logologo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Rasyonel Beklentiler Teorisi

fav gif
Kaydet
viki star outline

Rasyonel Beklentiler Teorisi, ekonomik birimlerin geleceğe dair beklentilerinin, mevcut tüm bilgi setini kullanarak sistematik hata içermeyecek şekilde oluşturulduğunu varsayan bir iktisadi teoridir. Bu teori, iktisadi karar alıcıların geçmiş deneyimlere ve mevcut verilere dayanarak gelecekteki ekonomik gelişmeleri doğruya en yakın biçimde tahmin ettiklerini ve bu tahminlerin ortalama olarak yanlı olmadığını savunur. Rasyonel beklentiler varsayımı, bireylerin tahmin hatalarının rastlantısal dağıldığını ve sistematik sapmalardan arınmış olduğunu öne sürer.

Teorik Temelleri ve Gelişimi

Rasyonel beklentiler yaklaşımı ilk kez John Muth tarafından 1961 yılında ortaya atılmış, daha sonra Robert Lucas, Thomas Sargent ve Robert Barro gibi Yeni Klasik Makroekonomi okulunun temsilcileri tarafından geliştirilerek makro iktisat teorisinin merkezine yerleştirilmiştir. Bu yaklaşım, özellikle Milton Friedman’ın Monetarist politikalarının etkili olabilmesi için bireylerin beklentilerinin nasıl oluştuğuna dair varsayımların yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini vurgulayan çalışmalarıyla önem kazanmıştır

Temel Varsayımlar

Rasyonel beklentiler hipotezi aşağıdaki varsayımlara dayanır:

  1. Eksiksiz Bilgi Kullanımı: Ekonomik birimler karar alırken mevcut tüm bilgi setini dikkate alır.
  2. Sistematik Hata Yokluğu: Beklentiler sistematik hatalar içermez; yapılan tahminler ortalama olarak doğru sonuçlar verir.
  3. Uyarlanabilirlik: Beklentiler, yeni bilgi ve gelişmelere hızla uyum sağlar.
  4. Mikro Temeller: Beklentiler bireysel karar alma süreçlerinden türetilmiştir; bireylerin rasyonelliği temel alınır.

Bu varsayımlar altında, ekonomik birimler örneğin para arzındaki bir artışın fiyatlar üzerindeki etkisini öngörebilir ve buna göre davranışlarını anında güncelleyebilir. Bu durumda beklenen politika değişikliklerinin çıktı ve istihdam gibi reel büyüklükler üzerindeki etkisi sınırlı kalır.

Rasyonel Beklentilerin Politika Etkinliği Üzerine Etkisi

Rasyonel Beklentiler Teorisi’ne göre, önceden ilan edilen ekonomik politikalar, bireyler tarafından öngörülebileceği için bu politikaların reel ekonomi üzerinde kalıcı etkiler yaratması beklenmez. Sadece beklenmeyen (sürpriz) politika değişikliklerinin reel değişkenler üzerinde etkili olabileceği savunulur. Bu nedenle, Rasyonel Beklentiler Teorisi altında sistematik para ve maliye politikalarının etkinliği sınırlıdır. Friedman’ın parasalcı yaklaşımıyla uyumlu olan bu görüş, fiyat istikrarı sağlanmasında para arzının tahmin edilebilir şekilde artırılmasını önerir.

Rasyonellik Testleri

Rasyonel beklentilerin ekonometrik olarak test edilmesinde çeşitli kriterler kullanılır. Bunlar arasında yansızlık, etkinlik, otokorelasyon, ortogonallik ve tutarlılık testleri yer almaktadır:

  • Yansızlık: Gerçekleşen değerler ile beklenen değerler arasında sistematik bir farkın olmamasıdır.
  • Etkinlik: Beklenti hatalarının geçmiş bilgileri yansıtmaması gerekir.
  • Otokorelasyon: Beklenti hataları zaman içinde birbirini izlememelidir.
  • Ortogonallik: Beklenti hataları, bilgi setinde yer alan diğer değişkenlerle ilişkili olmamalıdır.
  • Tutarlılık: Beklenen ve gerçekleşen seriler arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığı.

Teorik ve Ampirik Eleştiriler

Rasyonel Beklentiler Teorisi, ampirik düzeyde sıkça test edilmesine rağmen birçok durumda reddedilmiştir. Beklentilerin tam bilgiye dayalı olarak oluşturulması varsayımı, bilgiye erişim maliyetleri ve bireylerin bilişsel sınırlamaları göz önünde bulundurulduğunda gerçekçi bulunmamaktadır. Ayrıca, beklentilerin geçmiş eğilimlere bağlı olarak şekillendiği adaptif modeller, birçok durumda ekonomik ajanların davranışlarını daha iyi açıklayabilmektedir.

Rasyonel Beklentiler Teorisinin Ekonomik Göstergeler Üzerindeki Etkisi

Rasyonel Beklentiler Teorisi, ekonomik birimlerin beklentilerini mevcut bilgi setine dayanarak sistematik hata içermeyecek biçimde oluşturduklarını varsaymaktadır. Bu çerçevede, ekonomik karar alıcıların beklentileri yalnızca bireysel davranışları değil, aynı zamanda makroekonomik göstergelerin düzey ve dinamiklerini de doğrudan etkilemektedir.

Teorinin temel iddiasına göre, ekonomik birimler uygulanacak politikaları öngörebildikleri ölçüde bu politikaların enflasyon, faiz oranı ve döviz kuru gibi temel ekonomik göstergeler üzerindeki reel etkileri sınırlı kalmaktadır. Örneğin, para arzında beklenen bir artış, ekonomik birimler tarafından önceden tahmin edilirse, bu artış doğrudan fiyatlara yansır ve üretim ya da istihdam üzerinde kalıcı bir etki yaratmaz. Dolayısıyla beklentilerin oluşum biçimi, ekonomik politikaların etkinliğini belirleyen temel unsurlardan biri hâline gelmektedir.

Kaynakça

Aktan, Coşkun Can. “Monetarizm ve Rasyonel Beklentiler Teorisi,” Ekonomi Bilimleri Dergisi 2, no. 1 (2010): 168–182, https://dergipark.org.tr/tr/pub/ebd/issue/4855/333395. Erişim Tarihi: 14 Mayıs 2025.

Karaçor, Zeynep. “Rasyonel Beklentiler Kuramında Enflasyon.” Journal of Selçuk University Social Sciences Vocational School 1, no. 3 (1999): 143–150. https://dergipark.org.tr/en/pub/selcuksbmyd/issue/11289/134928. Erişim Tarihi: 14 Mayıs 2025.

Abdioğlu, Zehra, ve Sinem Yılmaz. “Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur.” Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 17, no. 1 (2013): 17–35. https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuiibfd/issue/4143/54403. Erişim Tarihi: 14 Mayıs 2025.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarMelike Saraç14 Mayıs 2025 12:10
KÜRE'ye Sor