sb-image
Karl Marx
Ekonomi Ve Finans+1 Daha
Karl Marx (1818–1883), modern sosyal teorinin kurucu figürlerinden biri olup tarihsel materyalizm, sınıf mücadelesi ve kapitalizm eleştirisi gibi fikirleriyle sosyal bilimlerin birçok alanına yön vermiştir.
fav gif
Kaydet
kure star outline
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

ChatGPT Image 25 Haz 2025 11_22_26.png

Karl Marx

Doğum
1818Trier (Almanya)
Ölüm
1883Londra
Meslek
FilozofEkonomistDevrimci
Ünlü Eserleri
Komünist ManifestoKapital
Temel Fikirleri
Sınıf MücadelesiTarihsel MateryalizmYabancılaşma

Karl Marx (1818–1883), modern sosyal teorinin en etkili ve temel kurucularından biridir. Tarihsel materyalizm yaklaşımı, sınıf çatışması üzerine geliştirdiği analizler ve kapitalist sistemi kapsamlı biçimde eleştirdiği çalışmalarıyla sosyal bilimlerde iz bırakmıştır. Friedrich Engels’le birlikte yazdığı Komünist Manifesto ve başyapıtı Kapital, onun en bilinen eserleri arasında yer alır. Marx’ın düşünceleri yalnızca ekonomik yapılarla sınırlı kalmamış; siyaset teorisi, felsefe, sosyoloji ve eğitim gibi pek çok disiplini dönüştürmüştür. Özellikle toplumsal eşitsizlik, yabancılaşma ve ideoloji kavramlarına getirdiği eleştirel bakış, hem akademik alanlarda hem de politik mücadelelerde kalıcı etkiler oluşturmuştur.

Doğumu, Gençliği ve Ailevi Kökeni

Karl Marx, 5 Mayıs 1818 tarihinde, o dönemde Prusya Krallığı’na bağlı olan Renanya bölgesindeki Trier kentinde dünyaya gelmiştir. Ailesi Yahudi kökenliydi; babası Heinrich Marx, aydınlanmacı fikirleri benimsemiş bir hukukçuydu ve Napolyon etkisi altındaki seküler hukuk sistemine bir hayranlık duymaktaydı. Ancak Prusya’da Yahudi kökenliler kamu görevlerinden dışlandığı için, Heinrich Marx 1816 yılında ailesiyle birlikte Protestanlığa geçmiştir. Bu durum, Karl Marx’ın ileride dini kurumlar konusundaki eleştirel yaklaşımının kökeninde sosyo-politik bir çelişki olarak yer bulacaktır.


Karl Marx’ın çocukluğu, entelektüel merakın ve burjuva liberal değerlere açık bir ortamda geçmiştir. Trier, Fransız Devrimi'nin etkilerini yaşamış bir şehir olarak devrimci fikirlere yabancı değildi. Bu çevrede yetişen genç Marx, 1835’te Bonn Üniversitesi’ne hukuk okumak üzere kaydoldu. Burada öğrencilik hayatı, klasik eğitim kadar romantik şiirle de iç içeydi. Ancak ailesi onun daha ciddi bir akademik kariyer sürdürmesini istediği için, 1836’da Berlin Üniversitesi’ne geçti. Berlin'de hukuk eğitimini sürdürmekle birlikte esas ilgisini felsefeye kaydırdı. Bu dönemde Georg Wilhelm Friedrich Hegel’in felsefesiyle tanıştı ve radikal genç Hegelciler çevresine dahil oldu.


Berlin'deki bu felsefi ortam, Marx’ın ileride materyalist tarih anlayışını geliştirmesinde belirleyici rol oynadı. Hegel’in tarihsel diyalektiği, Marx’ın sınıf mücadeleleri üzerine kurulu tarih teorisinin felsefi temelini oluşturdu. Ancak Marx, Hegel’in idealist yaklaşımını reddederek materyalist bir yönelimi benimsedi: fikirler değil, maddi üretim ilişkileri tarihin yönünü belirlerdi.


Karl Marx. (Yapay Zeka İle Üretilmiştir.)

Yetişkinliği, Sürgün Yılları ve Politik Aktivizmi

1840’lı yılların başında Marx, Köln’de çıkan Rheinische Zeitung adlı radikal gazetede gazetecilik yapmaya başladı. Ancak yazılarında Prusya monarşisini ve toprak sahibi aristokrasiyi eleştirmesi, gazeteyi kapattırdı. Bunun üzerine Marx, 1843’te Paris’e taşındı. Paris, o dönemde Avrupa’nın devrimci aydınlarının merkezi konumundaydı. Burada, hem Fransız sosyalistleriyle hem de Alman göçmenlerle tanıştı. 1844 yılında Friedrich Engels ile yolları kesişti. Engels, Marx’ın düşüncelerini ekonomik ve tarihsel temellere oturtmasına yardımcı olacak bir entelektüel ve maddi ortak oldu.


Paris’ten sonra Brüksel ve Köln’e geçen Marx, 1848 Devrimleri sırasında politik faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Ancak devrimlerin başarısızlığa uğraması ve yeniden bastırılması sonucunda birçok devrimci gibi Marx da Prusya ve Fransa’dan sürgün edildi. 1849’da ailesiyle birlikte Londra’ya yerleşti ve hayatının geri kalan kısmını burada geçirdi. İngiltere, sanayi kapitalizminin en gelişmiş olduğu ülkeydi ve Marx için bir tür "canlı laboratuvar" niteliğindeydi. Bu dönemde British Museum kütüphanesinde yıllarca çalışarak Kapital'in temelini attı.


Sürgün yıllarında ciddi maddi sıkıntılar çekti. Ailesi hastalık, ölüm ve yoksullukla mücadele ederken Marx, bilimsel üretiminden ödün vermedi. Özellikle dostu Engels’in finansal desteği sayesinde yazılarını tamamlayabildi. Marx’ın bu dönemdeki yaşamı, yalnızca entelektüel değil aynı zamanda politik bir mücadele alanıydı. İlk Enternasyonal’in (Uluslararası İşçi Birliği) kuruluşunda aktif rol aldı. Ancak 1870’lerden sonra sağlığı giderek kötüleşti.

Başlıca Eserleri

1. Komünist Manifesto (1848)

Tam adıyla Komünist Parti Manifestosu, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından 1848 devrimleri öncesinde, Londra merkezli Komünist Birlik’in siparişi üzerine kaleme alınmıştır. Metin, yalnızca kısa bir broşür olmasına rağmen, devrimci sosyalist hareketlerin tüm dünyadaki en tanınmış ve yaygın belgelerinden biri haline gelmiştir. Marx ve Engels, burada devrimci proletaryaya tarihsel bir görev yükler: yalnızca burjuvaziyi yıkmak değil, sınıfları tamamen ortadan kaldırmak ve sınıfsız, sömürüsüz bir toplumu kurmak.


Kitap, dört ana bölümden oluşur. İlk bölümde, tarihin sınıf mücadeleleri tarihi olduğu vurgulanır. Burjuvazinin sanayi devrimiyle nasıl feodal sınıfları ortadan kaldırdığı ama bunun sonucunda yeni bir ezilen sınıf olan proletaryayı doğurduğu anlatılır. İkinci bölüm, komünistlerin ilkelerini özetler ve onların diğer işçi sınıfı partilerinden farkını açıklar. Üçüncü bölümde, dönemin mevcut sosyalist akımları—Feodal Sosyalizm, Küçük Burjuva Sosyalizmi ve Gerçek Sosyalizm gibi—eleştirilerek komünist bakış açısıyla olan farkları gösterilir. Dördüncü bölüm ise uluslararası devrim çağrısı içerir: “Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!”【1】 


Yazıldığı dönemde Avrupa kıtası bir devrim dalgasıyla sarsılmaktaydı. Ancak Marx’ın esas amacı yalnızca mevcut isyanları desteklemek değil, bunlara kuramsal bir yön vermekti. Manifesto, edebi ve siyasi bir metin olmanın ötesinde, bir tür devrimci strateji metni olarak yazılmıştır. Bugüne kadar sayısız dile çevrilmiş, 20. yüzyılda Sovyetler Birliği’nden Latin Amerika’daki gerilla hareketlerine kadar pek çok siyasal mücadeleye kaynak olmuştur.


Komünist Manifesto Kitap Kapağı. (Can Yayınları)

2. Kapital (Das Kapital) - 1867 ve sonrası

Kapital: Ekonomi Politiğin Eleştirisi, Marx’ın hayatı boyunca üzerinde en çok çalıştığı ve en kapsamlı teorik yapıtıdır. İlk cildi 1867’de yayımlanmıştır. Diğer ciltler ise Marx’ın ölümünden sonra Friedrich Engels tarafından Marx’ın notlarından derlenerek yayımlanmıştır. Kapital, klasik iktisatçıların (özellikle Adam Smith ve David Ricardo’nun) emek-değer teorisini temel alır, ancak bu yaklaşımı derinleştirerek kapitalist üretim biçimini sistemli biçimde eleştirir.


Kapital’in birinci cildinde Marx, meta kavramı ile başlar. Metanın hem kullanım değeri hem de değişim değeri olduğuna dikkat çeker. Meta üretimi ve mübadelesi üzerine kurulu bir toplumda, tüm ilişkiler ekonomik görünümler üzerinden tanımlanır. Marx bu bağlamda “meta fetişizmi” kavramını ortaya koyar: insanlar arasındaki toplumsal ilişkiler, sanki nesneler arasındaymış gibi görünür. İnsan emeği, soyut ve nesnelleşmiş bir biçimde dolaşır.


En önemli kavramlardan biri artı-değer (Mehrwert)’dir. Kapitalist, işçiye sadece yaşaması için gerekli olan kadar ücret öder, fakat işçinin ürettiği değerin tamamına el koyar. Aradaki fark (artı-değer) ise sermayenin büyümesine hizmet eder. Marx bu süreci “sömürünün biçimsel değil, yapısal” olduğu şeklinde tanımlar. Kapital’de sermaye birikiminin mantığı, işgücünün yeniden üretimi, makinelerin işçi üzerindeki etkisi, yedek sanayi ordusu ve kriz döngüleri gibi çok sayıda karmaşık konu ayrıntılı biçimde işlenmiştir.


Kapital’in yazımı süresince Marx, British Museum kütüphanesinde yıllar süren yoğun bir çalışma yürütmüş, binlerce sayfa not almıştır. Bu yapıt yalnızca ekonomi değil, tarih, sosyoloji ve siyaset bilimi açısından da kurucu metinlerden biri haline gelmiştir. Ayrıca Kapital’in yazımı boyunca Marx, geçim sıkıntısı çekmiş; Friedrich Engels’in maddi desteğiyle yazmayı sürdürmüştür. Kapital, basit bir iktisat kitabı değil; Marksist düşüncenin epistemolojik temelidir.


Kapital Kitap Kapağı. (Yordam Kitap)

3. Ekonomi-Politik ve Felsefe Elyazmaları (1844)

Marx’ın Paris yıllarında kaleme aldığı Ekonomi-Politik ve Felsefe Elyazmaları, onun gençlik dönemindeki felsefi yönelimini ve insan-doğa-üretim ilişkilerine dair anlayışını sergiler. Bu metinler, ancak ölümünden sonra keşfedilmiş ve yayımlanmıştır. Elyazmaları, özellikle Feuerbach etkisi taşıyan ama onu aşan bir antropolojik materyalizm fikrinin doğuşunu haber verir. Marx burada insanın üretim etkinliği yoluyla özünü gerçekleştirdiğini; ancak kapitalist sistemde bu üretim ilişkisinin insana yabancı hale geldiğini anlatır.


Marx, bu elyazmalarında yabancılaşmanın dört düzeyini tespit eder: (1) emeğin ürününe, (2) üretim etkinliğine, (3) insanın tür-varlığına (Gattungswesen), (4) diğer insanlara. Bu, onun daha sonra Kapital’de geliştireceği sömürü kuramının felsefi temelidir. Ayrıca doğayla kurulan ilişkinin de bozulduğunu, çünkü insanın doğayı yalnızca tüketim nesnesi olarak görmeye başladığını ifade eder.


Bu metinler, Marx’ın yalnızca iktisadi değil, derin bir etik ve varoluşsal kaygıya da sahip olduğunu gösterir. İnsan yalnızca ekmek için değil, anlam için üretir. Ancak kapitalist toplumda üretim yalnızca piyasaya ve kar maksimizasyonuna hizmet ettiğinde, insan özünü kaybeder.


Marx'ın El Yazmaları. (İletişim Yayınları)

4. Alman İdeolojisi (1845–46)

Marx ve Engels tarafından yazılan Alman İdeolojisi, özellikle dönemin idealist Alman felsefesine, Hegelciliğe ve Ludwig Feuerbach’a karşı yazılmış güçlü bir eleştiri metnidir. Kitapta tarihsel materyalizm ilk kez sistemli bir biçimde formüle edilir. İnsanların düşünce sistemlerinin, toplumsal yaşam biçimlerinden doğduğu ve bu nedenle fikirlerin tarihi, maddi yaşamın tarihiyle birlikte incelenmesi gerektiği savunulur.


“Egemen fikirler, egemen sınıfın fikirleridir”【2】  ifadesi bu metinde temellenmiştir. Yani fikirler, toplumda üstün olan maddi güçlerin ürünü olarak egemen hale gelir. Bilincin toplumsal koşullardan bağımsız olmadığını ortaya koyan bu görüş, modern ideoloji eleştirisinin kurucu metni sayılır. Marx ve Engels bu metinde özellikle “gerçek tarihin” bireylerin maddi üretimiyle başladığını ve bu üretim ilişkilerinin, siyasi ve ideolojik üstyapıları belirlediğini ortaya koyar.


Bu eser, Marx’ın idealist felsefeden kopuşunun dönüm noktasıdır. Bilinci değil, toplumsal varlığı temel alır. Ancak Marx bu metni hayattayken yayımlatmamıştır; çünkü onun deyimiyle, "farelerin yemesi için bırakılmış"tır. Yine de bu yapıt, sonradan Marx düşüncesinin sistemli bir epistemolojisinin temelleri olarak okunmuştur.


Alman İdeolojisi Kitap Kapağı. (Yayıncılar Kooperatifi)

Fikirleri ve İdeolojileri

1. Tarihsel Materyalizm ve Sınıf Mücadelesi

Marx’ın düşünce sisteminin temel taşı, tarihsel materyalizmdir. Bu yaklaşım, tarihin itici gücünün fikirlerden ya da bireysel kahramanlardan değil, maddi üretim ilişkilerinden ve sınıf mücadelelerinden kaynaklandığını ileri sürer. İnsan topluluklarının nasıl üretim yaptığı, bu üretimi kimlerin kontrol ettiği ve bu üretim sürecinin içinde kimlerin hangi konumda yer aldığı gibi sorular, Marx için tarihin yönünü belirleyen temel meselelerdir. Toplumlar tarihsel olarak farklı üretim biçimlerinden geçmiştir: ilkel komünal, köleci, feodal, kapitalist. Her bir üretim biçimi, kendine özgü sınıf yapısı ve çelişkileri barındırır. Örneğin feodal toplumda derebeyi ile serf; kapitalist toplumda ise burjuvazi ile proletarya karşı karşıya gelir.


Sınıf mücadelesi ise bu çelişkilerin açığa çıkma ve çözülme biçimidir. Marx, burjuvazinin sanayi devrimiyle birlikte üretim araçları üzerindeki mülkiyeti ele geçirerek proletaryayı ekonomik olarak bağımlı kıldığını söyler. İşçi sınıfı, üretim araçlarına sahip değildir ve geçimini sağlamak için emeğini satmak zorundadır. Ancak bu süreçte, işçilerin kendi çıkarlarının farkına varmalarıyla “sınıf bilinci” oluşur. Bu bilinçlenme, nihayetinde devrimci bir dönüşümün koşullarını yaratır. Marx’a göre bu devrim yalnızca bir iktidar değişimi değil, aynı zamanda üretim ilişkilerinin ve toplumsal yapının kökten dönüşümüdür.

2. Yabancılaşma: Emek Sürecinde İnsanın Kendine ve Dünyaya Yabancılaşması

Yabancılaşma (Entfremdung) kavramı, Marx’ın kapitalist toplum eleştirisinin en felsefi yönlerinden biridir. Bu kavramı özellikle gençlik döneminde kaleme aldığı 1844 Elyazmaları’nda geliştirir. Marx’a göre insan doğası üretkendir; insan kendini üreterek, dünyayı dönüştürerek ifade eder. Ancak kapitalist üretim ilişkileri, bu yaratıcı süreci işçinin elinden alır. İşçi artık kendisi için değil, sermaye sahibinin çıkarları için üretir. Bu durum, işçinin emeğine, ürününe, üretim sürecine, diğer insanlara ve nihayetinde kendi özüne yabancılaşmasına yol açar.


Bu yabancılaşma çok katmanlı bir kopuşu ifade eder. Birincisi, işçi ürettiği nesnede kendini göremez; ikincisi, iş süreci üzerinde hiçbir kontrolü yoktur; üçüncüsü, meslektaşlarıyla rekabet içinde olduğu için onlara da yabancılaşır; dördüncüsü, işten arta kalan zamanla "gerçek yaşam" arasında keskin bir sınır vardır. Bu durum, insanın ruhsal olarak parçalanmasına, moral bozulmaya ve kimlik krizine yol açar. Bu süreç, modern insanı “soyut bir etkinlik ve mide”ye indirger: insanlık değerleri yok olur, geriye yalnızca işlevsel bir beden kalır.【3】  

3. İdeoloji Eleştirisi: Egemen Düşünce, Egemen Sınıfın Düşüncesidir

Marx’a göre egemen fikirler, egemen sınıfın maddi üretim araçlarına sahip olması nedeniyle, aynı zamanda ideolojik araçlar üzerinde de egemen olmasıyla şekillenir. Başka bir deyişle, toplumsal düzenin rızayla sürdürülmesi, yalnızca fiziki zor yoluyla değil, düşünsel hegemonya yoluyla da sağlanır. Bu noktada Marx’ın ideoloji kavramı, insanların dünyayı algılama biçimlerinin, onların gerçek çıkarlarını gizleyebileceği savına dayanır. İnsanlar çoğu zaman kendi çıkarlarının farkında olmaz, çünkü düşünce biçimleri, sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak üzere şekillendirilmiştir. Bu da onları “yanılsama içinde yaşamak” durumunda bırakır.

Eğitim Üzerine Görüşleri

Marx’ın eğitim üzerine doğrudan kaleme aldığı uzun bir eser bulunmamakla birlikte, onun sınıf yapısı ve ideoloji üzerine fikirlerinden yola çıkarak eğitim sistemi hakkındaki eleştirileri açıkça ortaya konulabilir. Marx’a göre eğitim, kapitalist toplumda yalnızca bireysel gelişimi sağlamaz; daha derin bir işlevi vardır: mevcut sınıf yapısını yeniden üretmek. Eğitim kurumları, bireyleri belirli ekonomik rollere hazırlarken, aynı zamanda toplumsal normları, hiyerarşileri ve ideolojileri de içselleştirmelerini sağlar. Böylece okul, fabrika ve aile gibi yapılar kapitalist toplumsal düzenin sürekliliğini temin eder.


Bu fikirler, özellikle Pakistan gibi post-sömürge ülkelerde çarpıcı biçimde gözlemlenebilir. Orada eğitim sistemi, özel ve devlet okulları arasında derin bir eşitsizlik üretmektedir. Üst sınıflar, çocuklarını elit okullara göndererek yalnızca akademik değil, kültürel sermaye de edinirken; alt sınıfların çocukları, kalitesiz kamu okullarında düşük beklenti ve sınırlı kaynaklarla eğitilmektedir. Böylece eğitimin eşitlikçi olduğu iddiası, sınıfsal ayrıcalıkların perçinlenmesine hizmet eder. Bu durum, Marx’ın “egemen sınıfın çıkarlarını yeniden üreten eğitim sistemi” analizini günümüzde de geçerli kılar.

Din Hakkındaki Görüşleri

Karl Marx’ın din anlayışı, onun materyalist tarih anlayışına sıkı sıkıya bağlıdır. Marx, dini eleştirirken onu basit bir biçimde “yanlış” ya da “kötü” ilan etmez; tam tersine, dini bir toplumsal semptom olarak analiz eder. Onun ünlü “din halkın afyonudur” sözü, çoğu zaman yüzeysel biçimde anlaşılsa da gerçekte çok daha karmaşık bir çözümlemenin sonucudur. Marx’a göre insanlar, yaşadıkları toplumsal koşulların acısını hafifletmek için dine sığınırlar. Din, acı çekenin iç çekişidir, ruhsuz dünyanın ruhudur; ancak bu durum, onu aynı zamanda insanın kendi gerçekliğinden kaçış aracı haline getirir.


Marx’ın dine dair yaklaşımı, Feuerbach’ın insanın Tanrı'yı kendi özünün yansıması olarak yarattığı düşüncesini temel alır. Ancak Marx, Feuerbach’tan farklı olarak, dinin yalnızca bireysel psikolojik bir proje değil, sınıfsal temelli toplumsal bir olgu olduğunu vurgular. Din, egemen sınıflar tarafından ideolojik bir araç olarak kullanılır: cennet vaadiyle yoksulların öfkesini törpüler, itaatkâr bireyler yaratır ve bu yolla sosyal düzeni kutsallaştırır. Böylece dinin eleştirisi, yalnızca teolojik değil, aynı zamanda politik bir eylemdir: “dini yanılsamanın eleştirisi”, toplumsal kurtuluşun ön koşuludur.


Bu analiz günümüzle kıyaslandığında hâlâ geçerliliğini korur. Bugün de birçok toplumsal sistem, dini söylemler üzerinden meşrulaştırılmakta; insanlar yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik karşısında metafizik vaatlerle avutulmaktadır. Marx’ın gözünde gerçek özgürlük, insanların kendi toplumsal koşullarını bilinçli olarak dönüştürebilmesiyle mümkündür. Bu nedenle ona göre din, gerçek bir kurtuluşun önündeki ideolojik bir perdedir.


Karl Marx. (Yapay Zeka İle Üretilmiştir.)

Ölümü ve Ardından Bıraktığı Miras

Karl Marx, 14 Mart 1883’te, Londra’daki evinde, 64 yaşındayken yaşamını yitirdi. Hayatının son yıllarında hem karısı Jenny’nin hem de birkaç çocuğunun ölümünü yaşamış, sağlığı ciddi şekilde bozulmuştu. Ölümünden sonra en yakın dostu Engels, Highgate Mezarlığı’ndaki sade cenazede yaptığı konuşmada Marx’ı şöyle tanımlamıştır: “Marx’ın adı yüzyıllar boyunca yaşayacak. Çünkü o, yalnızca bir düşünür değil, aynı zamanda bir devrimciydi.”【4】 


Marx öldüğünde, fikirleri henüz küresel düzeyde yaygınlaşmamıştı. Ancak kısa bir süre içinde yazıları, işçi hareketleri, sosyalist partiler ve devrimci örgütler için teorik bir çerçeve haline geldi. Kapital, sonraki yıllarda Engels tarafından derlenerek yayımlandı. Marx’ın fikirleri, özellikle 20. yüzyılın ilk yarısında Sovyetler Birliği, Çin, Küba gibi ülkelerde siyasi rejimlerin temelini oluşturdu. Aynı zamanda Frankfurt Okulu, Althusser, Gramsci ve daha niceleri tarafından felsefi ve sosyolojik açılardan yeniden yorumlandı.

Kaynakça

Marx, Karl. ve Engels, Friedrich. Komünist Manifesto. Çev. Celal Üster, Nur Deriş. İstanbul: Can Yayınları, 2024. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://www.canyayinlari.com/komunist-manifesto-9789750739200?srsltid=AfmBOorcVJZwCfPp_-bSG10ahKYIGmkXMIIXg2N-nRFL2Q-u5jSpg5NW


Musto, Marcello. The Last Years of Karl Marx: An Intellectual Biography. Redwood City: Stanford University Press, 2020. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://www.degruyterbrill.com/document/doi/10.1515/9781503612532/html


Erikson, Kai. “On Work and Alienation.” American Sociological Review 51, no. 1 (1986): 1–8. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://doi.org/10.2307/2095474


Omer, Sonia; Jabeen, Sadia. “Exploring Karl Marx Conflict Theory in Education: Are Pakistani Private Schools Maintaining Status Quo?” Bulletin of Education and Research 38, no. 2 (2016): 195–202. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://eric.ed.gov/?id=EJ1210318


Güçlü, İsmail. “Communist Manifesto (Chapter 1).” Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi 9, no. 2 (2014): 151–168. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://collective-india.com/wp-content/uploads/2022/07/Communist-Manifesto_marked.pdf


Harvard University. “MARX, KARL.” Michael Rosen Web Sitesi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://scholar.harvard.edu/files/michaelrosen/files/karl_marx.pdf


Kenton, Will. “Karl Marx: His Books, Theories, and Impact.” Investopedia. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://www.investopedia.com/terms/k/karl-marx.asp


Marx, Karl. 1844 El Yazmaları. Çev. Murat Belge. İstanbul: İletişim Yayınları, 2021. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://iletisim.com.tr/kitap/1844-el-yazmalari/7477?srsltid=AfmBOopK-rOKX_1_iAUDUIJqgYJpWv4XF1iMfiUzOG0r-bUIdTJL98W1


Katz, Claudio J. “Karl Marx on the Transition from Feudalism to Capitalism.” Theory and Society 22, no. 3 (1993): 363–389. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. http://www.jstor.org/stable/657738


Omonijo, D. O., et al. “Religion as the Opium of the Masses: A Study of Karl Marx's Religious Critique.” African Research Journal of Arts and Social Sciences 6, no. 2 (2016): 132–142. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://www.researchgate.net/publication/308867901_Religion_as_the_Opium_of_the_Masses_A_Study_of_the_Contemporary_Relevance_of_Karl_Marx


Stanford Encyclopedia of Philosophy. “Karl Marx.” Stanford Encyclopedia of Philosophy. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://plato.stanford.edu/entries/marx/


U.S. Holocaust Memorial Museum. “Karl Marx.” Holocaust Encyclopedia. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://encyclopedia.ushmm.org/content/en/article/karl-marx


Marx, Karl ve Engels, Friedrich. Alman İdeolojisi. Yaykoop. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://www.yaykoop.com/alman-ideolojisi


Marx, Karl. Kapital Cilt II. Çev. Mehmet Selik. Yordam Kitap, 2021. Erişim tarihi: 25 Haziran 2025. https://www.yordamkitap.com/kapital-cilt-ii-karton-kapak?srsltid=AfmBOoqXvJb4YtjpYPHkkYtRkCtq8ncJEbBCF8bGDkGAX6KQH2TvyGf_


Karl Marx, Karl. ve Engels, Friedrich. Seçme Yapıtlar Üçüncü Cilt. Çev. Kenan Somer. Ankara: Sol Yayınları, 1979. https://archive.org/details/karlmarxfriedrichengelssecmeyapitlarciltiiisolyayinlari/mode/2up

Dipnotlar

[1]

Karl Marx ve Friedrich Engels, Komünist Manifesto, Çev. Celal Üster, Nur Deriş. İstanbul: Can Yayınları, 2024.

[2]

Karl Marx ve Friedrich Engels, Alman İdeolojisi, Yaykoop, 2018.

[3]

Kai Erikson, “On Work and Alienation.” American Sociological Review 51, no. 1 (1986): 1–8, Erişim tarihi: 25 Haziran 2025, https://doi.org/10.2307/2095474

[4]

Karl Marx, Friedrich Engels, Seçme Yapıtlar Üçüncü Cilt, Çev. Kenan Somer, Ankara, Sol Yayınları, 1979, syf 198. https://archive.org/details/karlmarxfriedrichengelssecmeyapitlarciltiiisolyayinlari/mode/2up

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
YazarAhsen Buyurkan25 Haziran 2025 07:51

İçindekiler

  • Doğumu, Gençliği ve Ailevi Kökeni

  • Yetişkinliği, Sürgün Yılları ve Politik Aktivizmi

  • Başlıca Eserleri

    • 1. Komünist Manifesto (1848)

    • 2. Kapital (Das Kapital) - 1867 ve sonrası

    • 3. Ekonomi-Politik ve Felsefe Elyazmaları (1844)

    • 4. Alman İdeolojisi (1845–46)

  • Fikirleri ve İdeolojileri

    • 1. Tarihsel Materyalizm ve Sınıf Mücadelesi

    • 2. Yabancılaşma: Emek Sürecinde İnsanın Kendine ve Dünyaya Yabancılaşması

    • 3. İdeoloji Eleştirisi: Egemen Düşünce, Egemen Sınıfın Düşüncesidir

  • Eğitim Üzerine Görüşleri

  • Din Hakkındaki Görüşleri

  • Ölümü ve Ardından Bıraktığı Miras

Tartışmalar

Henüz Tartışma Girilmemiştir

"Karl Marx" maddesi için tartışma başlatın

Tartışmaları Görüntüle
KÜRE'ye Sor