Samuel Beckett, 20. yüzyıl edebiyatının oyun yazarlarından, romancılarından ve şairlerinden biridir. 13 Nisan 1906’da İrlanda’danın Dublin şehrinde doğmuştur. Eğitimini Trinity College Dublin’de tamamlamış; burada Fransızca öğretmenliği yapmış, ardından Paris’te École Normale Supérieure ile ilişkili olarak akademik ve edebî çalışmalarını sürdürmüştür. 1938’den itibaren yaşamını büyük ölçüde Fransa’da geçirmiştir. Yazınsal üretiminde İngilizce ve Fransızca arasında gidip gelmiş, eserlerinin önemli bir bölümünü kendisi çevirmiştir.
Samuel Beckett (Francesco Ghisi)
Erken Dönem ve II. Dünya Savaşı
1930’lu ve 1940’lı yıllarda ilk roman ve kısa öykülerini kaleme alan Beckett, II. Dünya Savaşı sırasında İrlanda’nın tarafsız konumundan doğan vatandaşlık avantajı sayesinde Paris’te kalabilmiştir. Bununla birlikte, 1940’tan itibaren Fransız Direnişi’ne katılmış; 1942’de direniş hücresinin Gestapo tarafından dağıtılması üzerine eşi Suzanne Dechevaux-Dumesnil ile birlikte Fransa’nın işgal edilmemiş bölgesine kaçmak zorunda kalmıştır. Savaşın sonuna kadar burada yaşamış, sonrasında cesaretinden dolayı Croix de Guerre nişanı ile ödüllendirilmiştir. Savaşın son evresinde Kızılhaç için gönüllü olarak çalışmıştır.
Yazınsal Atılım ve Olgunluk Dönemi
Savaş sonrası Paris’e yerleşen Beckett, en üretken dönemine girmiştir. Beş yıl gibi kısa bir sürede Eleutheria, Waiting for Godot, Endgame gibi oyunları; Molloy, Malone Dies, The Unnamable ve Mercier et Camier gibi romanları; iki kısa öykü kitabı ve bir eleştiri eseri kaleme almıştır. 1950’li yıllarda yazdığı roman üçlemesi ve özellikle Waiting for Godot, onu uluslararası düzeyde tanınan bir yazar hâline getirmiştir. 1954’te oyunun İngilizce yayımlanması ve sahnelenmesi, Beckett’in Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ününü pekiştirmiştir.
Eleştiriler
Beckett’in yapıtları, eleştirmenler tarafından sıklıkla karamsarlık, anlamsızlık ve insan varoluşunun tükenişi bağlamında değerlendirilmiştir. Melvin Maddocks, R.D. Smith, Martin Esslin ve George Wellwarth gibi eleştirmenler, Beckett’in dilini ve temalarını insan deneyiminin indirgenmiş, bağlamsız ve acı verici yönlerini açığa çıkaran bir yazınsal strateji olarak ele almıştır. Beckett, karakterlerini tanınabilir tarihsel ve toplumsal bağlamlardan arındırarak “olmanın” özüne ilişkin felsefi soruları öne çıkarmıştır.
Bununla birlikte, Esslin, Smith ve Alec Reid gibi eleştirmenler, Beckett’in mutlak bir umutsuzluk estetiği kurmadığını; aksine, yanılsamalardan arındırılmış bir gerçeklikle yüzleşmenin insan onurunu güçlendiren bir yönü olduğunu savunmuşlardır. Richard N. Coe ise Beckett’in tutumunu “umutsuzluk” kavramıyla açıklamanın indirgemeci olduğunu, onun düşüncesinin merkezinde “imkânsızlık” fikrinin yer aldığını ileri sürmüştür.
Absürd Tiyatro
Beckett’in tiyatrosu, Eugène Ionesco, Jean Genet ve Harold Pinter ile birlikte sıklıkla “Absürd Tiyatro” başlığı altında değerlendirilmiştir. Ancak bu sınıflandırma, Beckett’in kendisinin kategorik anlamlandırmalara yönelik temel şüpheciliğiyle çelişir. Eleştirmenler, onun yazınını varoluşçuluk (özellikle Sartre), Kartezyen düalizm ve epistemolojik belirsizlik çerçevesinde okumuştur.
Romanları
Beckett, oyunlarına kıyasla romanlarını daha merkezî görmüş; özellikle Watt ile birlikte anlatıdan zaman, mekân ve nedensellik gibi yönlendirici ögeleri sistematik biçimde çıkarmaya başlamıştır. Beckett’in Fransızca yazması, biçimsel disiplinin önemli bir parçası olarak değerlendirilmiştir.
Geç Dönem, Ödüller ve Ölüm
1960’lı yıllar Beckett için uluslararası tiyatro başarısı ve yönetmenlik deneyimlerinin arttığı bir dönem olmuştur. BBC için yazdığı radyo ve sinema metinleri, üretim alanını genişletmiştir. 1961’de Suzanne Dechevaux-Dumesnil ile gizlice evlenmiş; Suzanne, Beckett’in işlerini ve telif ilişkilerini yönetmiştir. 1969’da Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüş, ancak törene katılmayı ve konuşma yapmayı reddetmiştir.
1970’ler ve 1980’lerde Paris dışında, daha izole bir yaşam sürerek yazmayı sürdürmüştür. 1980’lerin sonlarında sağlık durumu kötüleşmiş; eşi Suzanne’in Temmuz 1989’daki ölümünden kısa süre sonra, 22 Aralık 1989’da Paris’te solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmiştir.



