Sinektik düşünme tekniği, yaratıcı düşünme teknikleri arasında yer alan bir yöntemdir. Terminolojik kökeni Yunancaya dayanır; syn (bir araya getirmek) ve ectics (farklı unsurlar) kelimelerinden türemiştir. Bu kavram, farklı ve birbiriyle ilgisiz görülen parçalar arasında bağlantı kurmak veya ilgisiz kavramları bir araya getirmek anlamına gelmektedir. Aynı zamanda, metaforlar aracılığıyla yaratıcı problem çözme metodu olarak da tanımlanır. Sinektik, bilinen veya tuhaf problem durumlarını daha tanıdık hâle getirmek ve yaratıcı çözümler oluşturmak amacıyla metaforları ve analojileri kullanır.
Tarihçe ve Gelişim
Sinektik tekniği, ilk olarak William J. J. Gordon ve meslektaşları tarafından geliştirilmiştir. Tekniğin geliştirilme amacı, endüstri örgütlerindeki problemlere yaratıcı çözümler bulmaktır. Gordon, bu tekniği yaratıcı bireylerin bilinçsizce kullandığı yöntemlerin araştırılması sonucunda ortaya çıkarmıştır.【1】
Sinektik, yaratıcılık ve problem çözme kapasitesinin geliştirilmesini destekleyen bazı temel hipotezlere dayanır. Bu sayıltılara göre:
- İnsanların yaratıcılık gücü doğuştan mevcuttur.
- Yaratıcılık süreci tanımlanabilir ve insanların yaratıcılık yetenekleri belirli süreçler veya tekniklerle geliştirilebilir.
- Yaratıcılık süreçleri her alanda aynıdır.
- Bireyin kullandığı psikolojik süreçlerin farkında olması, yaratıcı üretkenliğini artırır.
- Problem çözme sürecinde hayali ve duygusal boyutta kurulan farklı analojilerin geliştirilmesi, çözüme ulaşma olasılığını artırır.
İşlevsel Mekanizmalar (Analoji Türleri)
Sinektik tekniği, yaratıcı düşünmeyi harekete geçirmek için analojileri sistematik bir biçimde kullanır. Temel sinektik mekanizmaları şunlardır:
- Doğrudan Analoji: İki nesne ya da kavramın basitçe karşılaştırılmasıdır. Bir alandaki olgular, bilgiler veya teknolojiler, diğer alanlarda geliştirilecek fikirler için temel oluşturur. Bu analojiler açık anlatımlıdır ve probleme en yakın olası çözümleri oluşturur. İşlevi, problemi yeni bir çerçevede gözlemlemek veya gerçek problem koşullarını başka bir duruma aktarmaktır.
- Kişisel Analoji: Kişinin kendisini çalıştığı obje, düşünce veya nesnenin yerine koyarak onunla empati kurması ve onun gibi düşünmeye çalışmasıdır. Bu mekanizma, kişinin problemle bütünleşmesini sağlamayı ve problem durumunun daha önce fark edilmeyen noktalarını açığa çıkarmayı hedefler. Cansız objelere insan duygularının atfedildiği kişisel analojiler, en üst düzey kabul edilir.
- Bastırılmış Çatışma / Zıtlıkların Bir Araya Gelmesi: Kavram, olgu ve nesnelerin birbirine karşıt sözcüklerle ifade edilmesi veya çelişkili görünen ifadelere yer verilmesi durumudur. Bu mekanizma, fikirler arasında çağrışımlar oluşturmayı hedefler ve kişi ile problem arasındaki kavramsal mesafeyi ayarlayan temel bir mekanizma olarak belirtilmiştir.
- Fantezi Analoji: İstek, arzu ve taleplerin hayal edilerek ilişkilendirilmesi yoluyla kurulan bağlantı ve ilişkilerdir.
- Dolaysız Analoji: Nesne ve kavramlar arasındaki karşılaştırmaların esas alındığı analojidir.
Uygulama
Sinektik, grupla veya bireysel uygulanabilen bir tekniktir. Problemlere sistemli bir şekilde yaratıcı çözümler üretebilmeyi sağlar. Uygulama türlerinden biri, "tuhafı/bilinmeyeni tanıdık kılma" (making the strange familiar) olarak adlandırılır. Bu uygulama, doğrudan analojilerin kurulmasıyla başlar ve özgün ürünün ortaya konulmasıyla sona erer. Yöntem, eğitim alanında öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla kullanılmaktadır.

