Osmanlı'nın modernleşme sürecinde ortaya çıkan ve dönemin sosyal yapısını yansıtan kıyafetlerden biri de İstanbulindir. Sultan Abdülmecid döneminde sivil memurlar için resmî kıyafet olarak kabul edilen bu ceket türü, zamanla toplumun farklı kesimleri tarafından da benimsenmiş ve Osmanlı modasında önemli bir yer edinmiştir.

Bir İstanbulin Örneği
Adını İstanbul’dan alan İstanbulin, Osmanlı’nın son dönemlerinde tasarlanmış bir ceket türüdür. Dönemin ağır ve gösterişli kıyafetlerinin aksine daha sade, kullanışlı ve modern bir tasarıma sahiptir. Redingotu andıran bu kıyafet, dik ve düz yakalı, göğsü kapalı, bele kadar tek sıra düğmeli, diz kapağına kadar uzanan bir ceket olarak tanımlanır. İç kısmında kolalı bir yakalığı bulunur ve memurlar için hem şık hem de rahat bir alternatif olarak sunulmuştur.
Ortaya Çıkışı ve Kullanımı
İstanbulin, Sultan Abdülmecid devrinde, özellikle devlet memurlarının resmi kıyafeti olarak tasarlanmıştır. Osmanlı bürokrasisinde batılılaşma sürecinin bir yansıması olan bu kıyafet, Reşad Ekrem Koçu’nun Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü'nde belirttiği üzere, yaşlı ve sivil devlet erkânının rahatsız kıyafetler giymesini önlemek amacıyla İstanbullu terziler tarafından tasarlanmıştır. Tanzimat’tan sonra, devlet dairelerinde görev yapan sivil memurların giymesi zorunlu hale getirilmiş, böylece bir tür resmî üniforma niteliği kazanmıştır.
Bu ceket modeli, memurların dışında halk tarafından da benimsenmiş ve zamanla günlük giyime de adapte edilmiştir. Ancak, Sultan II. Abdülhamid dönemine gelindiğinde İstanbulin’in yerini büyük ölçüde redingot tipi ceketler almıştır.
Kültürel ve Sosyal Anlamı
İstanbulin yalnızca bir kıyafet değil, aynı zamanda politik ve sosyal statüyü ifade eden bir simge olmuştur. Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde özellikle bürokraside yer alan kişilerin giydiği bu ceket, batılılaşma hareketinin de bir yansıması olarak görülmüştür.
Bu nedenle, İstanbulin edebiyatta da yer bulmuş, Ahmet Rasim, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Samiha Ayverdi gibi yazarların eserlerinde dönem karakterlerini tanımlamak için kullanılmıştır. Özellikle Tanzimat ve Meşrutiyet romanlarında İstanbulin giyen karakterler genellikle modernleşme yanlısı veya bürokrasiye bağlı bireyleri temsil etmiştir.

