Niksar Kalesi, Tokat ilinin Niksar ilçesi merkezinde, Çanakçı Çayı vadisinin kuzeyinde yer alan bir tepe üzerinde konumlanmaktadır. Kelkit Çayı ile birleşen Çanakçı Çayı ve Maduru Çayı arasında kalan bu tepe, tarih boyunca stratejik bir savunma noktası olarak kullanılmıştır. Türkiye'nin ikinci büyük kalesi olarak kabul edilen Niksar Kalesi, ilçe merkezine tamamen hâkim bir konumdadır. Kale, çeşitli dönemlerde askeri ve sivil yapılarla donatılmıştır.
Niksar Kalesi.(Niksar Belediyesi)
Tarihçe
Niksar Kalesi’nin kökeni, Pers kökenli Pontus Krallığı dönemine (MÖ 280–MS 66) kadar uzanmaktadır. Bu dönemde kalenin adının Kaberia olduğu bilinmektedir. Roma Dönemi’nde kaleye yeni yapılar eklenmiş ve savunma sistemi genişletilmiştir. Roma savunma mimarisine uygun olarak iç, orta ve dış olmak üzere üç hatlı sur sistemi oluşturulmuştur. 7. ve 9. yüzyıllarda Bizans döneminde, güneyden gelen akınlara karşı kale yeniden güçlendirilmiştir. İslami dönemlerde de kale çeşitli tahkimatlarla geliştirilmiş ve farklı işlevlere sahip yapılarla donatılmıştır.
Yapısal Özellikler
Niksar Kalesi, batıdan doğuya doğru yükselen dört ana bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler, surlarla tamamen çevrilmiş teraslar halinde düzenlenmiştir. Kalenin en yüksek noktası olan dördüncü terasta arkeolojik kazılar gerçekleştirilmiştir. Kale içerisinde tespit edilen yapılar arasında iki hamam, iki mescit, bir medrese, bir kilise ve bir hapishane kalıntısı yer almaktadır. 2021 yılında yapılan kazılarda, bir sarnıç, bu sarnıca ulaşan bir koridor ve farklı büyüklükte altı adet dikdörtgen planlı yapı birimi ortaya çıkarılmıştır. Bu birimlerin zemin seviyelerine henüz ulaşılamadığı için yapılar stratigrafik olarak kesin biçimde değerlendirilmemektedir.
Niksar Kalesi.(Niksar Belediyesi)
Arkeolojik Bulgular
Tokat Müze Müdürlüğü başkanlığında 2015 yılında başlatılan kazı çalışmaları 2016 yılında sürdürülmüş, bir süre ara verilen çalışmalar 2021 yılında yeniden başlatılmıştır. Kazılar sonucunda Hellenistik Dönem’den Osmanlı Dönemi’nin sonuna kadar uzanan geniş bir zaman aralığına ait buluntular elde edilmiştir. Bu buluntular arasında pişmiş toprak, metal, kemik, cam ve taş gibi çeşitli malzemelerden yapılmış eserler bulunmaktadır. Ayrıca dikdörtgen, kare ve altıgen formlu kesme tuğlalar ile bir yüzü sırlı taşlar, kalede muhtemelen saray işlevi görmüş özel yapıların varlığına işaret etmektedir. Ancak bu yapıların işlevi ve kapsamı henüz netlik kazanmamıştır.