Türkiye'nin Yozgat ili Sorgun ilçesine bağlı Şahmuratlı Köyü sınırları içerisinde yer alan Kerkenes Harabeleri, Orta Anadolu’nun en büyük demir çağ yerleşimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Antik kaynaklarda Pteria adıyla anıldığı düşünülen bu yerleşim, ilk olarak 1993 yılında başlatılan yüzey araştırmaları ile bilimsel anlamda incelenmeye başlanmıştır. Günümüzde kazı ve araştırmalar, uluslararası ekiplerce sürdürülmekte ve bölge tarihine önemli katkılar sağlamaktadır.

Kerkenes Harabeleri (Türkiye Kültür Portalı)
Konum ve Fiziksel Özellikler
Kerkenes Harabeleri, Yozgat il merkezine 50 kilometre, Sorgun ilçesine ise 13 kilometre mesafededir. Yerleşim alanı Şahmuratlı ve İdrisli sınırlarında, Kerkenes Dağı üzerinde konumlanmıştır. Hafif eğimli bir arazide yer alan kent, yaklaşık 2,5 kilometrekarelik bir alanı kaplayan 7 kilometrelik sur duvarlarıyla çevrilidir. Alanda Sülüklü Göl (Büyük Göl), Kızlar ve Atlar Gölleri gibi su birikintileri de bulunmaktadır. Batı yönünde yaklaşık dört metrelik bir boşluk, sur kapısı olarak değerlendirilmektedir.
Tarihsel Arka Plan
Kerkenes’in Demir Çağı’nda, MÖ. 600 civarında Medler tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Ancak 2003 yılı kazılarında ele geçen Frigce yazıtlar, kentin yıkılmadan önce büyük ölçüde Frig kültürüyle etkileşim içinde olduğunu göstermektedir. Antik kaynaklar, bu kenti Pteria olarak tanımlamaktadır. MÖ. 547 yılında Persler tarafından zapt edilen kentte yaşayan halk esir alınmış, yerleşim yakılmış ve surlar yıkılmıştır. Lidya Kralı Krezüs’ün saldırısı ve sonrasında Pers Kralı Büyük Kiros’un seferi, kentin yıkımıyla sonuçlanmıştır.
Antik Kaynaklar ve Güneş Tutulması
Herodot’un aktardığına göre, Medler ile Lidyalılar arasında yıllarca süren savaşın son safhasında, MÖ. 28 Mayıs 585 tarihinde meydana gelen güneş tutulması, savaşın sona erdirilmesine vesile olmuştur. Bu olay, “Güneş Tutulması Muharebesi” olarak bilinmektedir ve taraflar arasında yapılan barış antlaşması karşılıklı evlilik bağlarıyla pekiştirilmiştir.
Arkeolojik Çalışmalar ve Bulgular
Kerkenes’teki arkeolojik faaliyetler 1993 yılında yüzey araştırmalarıyla başlamış, 1998-2000 yılları arasında müzeyle iş birliği içinde yürütülmüş, 2001 yılından itibaren ise Dr. Geoffrey Summers başkanlığında kazı çalışmaları sistematik biçimde sürdürülmüştür. Son yıllarda kazılar, Dr. Scott Branting ve yardımcı ekiplerce yürütülmektedir. Kentte kamu yapıları, sivil mimari örnekleri, gelişmiş bir su toplama sistemi ve taş döşeli sokaklar ortaya çıkarılmıştır.
Mimari ve Malzeme Özellikleri
Yerleşimde mimari ve yazıtlarda yaygın olarak çabuk bozulabilen kum taşı kullanılmıştır. Kentin kuzeyinde yer alan yapı adalarından biri, 2025 yılı kazılarında araştırılmış; sütunlu bir yapı ve ona bağlı farklı bina grupları açığa çıkarılmıştır. Bu yapılarda Demir Çağı’na, özellikle MÖ. 7. yüzyıl sonlarına tarihlenen buluntular elde edilmiştir. Kentte toplam 757 yapı adası tespit edilmiştir.
Buluntular ve Kültürel Varlıklar
Kazılarda ortaya çıkarılan fildişi bir mobilya parçası, günümüzde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir. Antik kent, savaş ve yağma nedeniyle nitelikli kültür varlıklarına sınırlı şekilde ev sahipliği yapmaktadır. 2004 yılında bulunan bir Bizans sikkesi, kentin yıkımından yaklaşık bin yıl sonra bile kaçak kazılara uğradığını göstermektedir. Ayrıca MÖ. 3-2. yüzyıllara ait bazı Galat mezarlarının Bizans döneminde yağmalandığı değerlendirilmektedir.


