Seleukeia Sidera Antik Kenti, günümüzde Türkiye’nin Isparta iline bağlı Atabey ilçesi Bayat Köyü sınırlarında yer alan, Pisidia bölgesinde kurulmuş önemli bir Helenistik ve Roma dönemi yerleşimidir. Kent, kurulduğu coğrafi konum ve arkeolojik buluntularla bölge tarihine ışık tutmaktadır.

Seleukeia Sidera Harabeleri (Türkiye Kültür Portalı)
Konumu ve Tarihçesi
Seleukeia Sidera, Atabey ilçesi Bayat Köyü civarında yer almakta olup, Pisidia bölgesinin kuzeyinde askeri yollar üzerinde kurulmuştur. İlk kez antik çağ yazarı Klaudios Ptolemaios tarafından “Seleukeia Pisidias” olarak adlandırılmıştır. Kentin kuruluşu, Seleukos Hanedanı’ndan I. Seleukos Nikator (M.Ö. 312-281) ya da oğlu I. Antiokhos Soter (M.Ö. 281-261) dönemine tarihlenmektedir. Roma İmparatorluk Dönemi’nde ise kent “Claudio Seleuceia” adını almıştır; bu isim özellikle M.S. 1. yüzyıla ait paralar üzerinde görülmektedir. M.S. 6. yüzyıla kadar kullanılan “Seleukeia Pisidias” ismine, Hierokles’in Synekdomos eserinde “Sidera” (Demir) sıfatı eklenerek anıldığı bilinmektedir.
Kent Yapıları ve Mimari
Kent, Helenistik dönemde gerçekleştirilen imar faaliyetleriyle şekillenmiştir. Hisar Tepe’nin doğu yamacına inşa edilmiş tiyatro binası, tipik Yunan tiyatrosu planında olup, cavea (oturma sıraları) kısmı büyük ölçüde tahrip olmuştur. Tiyatro yapısının sahne binası ise Roma İmparatorluk Dönemi’ne, M.S. 2.-3. yüzyıllara tarihlenmektedir. Akropol alanı surlarla çevrilidir ve burada güneybatı yamacında Helenistik döneme ait bir tapınağın podyumu bulunmaktadır. Ayrıca, güneydoğu yamacında kutsal alan ve mozaik döşeli tabanı olan apsisli yapılar yer almaktadır.

Seleukeia Sidera Harabeleri (Türkiye Kültür Portalı)
Ekonomik Faaliyetler: Şarap İşlikleri ve Tarım
Kentte tarımsal üretime dair buluntular oldukça fazladır. Hisar Tepe’nin güney, batı ve doğu yamaçlarında toplam 25 şarap presi, ağırlık taşları ve fulchrum delikleri tespit edilmiştir. Bu buluntular, şarap üretiminin kent ekonomisinde önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Ayrıca, kemik işlikleri ve depo alanları olarak kullanılan yapılar da güneybatı yamacında yer almaktadır.
Savunma ve Yerleşim
Hisar Tepe üzerindeki sur duvarları, kentin Helenistik dönemde tahkimli olduğunu göstermektedir. Akropolün doğu kapısı ve anıtsal sur kuleleri günümüze ulaşmıştır. Kazılar, Hisar Tepe’nin Geç Roma İmparatorluk Dönemi’ne kadar iskân edildiğini ve hem savunma hem de günlük yaşam alanı olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Kentin kale yapısı iç içe geçmiş üç kaleden oluşmakta olup, en iyi korunmuş kısmı tepenin güneydoğu köşesindedir.
Mezarlık Alanları ve Nekropol
Kent çevresinde, özellikle Hisar Tepe’nin kuzeybatısında, kayalara oyulmuş çeşitli tiplerde mezarlar bulunmaktadır. Nekropol alanında sanduka tipi ve oda mezarlar yoğunlukta olup, mezarların içleri yuvarlak tonoz biçiminde ve çok basamaklıdır. Ayrıca, antik kente yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta Sırçalı Tepe’de, ana kayaya oyulmuş dikdörtgen planlı mezarlar yer almaktadır. Bu nekropoller kentte defin ve ritüellerin organize şekilde yapıldığını göstermektedir.
Arkeolojik Çalışmalar
1993 yılında Müze Müdürlüğü öncülüğünde yapılan kurtarma kazısı ile başlayan araştırmalar, son yıllarda Süleyman Demirel Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bilge Hürmüzlü Kortholt başkanlığında sürdürülmektedir. Kazı çalışmaları kentte Demir Çağ’dan Geç Antik Dönem’e kesintisiz iskân olduğunu ortaya koymuş, seramik, cam, demir cevheri gibi çok sayıda arkeolojik materyal gün yüzüne çıkarılmıştır. Bölge ekonomisi ve kültürü hakkında önemli veriler sağlanmıştır.


