KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Şanlıurfa Mevlid-i Halil Camii

Genel Kültür+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
Konum
Şanlıurfa / Türkiye
Kuruluş Dönemi
1523 (Muhammed Salih Paşa)
Mimari Plan
Dikdörtgen planlıÜç minareli
Mimari Tür
Osmanlı mimarisi
Önemli Unsurlar
Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan mağara ile bütünleşik yapıŞifalı kabul edilen su kaynağı

Şanlıurfa Mevlid‑i Halil Camii, Şanlıurfa’da Balıklıgöl çevresindeki Dergâh Platosu üzerinde, Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan mağaranın hemen yanında yer alan ve Osmanlı döneminde, 1523 yılında Muhammed Salih Paşa tarafından inşa edilen dikdörtgen planlı bir ibadet yapısıdır. Tarihsel olarak farklı inançların izlerini barındıran bu mekân İslam mimarisiyle yeniden biçimlenmiştir.

Tarihî Arka Plan

Cami, Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan mağaranın hemen yanında inşa edilmiştir. Söz konusu bölge, tarih boyunca birçok farklı inanca ev sahipliği yapmıştır. İlk olarak M.Ö. 2. yüzyılda Seleukoslar tarafından inşa edilen bir pagan tapınağı bulunduğu bilinir. Daha sonra bu alan, Yahudiler tarafından sinagog olarak, ardından Hristiyanlar tarafından kilise olarak kullanılmıştır. M.S. 150 yılı civarında inşa edilen ilk kilisenin ardından, Bizans döneminde bu kilise Ayasofya adıyla genişletilmiş ve Hristiyanlığın önemli ibadet merkezlerinden biri hâline gelmiştir. Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim döneminde, 1523 yılında Osmanlı valisi Muhammed Salih Paşa tarafından bu kutsal alana cami inşa ettirilmiş ve bu yapı bugünkü Mevlid‑i Halil Camii’nin temellerini oluşturmuştur.


Mevlid-i Halil Camii (Türkiye Kültür Portalı)

Mimari Özellikler

Cami, Osmanlı klasik mimarisinin etkilerini yansıtan, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Hz. İbrahim’in doğduğu kabul edilen mağaranın konumu dikkate alınarak yapı planlanmış ve bu doğal unsura zarar vermeden cami kompleksine entegre edilmiştir. Caminin ilk inşa edildiği dönemde mağara ile cami arasında bir duvar örülmüş, böylece mağara hem korunmuş hem de caminin kutsallığını arttıran bir unsur olarak yapıya dâhil edilmiştir. Yapının kuzeydoğusunda, taş işçiliğiyle dikkat çeken taç kapı yer almaktadır. Bu kapı, Osmanlı mimarisine özgü sivri kemerli ve mukarnaslı yapısıyla dikkat çeker.


Caminin üç minaresi bulunmaktadır: bunlardan biri mağara girişi üzerine konumlandırılmış, diğer ikisi ise avlunun köşelerinde yer almaktadır. Caminin iç mekânı, mihrap, minber ve vaaz kürsüsü gibi unsurlar bakımından oldukça sadedir ancak taş işçiliği ve hat sanatlarıyla süslenmiştir. Kubbe ve duvar yüzeylerinde yer alan kalem işleri zamanla tahrip olmuş ancak yapılan restorasyonlarda yeniden işlenmiştir. İç aydınlatma, yapının orijinalinde mazgal pencerelerle sağlanırken, daha sonraki dönemlerde doğal ışığın daha etkin kullanımı için pencere sayısı artırılmıştır.


Mevlid-i Halil Camii (Türkiye Kültür Portalı)

Mevlid‑i Halil Mağarası ve Şifalı Su

Camii ile bütünleşmiş olarak değerlendirilen Mevlid‑i Halil Mağarası, yapının en dikkat çeken bölümlerinden biridir. Rivayete göre Nemrut’un halkı tarafından zulüm gören Hz. İbrahim’in annesi, bu mağarada saklanmış ve burada Hz. İbrahim’i dünyaya getirmiştir. Bu nedenle mağara, İslam inancında büyük öneme sahiptir. Mağara içerisindeki su kaynağı ise halk arasında şifalı olarak kabul edilmektedir.


İnanışa göre, bu su kaynağı Kâbe’deki Zemzem suyundan sonra gelen en kutsal sudur. Ziyaretçiler bu mağarayı ziyaret ederek hem dua eder hem de buradan su içip şifa diler. Su kaynağı, caminin bakımından sorumlu vakıf tarafından düzenli olarak temizlenmekte ve korunmaktadır. Mağara alanı, cami içinden ya da avludan bağımsız olarak ziyaret edilebilmekte ve kadın-erkek için ayrı giriş düzenlemeleriyle ziyaretçilere sunulmaktadır. Mağaranın duvarlarında Osmanlı döneminden kalma çeşitli yazıtlar ve kutsal içerikli levhalar da yer almaktadır.

Hazire ve Mezar Taşları

Mevlid‑i Halil Camii'nin avlu kısmında yer alan hazire (mezarlık), yapının bir diğer önemli tarihî bileşenidir. Bu hazirede 19. ve 20. yüzyıllara tarihlenen 200’ün üzerinde mezar taşı yer almaktadır. Söz konusu taşlar, Osmanlı mezar taşı sanatının önemli örnekleri arasında yer alır. Mezar taşlarında kullanılan süslemeler, başlık tipleri, yazı karakterleri, taşın şekli ve kullanılan malzeme gibi özellikler bakımından önemli çeşitlilik gösterir. Hazirede yer alan taşların bir kısmı şeyhlere, medrese hocalarına ve bölgedeki ileri gelen kişilere aittir. Taşlarda Osmanlı Türkçesi ile yazılmış ayetler, hadisler ve dua metinleri bulunmaktadır. Ayrıca bazı taşlarda meslekî unvanlara da rastlanır. 20. yüzyıl başında yazılmış olan mezar taşları, dönemin sanat anlayışı ve toplum yapısı hakkında da değerli ipuçları sunmaktadır. Bu hazire, hem bir mezarlık olarak işlev görmekte hem de camiyle bütünleşik bir tarihî bellek mekânı işlevi taşımaktadır.

Restorasyon ve Deprem Sonrası Durum

Mevlid‑i Halil Camii, tarihi boyunca birçok kez onarım ve restorasyon sürecinden geçmiştir. İlk önemli onarım 1816 yılında yapılmıştır. Daha sonra 1852 yılında ve 1951 yılında halkın katkılarıyla önemli onarımlar gerçekleştirilmiştir. 1990’lı yılların başında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü restorasyon çalışmaları kapsamında caminin iç ve dış bölümleri elden geçirilmiş; cami günümüzdeki görünümüne kavuşturulmuştur.


2023 yılında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Şanlıurfa'daki bazı tarihi yapılarda olduğu gibi bu camide de küçük çaplı hasarlar oluşmuştur. Özellikle minare kısımlarında çatlaklar gözlenmiş; bu nedenle acil müdahale ekipleri tarafından statik analizler yapılmış ve ardından güçlendirme uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Caminin restorasyonunda geleneksel teknikler ile modern koruma yöntemleri birlikte kullanılarak hem estetik bütünlük korunmuş hem de yapının dayanıklılığı artırılmıştır.

Kültürel ve İnanç Turizmi

Mevlid‑i Halil Camii, sadece ibadet amacıyla kullanılan bir yapı değil, aynı zamanda bölgenin kültürel kimliğini temsil eden bir simgedir. Hz. İbrahim’e atfedilen doğum mağarası, Balıklıgöl ve Aynzeliha Gölü gibi unsurlarla birlikte değerlendirildiğinde, yapı bir inanç merkezi kompleksi oluşturmaktadır. Cami yıl boyunca yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Bu ziyaretçiler, hem dini vecibelerini yerine getirmek hem de tarihî ve kültürel birikimi yerinde görmek amacıyla bölgeye gelmektedir. Ayrıca dini bayramlar, kandil geceleri, mevlit programları gibi özel günlerde camide yapılan etkinlikler, Şanlıurfa'nın dini hayatında merkezi rol oynamaktadır.

Kaynakça

Soyluk, A., ve Demircan, B. ''Tarihi Yığma Minarelerin Deprem Yükü Altındaki Davranışlarının 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinde Hasar Görmüş Cami Örnekleri Üzerinden Mimari Açıdan İncelenmesi.'' Journal of Architectural Sciences and Applications 8, özel sayı (2023): 329–354. Erişim 24 Temmuz 2025. https://dergipark.org.tr/en/pub/mbud/article/1318660


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. “Mevlid‑i Halil (Dergâh) Camii ve Mağarası.” Türkiye Kültür Portalı. Erişim 24 Temmuz 2025.

https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/sanliurfa/gezilecekyer/mevlid-i-halil--dergah--camii-ve-magarasi--hz--ibrahim-in-dogdugu-makam-


Güler, Gül. “Urfa Mevlid‑i Halil Camisi Haziresindeki Mezar Taşları.” Vakıflar Dergisi 46, (2016): 145–162. Erişim 24 Temmuz 2025.

https://dergipark.org.tr/tr/pub/vakiflar/issue/27242/286524

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarMesut Akbaba24 Temmuz 2025 04:47
KÜRE'ye Sor