Renk (Sözlük)
fav gif
Kaydet
kure star outline

Renk (Sözlük)

1.
Işığın cisimlere çarpıp göz tarafından algılanan farklı tonları."Güneş batarken gökyüzünde kızıl bir renk oluştu."
İsim
2.
Bir şeye özgü nitelik, çeşit veya görünüş."Bu deneyde, çözeltinin rengi kimyasal tepkime sonucu mordan yeşile dönüştü."
İsim

İşaret Dili

r gifR
e gife
n gifn
k gifk
( gif(
s gifS
ö gifö
z gifz
l gifl
ü gifü
k gifk
) gif)

Köken

Farsça reng (رنگ) kelimesinden alınmıştır. Türkçede tarihsel süreçte "boya, görünüş" anlamlarıyla kullanılmıştır.


Kullanım Alanları

  • Günlük Dil: Gözle görülen tonları ve bu tonların oluşturduğu estetik algıyı ifade eder.
  • Sanat ve Tasarım: Renkler, estetik ve ifade aracı olarak kullanılır. Resim, grafik tasarım ve dekorasyon alanlarında temel bir unsurdur.
  • Psikoloji: Renklerin bireyler üzerindeki duygusal ve psikolojik etkileri incelenir. Örneğin, mavi sakinlik, kırmızı enerji çağrıştırır.
  • Fizik: Renkler, ışığın dalga boylarıyla tanımlanır. Farklı dalga boylarının yansıması, emilmesi veya kırılması sonucu renk algılanır.
  • Dil Bilimi: "Renk" kelimesi mecazi olarak bir şeyin niteliği veya özelliğini belirtmek için kullanılır. Örneğin, "sohbetin rengi değişti."

Atasözleri ve Deyimler

  • Araları şekerrenk (serin) olmak: İki kişi arasında dostluk ilişkilerinin bozulmuş olması.

Örnek: "Bir süredir araları şekerrenk, selamlaşmayı bile bırakmışlar.”


  • (Bir şeye) renk gelmek: Renklenmek veya canlanmak.

Örnek: "Yüzüne hafif bir renk geldi, kendini daha iyi hissettiği belliydi.”


  • Bukalemun gibi renkten renge girmek: Sürekli fikir değiştirmek veya farklı düşünceleri benimsemek.

Örnek: "Bukalemun gibi renkten renge giriyor, bir gün bir şey söylüyor, ertesi gün başka.”


  • Köre renkten bahsolunmaz: Bir şeyin niteliği hakkında bilgisi olmayan kişiye, o şeyin anlatılması anlam taşımaz.

Örnek: "Sanattan anlamayan birine serginin değerini anlatmak, köre renkten bahsetmek gibi olur.”


  • Renk almak: Yeni bir renk kazanmak veya farklı bir görünüme bürünmek.

Örnek: "Duvarları boyayınca oda bir anda renk aldı.


  • Renk vermek (katmak):
  • Çamaşır renginin solması.
  • Neşe, canlılık veya farklılık kazandırmak.
  • Duygularını açık etmek veya belli etmek.


  • Renk vermemek: Duygu, düşünce veya durumu belli etmemek; bir şeyi bilse bile bilmiyormuş gibi davranmak.

Örnek: "Her şeyi anladı ama renk vermeden dinlemeye devam etti.”


  • Renkten renge girmek: Utanç, korku veya heyecan nedeniyle yüz renginin sürekli değişmesi.

Örnek: "Soruları duyunca renkten renge girdi, ne söyleyeceğini bilemedi."


İlgili Terimler

  • Ton 
  • Pigment
  • Spektrum

Kaynakça

Türk Dil Kurumu (TDK). "Renk." Türkçe Sözlük. Son erişim: 28 Ocak 2025. https://sozluk.gov.tr

Encyclopaedia Britannica. "Color." Britannica.com. Son erişim: 28 Ocak 2025. https://www.britannica.com

Nişanyan Sözlük. 2017. “renk.” Çağdaş Türkçenin Etimolojisi. Son erişim: 28 Ocak 2025. https://www.nisanyansozluk.com/kelime/pigment  


Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
YazarNazlı Kemerkaya28 Ocak 2025 16:35

Etiketler

Tartışmalar

Henüz Tartışma Girilmemiştir

"Renk (Sözlük)" maddesi için tartışma başlatın

Tartışmaları Görüntüle
KÜRE'ye Sor