinden Prof. Dr. İnci Enginün'e (d. 1937) adanmış, hayatını ve eserlerini konu alan, öğrencilerinin ve dostlarının katkılarıyla hazırlanmış bir armağan kitaptır. Dergâh Yayınları'nın "Armağan Kitap" serisi kapsamında yayımlanan bu kolektif eser, Enginün'ün akademik kişiliğini, bilimsel mirasını ve Türk edebiyatına sunduğu katkıları farklı bakış açılarından değerlendirir. Haziran 1997'de ilk baskısı yapılan kitap, 463 sayfadan oluşmakta ve Nisan 2011 itibarıyla 2. baskısına ulaşmıştır.
İçerik ve Tematik Yapı
"İnci Enginün Kitabı", Prof. Dr. İnci Enginün'ün akademik hayatına ve edebi çalışmalarına adanmış kapsamlı bir armağan derlemesidir. Kitap, Enginün'ü Mehmet Kaplan mektebinde yetişen, bu mektebin dışında da kendini geliştiren ve bu geleneği en iyi temsil eden bir akademisyen olarak tanımlar. Prof. Dr. Orhan Okay'ın ifadesiyle, "İnci Enginün Kaplan'ın metodunu, çalışma sistemini en çok benimseyen, disiplinine uyan arkadaşlarımızdan biri oldu. Buna sebatkârlığını da ilâve etmek isterim." Bu vurgu, Enginün'ün akademik titizliğini ve çalışma azmini ortaya koyar.
Kitap, İnci Enginün'ün akademik kariyerinin önemli dönüm noktalarına değinir: Aralık 1963'te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde başlayan akademik hayatı, Şubat 1997'de Marmara Üniversitesi'nden kendi isteğiyle emekli olmasıyla kâğıt üzerinde son bulmuştur. Ancak, bibliyografyası incelendiğinde görüleceği üzere, yazarın en önemli eserlerini ve yazılarını emeklilik döneminde yayımlaması, onun "mesleği bir hayat tarzı olarak kabul edip yaşama" ilkesine olan bağlılığını kanıtlar. Mehmet Kaplan'ın kendisini asistan olarak kürsüye alırken söylediği bu söz, Enginün'ün tüm akademik yaşamına yön veren bir rehber olmuştur.
İnci Enginün, mesleğini hayat tarzı olarak benimseyerek; araştırır, öğrenir, öğretir, belge ve metin neşreder, külliyatlara imza atar, meslektaşlarıyla beraber antolojiler hazırlar ve Yeni Türk Edebiyatı sahasında "köşe başı" olan eserler/kitaplar yayımlar. Aynı zamanda öğrenci yetiştirir, doktora yaptırır ve yeni hocalar yetiştirerek akademik nesillerin oluşumuna katkıda bulunur.
"İnci Enginün Kitabı", İnci Enginün'ün hayatını ve eserlerini de içine alan, eserleri üzerine incelemeler yapan, hatıralar nakleden öğrenci ve dostlarının yazılarından oluşmaktadır. Bu yazılar, Enginün'ün hem bilimsel çalışmalarına hem de kişisel özelliklerine dair çok yönlü bir bakış açısı sunar. Kitap, onun Türk edebiyatına kazandırdığı eserlerin analizi, metodolojisi, öğretmenlik vasfı ve genel olarak Türk akademik yaşamındaki yeri gibi konuları kapsamaktadır. Farklı disiplinlerden ve bakış açılarından gelen yazılar, Enginün'ün ne denli geniş bir etki alanı olduğunu da göstermektedir.
Dil ve Üslup
"İnci Enginün Kitabı"ndaki dil ve üslup, bir armağan kitabının doğası gereği, farklı yazarların kendi akademik ve edebi üsluplarını yansıtır. Genel olarak, nesnel, tanımlayıcı ve akademik bir ton hakim olmakla birlikte, İnci Enginün'e duyulan saygı ve vefa da metinlere nüfuz etmiştir. Eserde herhangi bir reklam veya övgü dili bulunmamakta, aksine Enginün'ün fikirleri, kişiliği ve bilimsel katkıları üzerine ciddi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaktadır.
Hazırlayanların Konumu ve Eserin Önemi
Bu kitap, İnci Enginün'ün öğrencileri ve dostları gibi akademik camianın farklı paydaşlarının katkılarıyla oluşmuş kolektif bir çalışmadır. Bu durum, esere farklı perspektiflerden bakma ve İnci Enginün'ün çok boyutlu etkisini gösterme olanağı sağlar.
"İnci Enginün Kitabı", Türkiye'de akademik geleneklerin sürdürülmesi, hoca-talebe ilişkileri ve bilim insanlarının mirasının korunması açısından büyük bir öneme sahiptir. Kitap, İnci Enginün gibi bir bilim insanının hayatını ve eserlerini kapsamlı bir şekilde sunarak, onun Türk edebiyatı araştırmalarına yaptığı katkıları ölümsüzleştirir. Yeni Türk Edebiyatı, edebiyat tarihi, karşılaştırmalı edebiyat, akademik metodoloji ve eğitim tarihi alanında çalışan öğrenciler, akademisyenler ve İnci Enginün'ün çalışmalarına ilgi duyan genel okuyucular için vazgeçilmez bir kaynaktır. Eser, bir akademisyenin nasıl bir "hayat tarzı"yla mesleğini icra edebileceğine dair ilham verici bir örnek sunmaktadır.