Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Ruanda Cumhuriyeti arasında 27 Haziran 2025 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da imzalanan Kongo Demokratik Cumhuriyeti-Ruanda Barış Anlaşması, iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden çatışmaları sonlandırmayı amaçlayan kapsamlı bir barış ve iş birliği metnidir. Anlaşma, bölgesel güvenliğin sağlanması, sınırların korunması, silahlı grupların etkisiz hale getirilmesi, mülteci ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü ile ekonomik entegrasyon süreçlerini kapsamaktadır.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Ruanda Cumhuriyeti arasında barış anlaşmasının imzalandığı anlar, 27 Haziran 2025 - (U.S. Embassy in Rwanda)
Tarihsel Arka Plan
Doğu Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde 1990’lı yıllardan bu yana çeşitli silahlı gruplar faaliyet göstermiştir. Bu gruplar, sivillere yönelik saldırılar düzenlemiş, yerleşim yerlerini ele geçirmiş ve kitlesel insan hakları ihlallerine neden olmuştur. Kinşasa yönetimi, Ruanda’yı M23 adlı isyancı gruba destek vermekle suçlamıştır. Kigali yönetimi ise bu iddiaları reddetmiştir. 2025 yılı başlarında M23, Kuzey ve Güney Kivu eyaletlerinde saldırılar başlatarak Goma ve Bukavu dahil birçok şehir ile stratejik noktaları ele geçirmiştir. Bu süreçte binlerce sivil hayatını kaybetmiş, yüz binlerce kişi yerinden edilmiştir.
2025 yılı boyunca M23 grubu, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusundaki iki büyük şehir olan Goma ve Bukavu’yu kontrol altına almıştır. Ayrıca bölgedeki önemli maden sahaları ve havaalanları da grup tarafından ele geçirilmiştir. Kongo hükümeti, ABD yönetiminden güvenlik desteği talep etmiştir. Bu süreçte Doha’da, Kongo hükümeti ile M23 temsilcileri arasında paralel müzakereler de yürütülmüştür.
Anlaşmanın İmzalanma Süreci
Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri ve Katar’ın arabuluculuğunda yürütülen müzakereler sonucunda hazırlanmıştır. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Katar’ın çeşitli diplomatları süreçte aktif rol almıştır. Müzakereler, Washington’da yapılan resmi toplantılar ve Doha’da yürütülen paralel görüşmelerle ilerlemiştir. Taraflar, 2024 yılında Angola’nın Luanda kentinde gerçekleştirilen beşinci bakanlar toplantısı ve Kasım 2024’teki altıncı bakanlar toplantısında üzerinde çalışılan “CONOPS Planı” temelinde müzakerelere devam etmiştir.
Anlaşma, 27 Haziran 2025 tarihinde Washington’daki ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait Treaty Room’da Kongo Demokratik Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Therese Kayikwamba Wagner ve Ruanda Dışişleri Bakanı Olivier Nduhungirehe tarafından imzalanmıştır. Tören sırasında ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio hazır bulunmuştur. Daha sonra taraflar, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump tarafından kabul edilmiştir. Trump, her iki bakanı Oval Ofis’te ağırlamış ve Kongo Devlet Başkanı Félix Tshisekedi ile Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame’yi Washington’a davet eden mektuplar sunmuştur. Trump’ın Afrika kıdemli danışmanı Massad Boulos da süreçte aktif rol oynamıştır.
Anlaşmanın kolaylaştırıcıları arasında ABD, Katar ve Afrika Birliği yer almıştır. Katar, taraflar arasında daha önce Doha’da yürütülen görüşmelerin organizasyonunda arabulucu rol üstlenmiştir. Afrika Birliği, özellikle Angola Cumhurbaşkanı João Lourenço aracılığıyla süreç boyunca diplomatik çabaları desteklemiştir. Ayrıca Doğu Afrika Topluluğu (EAC) ve Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) da arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık görevleri üstlenmiştir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2773 sayılı kararı da anlaşmanın çerçevesini belirleyen temel uluslararası referans dokümanlarından biri olmuştur.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Ruanda Cumhuriyeti arasında barış anlaşmasının imzalandığı anlar, 27 Haziran 2025 - (U.S. Department of State)
Anlaşmanın Ana Maddeleri
Toprak Bütünlüğü ve Düşmanlıkların Yasaklanması
Anlaşmada, tarafların birbirlerinin egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine saygı gösterme yükümlülüğü vurgulanmıştır. Taraflar, Birleşmiş Milletler Şartı, Afrika Birliği Kurucu Yasası ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2773 sayılı kararında yer alan ilkelere bağlı kalacaklarını taahhüt etmiştir. Ruanda’nın “savunma tedbirlerini kaldırması” ve Kongo’nun FDLR (Ruanda’nın Kurtuluşu için Demokratik Güçler) adlı silahlı grubu etkisiz hale getirmesi öngörülmüştür. Taraflar, birbirlerine karşı saldırgan eylemlerden kaçınmayı, doğrudan ya da dolaylı olarak askeri müdahalelerde bulunmamayı ve silahlı gruplara herhangi bir destek sağlamamayı kabul etmiştir.
Silahlı Grupların Dağıtılması ve Entegrasyonu
Anlaşma, devlet dışı silahlı grupların silahsızlandırılması, demobilizasyonu ve koşullu entegrasyonu konularında hükümler içermektedir. Taraflar, Doha’da yürütülen KDC-AFC/M23 müzakerelerini destekleyeceklerini beyan etmiştir. Bu kapsamda, FDLR’nin etkisizleştirilmesi, savunma tedbirlerinin kaldırılması ve tüm silahlı grupların çatışmalara son vermesi hedeflenmiştir. Mümkün görülen durumlarda, eski savaşçıların Kongo Demokratik Cumhuriyeti Ordusu’na veya Kongolu Ulusal Polisine bireysel değerlendirme sonucu, koşullu olarak entegre edilmesi öngörülmüştür.
Ortak Güvenlik Koordinasyon Mekanizması
Taraflar, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonraki 30 gün içinde Ortak Güvenlik Koordinasyon Mekanizması (JSCM) kuracaklarını taahhüt etmiştir. Bu mekanizma, tarafların askeri, istihbarat ve dışişleri bakanlık temsilcilerinden oluşacaktır. JSCM’nin görevleri arasında, FDLR ve bağlantılı grupların yer tespiti, faaliyetlerinin izlenmesi ve gerekli operasyonların koordine edilmesi yer almaktadır. Toplantılar dönüşümlü olarak Kinşasa ve Kigali’de düzenlenecektir. ABD ve Katar, gözlemci statüsünde sürece dahil olacaktır.
Mülteciler, Yerinden Edilmiş Kişiler ve İnsani Konular
Anlaşmada, mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönüşünün sağlanması yönünde hükümler yer almıştır. Bu süreç, yerel yönetimlerin ve ilgili uluslararası kuruluşların koordinasyonunda yürütülecektir. Ayrıca, insani yardım kuruluşlarına erişim kolaylığı sağlanması, insani personelin güvenliğinin teminat altına alınması ve acil yardım malzemelerinin ulaştırılması için gerekli koşulların oluşturulması öngörülmüştür.
MONUSCO ve Çok Taraflı Destek Mekanizmaları
Birleşmiş Milletler’in Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki Barış Gücü Misyonu MONUSCO’ya yönelik taahhütler, anlaşma metninde özel olarak yer almıştır. Taraflar, MONUSCO’nun sivil halkın korunması ve barış sürecinin uygulanmasına yönelik faaliyetlerine destek vereceklerini beyan etmiştir. MONUSCO’nun hareket serbestisi ve personel güvenliği garanti altına alınacaktır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2773 sayılı kararı ve diğer ilgili kararlarının uygulanmasına devam edilecektir.
Bölgesel Ekonomik Entegrasyon Çerçevesi
Anlaşma, üç ay içerisinde hayata geçirilecek olan “Bölgesel Ekonomik Entegrasyon Çerçevesi”nin oluşturulmasını öngörmüştür. Bu çerçevede, Afrika Kıtası Serbest Ticaret Alanı (AfCFTA), Uluslararası Büyük Göller Konferansı (ICGLR), Doğu Afrika Topluluğu (EAC) ve Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) gibi mevcut bölgesel ekonomik yapılar dikkate alınacaktır. Taraflar, bölgedeki kritik mineral tedarik zincirlerinden kaynaklanan dış ticaret ve yatırım fırsatlarını artırma hedefiyle ortak ekonomik projeler geliştireceklerdir. Bu süreçte ABD hükümeti ve Amerikan yatırımcılarının iş birliği de öngörülmüştür.
Uyuşmazlıkların Çözümü ve Ortak Denetim Komitesi
Anlaşmaya göre, taraflar arasında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar öncelikle dostane yollarla çözülmeye çalışılacaktır. Anlaşmazlıkların çözümünde, Ortak Denetim Komitesi (JOC) devreye girecektir. Bu komite, taraflar arasındaki şikayetleri inceleyecek, ihlalleri tespit edecek ve çözümler önerecektir. Komitenin ilk toplantısının anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonraki 45 gün içinde gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Komitenin çalışma usulleri, ilk toplantıda belirlenecek olan görev tanımları doğrultusunda şekillenecektir.
Ekonomik Boyut ve Kritik Mineraller
ABD'nin Stratejik Çıkarları
Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki stratejik çıkarlarını da kapsamaktadır. ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmanın imzalanması sürecinde Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden önemli miktarda maden hakları elde edildiğini ifade etmiştir. Anlaşma metni, tarafların ABD hükümeti ve Amerikan yatırımcılarıyla birlikte bölgesel ekonomik entegrasyon projelerinde iş birliği yapacaklarını belirtmiştir. Ayrıca, Washington yönetimi, Kongo ve Ruanda ile kritik minerallerin çıkarımı ve tedarik zinciri yönetimi konularında yeni ticaret ve yatırım protokollerinin hazırlanacağını duyurmuştur.
Bölgesel Tedarik Zincirleri ve Yatırım Anlaşmaları
Taraflar, bölgedeki kritik mineral tedarik zincirlerini şeffaflaştırmayı ve yasadışı ticareti önlemeyi taahhüt etmiştir. Bu kapsamda, her iki ülkenin ekonomilerini birbirine bağlayacak şekilde ortak değer zincirleri kurulması öngörülmüştür. Ekonomik Çerçeve Anlaşması'nın, başta tantal, altın, kobalt, bakır ve lityum olmak üzere stratejik minerallerin ticaretine yönelik düzenlemeler getireceği belirtilmiştir. Ayrıca, her iki ülkenin ortak altyapı projeleri, enerji üretimi ve sınır ötesi ticaret gibi alanlarda iş birliği geliştirmesi planlanmıştır.
Kritik Mineraller Üzerindeki Düzenlemeler
Taraflar, mineral üretiminden işlenmiş metal aşamasına kadar olan tüm süreçlerde şeffaflığın sağlanmasını ve ekonomik denetim mekanizmalarının devreye alınmasını kabul etmiştir. Ayrıca, bölgedeki yatırım projelerinin yolsuzluktan arındırılması için bağımsız denetim ve gözetim sistemlerinin kurulması kararlaştırılmıştır. Anlaşmada, ABD’nin bölgede yürütülecek projelere yatırım yapması ve altyapı geliştirmesi için çeşitli mekanizmalar geliştirilmesi öngörülmüştür.
Uluslararası ve Bölgesel Tepkiler
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını açıklamıştır. Guterres, anlaşmanın doğu Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Büyük Göller Bölgesi’nde barış ve istikrar için önemli bir adım olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi’nin 2773 sayılı kararının uygulanmasının önemine dikkat çekmiştir. MONUSCO Misyonu Başkanı Bintou Keita da, barış sürecine destek verdiklerini ifade etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 30 Haziran 2025 tarihinde yaptığı açıklamayla Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Ruanda arasındaki barış anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını bildirmiştir. Açıklamada, Türkiye’nin Afrika’da barış, istikrar ve refaha katkı sağlamaya yönelik kararlılığını sürdüreceği vurgulanmıştır.
Anlaşmanın arabulucularından Katar, sürece verdiği desteğin altını çizmiş ve Doha’daki görüşmelerin önemine işaret etmiştir. Afrika Birliği, Doğu Afrika Topluluğu (EAC) ve Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) da anlaşmaya destek veren aktörler arasında yer almıştır.


