Router ya da Türkçesiyle yönlendirici, bilgisayar ağlarında farklı IP ağlarını birbirine bağlayan ve veri paketlerinin hedeflerine en uygun yoldan ulaşmasını sağlayan bir ağ cihazıdır. OSI modelinin üçüncü katmanında (ağ katmanı) çalışan bu cihazlar, gelen veri paketlerini hedef adreslerine göre analiz ederek bir sonraki varış noktasına yönlendirirler. Bu işlem, yönlendirme (routing) olarak adlandırılır ve router’lar bu süreci yönlendirme tablosu ve çeşitli yönlendirme protokolleri aracılığıyla gerçekleştirirler.
Router’lar, birden fazla ağa bağlı arabirimlere sahip oldukları için farklı IP alt ağları arasında veri iletimini gerçekleştirir. Bu nedenle, kurumsal ağ yapılarında internet erişimi, uzak ofis bağlantıları ve ağ segmentasyonu gibi uygulamalarda router'lar yaygın olarak kullanılır.
Yönlendirici (Router) Cihazına Ait Çalışma Örneğini Simgeleyen Görsel (pexels)
Çalışma prensibi
Router'lar, gelen IP paketlerinin hedef adreslerini inceler ve bu adreslerin yönlendirme tablosuyla eşleşip eşleşmediğini kontrol eder. Eşleşme durumunda paketi uygun çıkış arabiriminden gönderirler. Eşleşme yoksa, genellikle bir varsayılan rota (default route) üzerinden yönlendirme yapılır. Yönlendirme tablosu, yönlendiricinin bağlı olduğu tüm ağlara ait yol bilgilerini tutar.
Her router, kendisine bağlı olan ağlar için bir veya daha fazla arabirime (interface) sahiptir. Bu arabirimler, çoğu zaman Ethernet veya seri bağlantılar aracılığıyla fiziksel ağ altyapısına entegre olur. Bir IP paketi router'a ulaştığında, hedef adresin en iyi hangi yoldan iletileceği belirlenir. Bu işlemler çok sayıda cihaz ve protokol ile koordine edilir.
Router türleri ve yönlendirme yöntemleri
Router’lar yönlendirme işlemini gerçekleştirme biçimlerine göre temelde ikiye ayrılır:
- Statik Router’lar: Yönlendirme tabloları, ağ yöneticisi tarafından manuel olarak yapılandırılır. Her bir hedef ağa gidecek yol, önceden belirlenir. Statik yönlendirme, genellikle küçük ve sabit topolojiye sahip ağlarda tercih edilir. Avantajları arasında daha az sistem kaynağı kullanması ve yönlendirme mesajlarının ağda bant genişliği tüketmemesi bulunur. Ancak topoloji değişikliklerinde manuel müdahale gerekir.
- Dinamik Router’lar: Yönlendirme tablolarını otomatik olarak güncelleyen protokoller (RIP, OSPF, EIGRP vb.) kullanır. Dinamik yönlendirme ile yönlendiriciler, birbirlerinden ağ topolojisi hakkında bilgi alışverişi yaparak en uygun yolları belirler. Bu yöntem, büyük ve değişken yapıya sahip ağlarda kullanılması gereken bir yaklaşımdır.
Yönlendirme protokolleri
Router’lar yönlendirme kararlarını verirken yönlendirme protokollerinden faydalanır. Bu protokoller, ağ topolojisi hakkında bilgi toplar, bu bilgiyi diğer yönlendiricilerle paylaşır ve en uygun yolları hesaplayarak yönlendirme tablolarını günceller. Protokoller, iç ve dış ağ yönlendirme protokolleri olarak sınıflandırılabilir.
Yaygın protokoller:
- RIP (Routing Information Protocol): Uzaklık vektörü protokolüdür, atlama sayısına göre rota belirler ve maksimum 15 atlama sınırı vardır.
- OSPF (Open Shortest Path First): Bağlantı durumu protokolüdür, ağı topolojik olarak haritalar ve SPF algoritması ile en kısa yolu hesaplar.
- EIGRP (Enhanced Interior Gateway Routing Protocol): Hem uzaklık vektörü hem de bağlantı durumu yaklaşımlarını birleştirir.
- BGP (Border Gateway Protocol): Özerk sistemler arasında kullanılan dış yönlendirme protokolüdür ve internetin omurgasını oluşturur.
Router ile Switch arasındaki fark
Router, farklı IP ağları arasında veri alışverişi yaparken; switch, aynı IP ağı içindeki cihazlar arasında veri yönlendirir. Switch'ler OSI modelinin 2. katmanında (veri bağlantı katmanı), router'lar ise 3. katmanda (ağ katmanı) çalışır. Bu nedenle switch MAC adresi, router ise IP adresi üzerinden karar verir.
Switch'ler veriyi sadece yerel ağ içinde yönlendirirken, router'lar örneğin bir yerel ağı internet ağına bağlamak gibi daha geniş kapsamda işlevler görür. Ayrıca router'lar NAT, DHCP, VPN gibi ek servisleri de sunabilir.
Alt ağlar (Subnet) ve Router ilişkisi
Router’lar, birbirinden farklı alt ağları birbirine bağlayabilen temel cihazlardır. İki farklı IP bloğuna sahip cihazlar doğrudan iletişim kuramazlar. Bu gibi durumlarda, router devreye girerek veri paketlerini uygun yönlendirme kurallarına göre bir alt ağdan diğerine taşır. Bu yapı, büyük ağların küçük ve yönetilebilir parçalara bölünmesini sağlar. CIDR (Sınıfsız Yönlendirme) ve VLSM (Değişken Uzunluklu Alt Ağ Maskesi) teknikleri ile birlikte kullanıldığında router’lar daha esnek ve verimli yönlendirme imkânı sunar.
Alt ağ maskeleri yardımıyla her IP adresinin hangi ağa ait olduğu router tarafından belirlenebilir. Örneğin, 192.168.1.0/24 ağı ile 192.168.2.0/24 ağı ayrı ayrı subnet olarak değerlendirilir ve bu iki ağ arasında haberleşme ancak router ile sağlanabilir.
Router’lar, modern ağ mimarilerinin temel taşlarından biridir. Paketlerin kaynaktan hedefe en doğru ve verimli şekilde ulaşmasını sağlarlar. Statik ya da dinamik olarak yapılandırılabilen bu cihazlar, ağ güvenliği, performansı ve yönetilebilirliği açısından kritik rol oynar. Çeşitli yönlendirme protokolleriyle çalışabilen router’lar, hem yerel alan ağlarında (LAN) hem de geniş alan ağlarında (WAN) veri iletiminin omurgasını oluşturur. Bunun yanı sıra, gelişmiş ağ servisleri ve protokol düzenlemeleriyle, büyük ve dağınık ağ yapılarının merkezi olarak ağ trafiğini optimize ederler.