Kültür ve Medeniyet, Türk düşünce tarihinin önemli isimlerinden Nurettin Topçu tarafından kaleme alınmış, kültür ve medeniyet kavramlarının tanımı, gelişimi ve karşılaştırmalı analizi üzerine kurulu bir eserdir. Dergâh Yayınları tarafından yayımlanan kitap, yazarın çeşitli dönemlerde kaleme aldığı makale ve konuşmalarından oluşmaktadır.
Kitabın Konusu
Eser, kültür ve medeniyet kavramlarını tarihsel, sosyolojik ve felsefi açıdan ele alarak, bu iki kavramın birbiriyle olan ilişkisini ve ayrım noktalarını incelemeyi amaçlar. Yazar, Türk toplumunun kültürel yapısı ile Batı medeniyeti arasındaki farklılıkları tartışarak yerli bir kültür anlayışının temellerini irdelemektedir.
Kitabın İçeriği
Kültür ve Medeniyet Tanımları
Kitapta kültür, insanın iç dünyasına ait değerleri; medeniyet ise teknik, hukuk, şehirleşme gibi dış yapıya ait unsurları temsil eden kavramlar olarak tanımlanır. Kültür bireysel ahlak ve sanatla ilişkilendirilirken medeniyet, toplumsal yapıların işleyişine gönderme yapar.
Kültürel Kimlik ve Millî Değerler
Eserde, toplumların varlığını sürdürebilmesi için millî kültür değerlerine bağlı kalmaları gerektiği düşüncesi işlenir. Bu bağlamda, eğitim, din, dil ve tarih bilinci gibi unsurların kültürel süreklilikteki rolü tartışılır.
Medeniyet Eleştirisi
Yazar, Batı merkezli medeniyet anlayışını teknik ve ekonomik gelişmeye indirgemekle eleştirir. Buna karşılık, maneviyat merkezli bir kültür inşasının önemine dikkat çekilir.
Kültürel Yabancılaşma
Kitapta, modernleşme süreciyle birlikte ortaya çıkan kültürel çözülme, kimlik kaybı ve değer erozyonu gibi başlıklar da değerlendirilmiştir. Bu bölümde, kültürün korunmasına yönelik öneriler yer alır.
Kitabın Üslubu
Eser, açıklayıcı ve düşünsel bir anlatım tarzı ile kaleme alınmıştır. Kavramlara felsefi derinlik kazandıran cümle yapıları ile birlikte sade bir Türkçe tercih edilmiştir. Metin boyunca teknik terimler açıklanmış ve anlatımda betimleyici bir yapı benimsenmemiştir.
Yazarın Yaklaşımı
Nurettin Topçu, kültür ve medeniyet kavramlarını yalnızca kavramsal olarak değil, toplumsal yapıların dinamikleri içinde değerlendirmeye çalışır. Yerli düşünce geleneği çerçevesinde kültürün inşasını ve korunmasını vurgular. Medeniyet ile kültür arasında nitelik farkı bulunduğunu ileri sürer.


