Macaroni penguen (Eudyptes chrysolophus), sub-Antarktika ve çevresindeki adalarda üreyen, beslenmesinde başlıca kril, küçük balık ve kalamarın yer aldığı bir türdür. 20. yüzyıl ortalarında yaklaşık 9 milyon çift olduğu tahmin edilen üreyen popülasyon, iklim değişikliğine bağlı kril stoklarındaki dalgalanmalar, endüstriyel balıkçılık baskısı ve üreme başarısındaki düşüşler gibi nedenlerle 2020’li yıllara gelindiğinde 6,3 milyon çiftin altına gerilemiştir. Bu belirgin azalma, türün IUCN Kırmızı Listesi’nde “Hassas” (VU) kategorisine alınmasına yol açmış olup, macaroni penguenin geleceği açısından besin kaynaklarının korunması ve deniz ekosistemlerindeki değişimlerin dikkatle izlenmesi önem taşımaktadır.
Morfolojik Özellikler ve Sistematik Konumu
Fiziksel Tanım
Macaroni penguen (Eudyptes chrysolophus), ortalama ≈ 70 cm uzunluğa ulaşabilen ve mevsime, cinsiyete bağlı olarak 3-6 kg arasında değişen bir penguendir; kuluçka öncesinde erkeklerde ve dişilerde ağırlık bazen 5–5,5 kg’ı bulur. Vücudun üst kısmı parlak siyah, karın bölgesi beyazdır; en ayırt edici özelliği başından yanlara doğru uzanan turuncu-sarı tepeli tüylerdir. Gözlerin etrafında açık pembe derili çıplak bir bölge bulunur; bu “perioküler” alan muhtemelen termoregülasyona katkı sağlar. Kanat kemikleri, uçuş fonksiyonu yerine yüzme için güçlü itki sağlayacak şekilde yoğunlaşmıştır ve tüyler çok sık dizilmiş, kalın yağ tabakasıyla kaplıdır; bu sayede su geçirmezlik ve ısı yalıtımı sağlanır. Erişkinlerde cinsiyete göre belirgin görsel bir fark yoktur; erkekler çoğu zaman biraz daha iri ve güçlü bir gaga yapısına sahip olma eğilimi gösterir.
Taksonomi ve Evrim
Macaroni penguen (Eudyptes chrysolophus), taksonomik olarak Eudyptes cinsi içinde yer alır ve en yakın genetik akrabalığı royal penguen (E. schlegeli) ile gösterilir; moleküler çalışmalar bu iki hattın birbirinden yaklaşık 1,5 milyon yıl kadar önce ayrıldığını öne sürmektedir. Ayrıca mitokondriyel gen analizi, macaroni penguenin Spheniscidae ailesi içindeki konumunu netleştirirken, E. chrysolophus’un mitogenom verileri diğer penguen türleriyle karşılaştırılarak filogenetik ağaçlar oluşturulmuştur. Fosil kayıtları Eudyptes cinsinin diversifikasyonunun Orta-Geç Miyosen dönemine kadar gidebileceğini düşündürse de, güncel genetik verilere dayanan analizler, macaroni/royal hattının görece geç ayrıştığını işaret etmektedir. Oceanografik sınırlar — özellikle Antarctic Polar Front (APF) ile Subtropical Front (STF) — bu türler arasında genetik akışı kısıtlayıcı bariyerler olarak işlev görmüş olabilir; bazı popülasyon genetik analizleri macaroni ve royal penguenler arasında belirsiz bir farklılık olduğunu öne sürmektedir.
Makaroni Pengueni (Unsplash)
Ekoloji, Davranış ve Yaşam Döngüsü
Habitat ve Dağılım
Macaroni penguen (Eudyptes chrysolophus), Güney Georgia’dan Heard Adası ve sub-Antarktik adalara kadar yayılmış üreme kolonileri kurar; bu koloniler genellikle kayalık yamaçlar, çakıllı kıyılar ya da sürünen yosun örtüsü gibi nispeten güvenli habitatlarda yer alır. Beslenme hareketleri, penguenin “koloni kaynaklı foraging” stratejisi doğrultusunda, buradan 50–300 km’ye kadar uzaklıklara kadar uzanabilir (Heard Adası çevresinde maksimum aralıklar saptanmıştır) . Sualtında tipik dalış derinliği ~ 25 m ± birkaç metre düzeyindedir; daha derin dalışlar da (örneğin 100 m’ye kadar) gözlemlenmiştir. Bu dalışların süresi genellikle 1 ila 2 dakika arasında değişir ve gece veya loş ışık koşullarında dalışlar daha sığ derinliklerde gerçekleşir. Macaroni penguen sualtı beslenmesinin büyük kısmını besin açısından zengin kril ve diğer küçük deniz canlılarının bol bulunduğu 10–60 m aralığında yapar; dalış yoğunluğu gün içinde sabah–öğle evresinde daha yüksek olurken, akşam saatlerinde düşme eğilimi gösterir.
Beslenme Ekolojisi
Macaroni penguenin (Eudyptes chrysolophus) diyeti baskın olarak krill türlerine dayanır; çalışmalarda, üreme döneminde besin kütlesinin % > 50’sinin kril olduğu bildirilmiş, balık ve mürekkep balığı katkıları daha düşük oranlardadır. Bu tür, farklı besin stratejileri uygular: derin dalışlarla alt su kolonundaki kril türlerini yakalayabilir, daha sığ dalışlar ya da dalış yükselişi sırasında küçük balıkları avlayabilir. Macaroni penguenler genellikle bireysel avlanır; “ağ örüntüsüyle senkronize dalışlar” biçiminde kolektif baskı taktiği bildirilmemiştir.
Üreme Biyolojisi
Macaroni penguen (Eudyptes chrysolophus), tek eşli (monogamik) davranış sergiler ve çiftler çoğunlukla önceki yılda kullanılmış yuvaya yeniden döner. Üreme dönemi ekvator-güney yarıkürede ilkbahar-yaz aylarına denk gelir; erişkinler genellikle Ekim ayı sonunda kolonilere gelir ve Kasım başında yumurtalarını bırakırlar. Dişi aynı sezonda iki yumurta bırakır; ilk yumurta genellikle daha küçüktür ve hayatta kalma şansı düşüktür, çoğu durumda sadece ikinci yumurta çatlayıp büyütülür. Kuluçkaya yatma süresi 33-37 gün arasında değişir ve kuluçkaya yatma görevini ebeveynler uzun değişimlerle dönüşümlü üstlenir. Yavru çıktıktan sonraki ilk 3–4 hafta boyunca erkek birey yavruyu yuvada korur, anne birey ise yiyecek temini için denize çıkar; daha sonra yavrular “kreş” adı verilen gruplara katılarak hem korunur hem de ebeveynler dönüşümlü olarak yavrulara yiyecek taşır. Yavrular yaklaşık 60-70 gün içinde yuvadan ayrılır ve denize açılır. Erişkin tüylerine kavuşma süresi bu dönemle örtüşür ve bu süreden sonra genç birey koloniden ayrılır. Tüy dökme (moulting) döneminde tüm bireyler iki-üç hafta kadar karada kalır ve beslenmez; bu süreçte bireylerin yeterli yağ rezervlerine sahip olması hayati önem taşır.
Korunma Durumu
Macaroni penguen (Eudyptes chrysolophus), IUCN Kırmızı Listesi’nde en son 2020 yılında yapılan değerlendirmede “Vulnerable” (Hassas) kategorisinde sınıflandırılmıştır; bu sınıflandırma, türün son üç nesil (yaklaşık 37 yıl) boyunca gözlenen keskin nüfus düşüşüne dayandırılmıştır. Geniş bir dağılım alanına sahip olmasına rağmen, birçok üreme kolonilerinde nüfus azalması kaydedilmiş, dolayısıyla dağılım kriteri bakımından güvenli eşiklerin altına düşülmemiş olsa da trend kriteri açısından düşüş sinyalleri dikkat çekicidir. Popülasyon büyüklüğü hâlen milyonlara ulaşan üreyen çiftlerle ifade edilse de, azalışın devam etmesi bu büyüklüğün koruma altında kalmasını tehdit etmektedir.