Köken
Kumral kelimesi, Orta Türkçede yalnızca Kıpçak ve Oğuz lehçelerinde kullanılan, yazılı örneği bulunmayan koŋral biçiminden türemiştir. Bu biçim, Eski Türkçedeki koŋur (“kestane rengi”) sözcüğüne, nitelik bildiren -Il² eki getirilerek oluşturulmuştur. Aynı kökten gelen Moğolca qoŋgur sözcüğü de “doru” yani kestane veya kızıl kahverengi tonlarını ifade eder. Günümüz Türkçesinde “kumral”, koyu sarıdan açık kestaneye uzanan renk tonlarını anlatmak için kullanılmakta olup, özellikle saç, sakal ve ten rengi tanımlamalarında yaygındır.
Kullanım Alanları
Doğallık ve sadelik ifadesi: Kumral rengi, zaman zaman abartısız ve doğal güzellik anlamında mecazlı bir dilde kullanılır.
Ilımlılık ve yumuşaklık anlatımı: Renk tonunun sıcak ve ne çok açık ne de koyu olması nedeniyle, kişilik betimlemelerinde denge ve uyumluluk anlamını yüklenebilir.
Estetik bir idealin parçası olarak: Özellikle edebî anlatımda ya da betimleyici metinlerde “kumral” rengi, şiirsel ve imgesel bir öğe hâline gelir.
Yumuşak ışık veya ton anlatımı: Kumral bazen doğrudan saç veya ten yerine ışık, manzara ya da nesnelerdeki hafif altın-kahverengi tonları tanımlamak için geniş anlamda kullanılabilir.