logologo
sb-image
Émile Durkheim
Émile Durkheim (1858–1917) was a founding figure of sociology who used scientific methods to study society and established it as an independent discipline.
fav gif
Kaydet
viki star outline
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

a341d1da-04cb-4e4b-a4a7-49fef578b10b.png
David Émile Durkheim
Doğum
15 Nisan 1858
Ölüm
15 Kasım 1917
Alanı
SosyolojiEğitimDin Sosyolojisi
Temel Kavramları
Sosyal olguAnomiKolektif BilinçMekanik ve Organik Dayanışma

Modern sosyolojinin kurucu figürlerinden biri olan Émile Durkheim, toplumu bilimsel yöntemlerle incelemeyi amaçlayan ve sosyolojiyi bağımsız bir akademik disiplin haline getiren öncü bir düşünürdür. Birey-toplum ilişkisinden dine, ahlaktan bilgiye, işbölümünden intihara kadar geniş bir yelpazede sosyal olguları açıklamaya çalışan Durkheim, pozitivist yöntem anlayışıyla sosyolojide nesnel ve kurallı bir bilimsel çerçeve kurmuştur.

Hayatı ve Eğitimi

David Émile Durkheim, 15 Nisan 1858’de Fransa’nın Épinal şehrinde, dindar Yahudi bir ailede doğdu. Babası, dedesi ve büyük dedesi bölge hahamıydı. Ailesinin beklentisine rağmen dini meslek yolunu seçmeyerek Paris’teki École Normale Supérieure’e girdi. Burada Auguste Comte, Montesquieu, Rousseau gibi düşünürlerin eserlerinden etkilendi. 1883'te mezun oldu ve Bordeaux Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başladı. 1892’de doktorasını “De la division du travail social” (Toplumsal İşbölümü Üzerine) adlı eseriyle tamamladı. 1902’de Sorbonne’a atandı ve burada “eğitim ve sosyoloji kürsüsü” kuruldu. Akademik yaşamı boyunca sosyolojinin Fransa’daki kurumsallaşmasında belirleyici rol oynadı. 1887’de Louise Dreyfus ile evlendi ve iki çocuk sahibi oldu. Oğlu André’nin I. Dünya Savaşı’nda ölümü Durkheim’i derinden etkiledi; bu kaybın ardından geçirdiği felç sonucu 1917’de yaşamını yitirdi.

Sosyolojik Yöntem ve Toplumsal Gerçeklik Anlayışı

Durkheim’ın sosyolojiye en önemli katkılarından biri, sosyal olguların bireyden bağımsız olarak var olan, topluma ait ve “sui generis” (kendine özgü) bir gerçeklik olarak tanımlanmasıdır. Sosyal olguların bireyin dışında yer alması, birey üzerinde baskı kurabilmesi ve genelleyici olması temel nitelikleridir. Bu nedenle sosyolojik analiz, sosyal olguları “şeylermiş gibi” ele almalı, gözlem, karşılaştırma ve nedensellik ilkeleriyle yürütülmelidir. Durkheim bu yöntemi Les règles de la méthode sociologique (1895, Sosyolojik Yöntemin Kuralları) adlı eserinde detaylandırır. Sosyoloji, ona göre yalnızca teorik bilgi üretmek için değil, toplumsal düzenin işleyişini açıklamak ve düzenlemek için de gereklidir. “Bilimin pratikteki etkisi” kavramı, onun sosyolojiyi işlevsel bir düzenleme aracı olarak gördüğünü ortaya koyar.

Kuramları ve Katkıları

Toplumsal İşbölümü ve Dayanışma

Durkheim’a göre toplumlar zamanla işbölümüne göre evrilir. De La Division Du Travail Social (1893) adlı eserinde geleneksel (mekanik dayanışmalı) toplumlar ile modern (organik dayanışmalı) toplumlar arasında bir karşıtlık kurar. Mekanik dayanışma, benzerliklere dayalı birlikteliği ifade ederken organik dayanışma, işlevsel farklılıklardan doğan karşılıklı bağımlılığı ifade eder. Nüfusun artması, iletişim ve ulaşımın gelişmesiyle birlikte toplumsal etkileşim artar, bu da uzmanlaşmayı ve işbölümünü zorunlu kılar. Bu sürecin yol açtığı norm boşlukları ise “anomi” olarak tanımlanır; yani bireylerin beklenti ve hedefleriyle toplumun sunduğu imkânlar arasındaki uyumsuzluktur.

Anomi ve İntihar

Le Suicide (1897, İntihar) adlı eseri, sosyolojide ilk ampirik araştırmalardan biridir. Durkheim, intiharı bireysel bir eylem değil, sosyal entegrasyon düzeyinin bir sonucu olarak görür. İntihar tipolojisini dört başlık altında sunar:

  1. Bencil (Egoist) İntihar: Toplumla bütünleşemeyen bireylerde görülür. Aşırı bireyciliğin ürünüdür.
  2. Özgeci (Altruist) İntihar: Bireyin grupla çok güçlü bir bağ kurduğu durumlarda ortaya çıkar.
  3. Anomik İntihar: Toplumsal düzenin çökmesiyle birlikte bireyin yönsüz kalması sonucu ortaya çıkar.
  4. Fatalist (Yazgısal) İntihar: Aşırı baskıcı ve kurallı toplumlarda geleceğe dair umut kalmaması durumunda görülür.

Bu çalışma, sosyolojik yöntemin sosyal sorunların açıklanmasında nasıl kullanılabileceğini göstermesi bakımından öncü niteliğindedir.

Din Sosyolojisi ve Kolektif Bilinç

Durkheim’ın en önemli eserlerinden biri Les Formes Élémentaires De La Vie Religieuse (1912, Dini Hayatın İlk Biçimleri)’dir. Din, Durkheim için ilahi değil, toplumsal bir olgudur. Toplum, kendi kolektif gücünü semboller aracılığıyla kutsallaştırarak dini üretir. “Kolektif vecd” (collective effervescence) anlarında, toplum üyeleri ritüellerle bir araya gelir ve bu birleşme kutsal olanı doğurur. Tanrılar ve semboller bu kolektif gücün dışavurumudur. Dolayısıyla, Durkheim’a göre din, toplumun kendisini yücelttiği bir biçimdir: “Din, toplumun kendisine tapınmasıdır.” Bu bağlamda din, toplumsal bütünleşmenin en eski ve en güçlü kurumu olarak değerlendirilir.

Birey ve Toplum İlişkisi

Durkheim, bireyin bağımsız, özerk ve aşkın bir varlık olduğu tezini reddeder. Birey, toplumun şekillendirdiği bir üründür. Ancak bu durum bireyselliği tamamen dışlamaz. Modern toplumlarda birey, kolektif bilinçten farklılaşarak özerk bir ahlaki özneye dönüşür. Durkheim’ın önerdiği çözüm, bireyin sosyal kurumlarla (aile, din, siyaset) yeniden güçlü bağlar kurmasıdır. Eğitim ise bireyi sosyalleştiren ve kolektif bilinci aşılayan temel araçtır. Ona göre bireyin özgürlüğü, toplumla çatışarak değil, toplumun ahlaki yapısına entegre olarak sağlanabilir.

Birey Kültü ve Yeni Ahlak

Modern çağda geleneksel dinin zayıflamasıyla birlikte Durkheim, yeni bir kutsalın ortaya çıktığını savunur: birey. Bu dönüşüm, “birey kültü” (culte de l’individu) olarak adlandırılır. İnsan hakları, eşitlik, özgürlük gibi değerler bu yeni kültün temelini oluşturur. Bireyin haklarının ihlali, artık ahlaki bir sapma ve “kutsala saldırı” sayılır. Durkheim’a göre modern toplumlar bu yeni değer sistemi etrafında şekillenecek, bireyi koruyarak toplumsal düzeni sürdürecektir. Bu düşünceler, sonraki dönem siyaset felsefesi ve insan hakları söylemi üzerinde derin etkiler bırakmıştır.

Başlıca Eserleri

1. De La Division Du Travail Social (1893)

(Toplumsal İşbölümüne Dair)

Durkheim’in doktora tezi olan bu eser, modern toplumların temelinde yatan “organik dayanışma” kavramını ortaya koyar. Mekanik ve organik dayanışma ayrımı ile geleneksel ve modern toplum yapıları arasındaki farklılıkları analiz eder.


2. Les Règles De La Méthode Sociologique (1895)

(Sosyolojik Yöntemin Kuralları)

Bu çalışmasında sosyolojinin bağımsız bir bilim dalı olarak kurulabilmesi için gerekli olan metodolojik ilkeleri ortaya koyar. “Sosyal olguları şeyler gibi inceleme” önerisiyle dikkat çeker.


3. Le Suicide: Étude De Sociologie (1897)

(İntihar: Bir Sosyoloji İncelemesi)

Sosyolojinin ilk sistematik ampirik araştırmalarından biridir. İntihar olgusunu bireysel değil, toplumsal bağlamda açıklar ve dört tip intihar tanımlar: egoist, özgeci, anomik ve fatalist.


4. L’éducation Morale (1902, posthum yayımlandı)

(Ahlaki Eğitim)

Durkheim’in ahlak anlayışını ve eğitimin toplumsal işlevini ele aldığı ders notlarından oluşur. Bireyin topluma entegre olması sürecinde eğitimin belirleyici rolünü vurgular.


5. Les Formes Élémentaires De La Vie Religieuse (1912)

(Dinsel Hayatın İlkel Biçimleri)

Din sosyolojisinin kurucu metni kabul edilen bu eserde Durkheim, dinin bireyden değil, toplumdan doğduğunu savunur. Avustralya yerlilerinin totemik inanç sistemini temel alarak dini olgunun kökenlerini açıklar.


6. La Science Sociale Et L’action (1901)

(Toplum Bilimi ve Eylem)

Bilimsel bilgi ile toplumsal reform arasındaki ilişkiyi tartışır. Sosyolojinin sadece teorik değil, pratik bir işlevi olduğunu savunur.


7. Le Socialisme: Sa Définition – Ses Débuts – La Doctrine Saint-Simonienne (1928, ölümünden sonra yayımlandı)

(Sosyalizm: Tanımı – Başlangıçları – Saint-Simoncu Doktrin)

Sosyalizmi toplumsal bir olgu olarak değerlendirir. Bu metin Durkheim’in sosyalist düşünceye mesafesini ve ilgisini birlikte gösterir.


8. L'évolution Pédagogique En France (1938, posthum yayımlandı)

(Fransa’da Pedagojik Evrim)

Eğitim tarihine yönelik bakış açısını içeren bu kitap, Fransız eğitim sisteminin dönüşümünü ve toplumsal etkilerini inceler.


9. Pragmatisme Et Sociologie (1955, posthum yayımlandı)

(Pragmatizm ve Sosyoloji)

Durkheim’in sosyoloji ile bilgi felsefesi arasında kurduğu köprüleri gösteren önemli bir derlemedir.

Kuramsal Mirası ve Eleştiriler

Durkheim’ın düşünceleri işlevselcilik başta olmak üzere pek çok sosyolojik kuramı etkilemiştir. Marcel Mauss, Talcott Parsons, Pierre Bourdieu, Randall Collins, Charles Taylor gibi isimler onun izinden gitmiş; çağdaş sosyolojide bilgi, ahlak, eğitim, din, suç gibi alanlara öncülük etmiştir.

Ancak Durkheim, bazı yönleriyle eleştirilmiştir:

  • Sosyal olguları yalnızca toplumsal açıklamalara indirgemesi,
  • Psikolojik ve bireysel boyutu yeterince dikkate almaması,
  • Normallik-patoloji ayrımında yalnızca nicel oranlara dayanması,
  • Bireyi toplumun işlevsel bir unsuru olarak araçsallaştırması.

Bu eleştiriler, onun toplumu merkeze alan pozitivist yaklaşımına yönelik metodolojik ve normatif itirazları içerir.


Émile Durkheim, sosyolojiyi bilimsel bir disiplin olarak kurumsallaştırmakla kalmamış, aynı zamanda toplumun yapısını, değerlerini ve dönüşümünü anlamaya yönelik kalıcı kuramlar ortaya koymuştur. Pozitivist yöntem anlayışı, sosyal bütünlük arayışı ve ahlaki düzen idealizmi, onu yalnızca bir kuramcı değil, aynı zamanda modernliğin krizine çözüm arayan bir düşünür yapmıştır. Onun mirası, yalnızca sosyolojinin değil, çağdaş toplumsal düşüncenin temel taşlarından biri olmaya devam etmektedir.

Kaynakça

Emile Durkheim. Internet Encyclopedia of Philosophy. Erişim 8 Mayıs 2025. https://iep.utm.edu/emile-durkheim/

“Biography of Durkheim.” Sociological Theory: A Open Educational Resource, Oregon State University. Erişim 8 Mayıs 2025. https://open.oregonstate.education/sociologicaltheory/chapter/biography-of-durkheim/

Taş, Savaş. “Emile Durkheim’in Sosyolojik Anlayışında Toplumsal İşbölümü, Sosyolojik Yöntemin Kuralları, Din, Anomi ve İntihar.” Mahalle Mektebi, no. 23 (2020): 442–449. Erişim 8 Mayıs 2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/mahder/issue/53105/679079

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarAhsen Buyurkan7 Mayıs 2025 21:54
KÜRE'ye Sor