Soğuk algınlığı, üst solunum yollarını etkileyen, virüs kaynaklı, akut seyirli ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Genellikle nazofarenks bölgesinde sınırlı kalan bu enfeksiyon, başta burun ve boğaz olmak üzere üst solunum sisteminde hafif belirtilerle seyreden bir klinik tablo oluşturur. En yaygın etkeni rhinovirüsler olmakla birlikte, birçok farklı virüs de soğuk algınlığına neden olabilir. Hastalık, genellikle kendiliğinden ve tedavisiz iyileşir; ancak özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerde komplikasyon riski artabilir.

Rhinovirüs Yapısı Diyagramı (Yapay Zeka Tarafından Oluşturuldu)
Epidemiyoloji
Soğuk algınlığı, tüm dünyada en sık görülen enfeksiyon hastalıklarından biridir. Erişkin bireylerde yılda ortalama 2–4 kez, çocuklarda ise 6–8 kez görülür. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar benzer seyretse de, gelişmekte olan ülkelerde hijyen, kalabalık yaşam koşulları ve yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle sıklık daha yüksek olabilir. Kreş, okul, huzurevi ve kapalı toplu yaşam alanlarında yayılım daha hızlıdır. Yüksek gelir grubuna sahip bireylerde hijyen koşulları daha iyi olduğundan, enfeksiyon sıklığı daha düşüktür.
Etkenler ve Patogenez
Soğuk algınlığına neden olan başlıca virüsler şunlardır:
- Rhinovirüsler: En sık rastlanan etkendir. Yüzden fazla serotipi vardır. En yaygın olarak ICAM-1 reseptörlerine bağlanarak nazal epitelyal hücrelere giriş yaparlar. Bu virüsler, mukozal yüzeyde lokal enflamasyon ve mukus salgısında artışa yol açar.
- Coronavirüsler: Rhinovirüslerden sonra en yaygın ikinci etkendir. Bazı türleri (örneğin OC43, 229E) mevsimsel soğuk algınlığı yaparken, SARS-CoV-2 gibi türler daha ağır seyirlidir.
- Respiratory Syncytial Virus (RSV): Özellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda alt solunum yollarına inerek bronşiolit gibi daha ciddi tablolara yol açabilir. RSV, konak hücreye G proteini ile bağlanır ve F proteini aracılığıyla hücre füzyonunu başlatır.
- Adenovirüs, Metapneumovirüs, Parainfluenza virüsleri ve Enterovirüsler de soğuk algınlığı etkenleri arasında yer alır.
Her virüsün patogenezi benzer şekilde mukozal inflamasyon ve hücre yıkımı ile karakterizedir. Lokal enflamatuvar yanıt; burun tıkanıklığı, sekresyon artışı ve öksürük gibi semptomların temel nedenidir.
Bulaşma Yolları
Soğuk algınlığı, üç temel yolla bulaşır:
- Damlacık Enfeksiyonu: Hasta kişinin öksürme, hapşırma ya da konuşma sırasında yaydığı damlacıklar doğrudan solunum yoluyla alınabilir.
- Doğrudan Temas: Hastayla el sıkışmak gibi doğrudan temasla virüs bulaşabilir.
- Fomit (Yüzey) Teması: Virüsler yüzeylerde saatlerce canlı kalabilir. Örneğin rhinovirüsler plastik yüzeylerde 3 saate kadar canlılığını sürdürebilir. Kirli yüzeylere temas eden ellerle ağız, burun ya da göze dokunulması bulaş riskini artırır.
Hijyen eksikliği, kalabalık ortamlar ve kapalı alanlarda uzun süreli kalma bulaşma riskini artırır.
Klinik Bulgular
Soğuk algınlığı genellikle hafif belirtilerle başlar. Kuluçka süresi 1 ila 3 gündür. İlk belirtiler genellikle boğazda kuruluk, hafif yanma ve boğaz ağrısı şeklinde ortaya çıkar. Ardından burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, hafif öksürük ve halsizlik belirtileri eklenir. Ateş, çoğu zaman düşük dereceli ya da hiç görülmez. Özellikle çocuklarda bazen subfebril düzeyde ateş gözlenebilir.
Tipik klinik belirtiler şunlardır:
- Burun tıkanıklığı ve akıntısı
- Boğaz ağrısı ve yutkunma güçlüğü
- Hafif baş ağrısı
- Öksürük
- Halsizlik ve yorgunluk
- Hafif kas ağrıları
- Nadiren konjunktivit
Belirtiler genellikle 7-10 gün içerisinde kendiliğinden geriler. Ancak bazı bireylerde bu süre 2 haftaya kadar uzayabilir. Komplikasyon gelişimi halinde ya da başka enfeksiyonların tabloya eklenmesi durumunda belirtiler daha uzun sürebilir.
Tanı ve Ayırıcı Tanı
Tanı, klinik değerlendirmeye dayanır. Öykü ve fizik muayene genellikle yeterlidir. Ayırıcı tanı kapsamında şu hastalıklar değerlendirilmelidir:
- Grip (influenza): Daha ani başlangıçlı, yüksek ateşli ve yaygın kas ağrılıdır.
- Alerjik rinit: Kaşıntı, sulu akıntı ve mevsimsel özellik gösterir.
- Streptokokal farenjit: Yüksek ateş, şiddetli boğaz ağrısı ve pürülan eksüda ile seyreder.
- Sinüzit: Burun akıntısı ve yüzde baskı hissiyle karakterizedir.
Laboratuvar testlerine çoğu zaman gerek yoktur. Ancak komplikasyon şüphesinde tam kan sayımı, CRP, nazal sürüntü PCR testleri kullanılabilir.
Tedavi Yaklaşımları
Semptomatik Tedavi
- Antipiretik ve analjezikler: Parasetamol, ibuprofen gibi ilaçlar ateş ve ağrı için kullanılır.
- Burun açıcılar (dekongestanlar): Pseudoefedrin içeren ilaçlar kısa süreli kullanılabilir.
- Antihistaminikler: Hapşırık ve burun akıntısını azaltabilir.
- Öksürük şurupları: Mukolitik veya antitussif şuruplar reçete edilebilir.
Antibiyotikler etkisizdir ve önerilmez. Gereksiz kullanımları antibiyotik direncine yol açabilir.
Tamamlayıcı ve Alternatif Yaklaşımlar
Fitoterapi
Ekinezya, zencefil, kuşburnu, ıhlamur gibi bitkilerin antiviral ve bağışıklık destekleyici etkileri olduğu ileri sürülmektedir. Ancak bu etkilere dair randomize kontrollü çalışmalar yetersizdir. Örneğin, ekinezya ürünlerinin etkinliği bazı çalışmalarla desteklenmiş, bazılarıyla çürütülmüştür. Plasebo etkisi göz ardı edilemez.
Akupunktur
Bazı kaynaklara göre akupunktur, burun tıkanıklığı ve genel semptomları hafifletebilir. Ancak bu uygulamaların fizyolojik etkilerine dair kanıtlar sınırlıdır. Kontrollü klinik çalışmalar eksiktir.
Bu yöntemler hekim önerisiyle ve destekleyici olarak kullanılmalı, tedavinin yerini almamalıdır.
Komplikasyonlar
Soğuk algınlığı çoğunlukla komplikasyonsuz iyileşir. Ancak şu durumlar gelişebilir:
- Akut sinüzit: Vakalarda yaklaşık %0.5–2 oranında gelişir.
- Otitis media (orta kulak iltihabı): Özellikle çocuklarda %20’ye varan oranlarda görülebilir.
- Bronşit: Özellikle sigara içenlerde ve yaşlılarda ortaya çıkabilir.
- Pnömoni: Nadir olmakla birlikte bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde görülebilir.
Risk grupları:
- 5 yaş altı çocuklar
- 65 yaş üstü bireyler
- Astım, KOAH, diyabet gibi kronik hastalığı olanlar
- Bağışıklık yetmezliği olan bireyler
Korunma
- El hijyeni (sabunla 20 saniye yıkama)
- Hasta bireylerle temastan kaçınma
- Maske kullanımı (özellikle kalabalık ortamlarda)
- Ortam havalandırması
- Sağlıklı ve dengeli beslenme
- Uyku düzeni ve stres kontrolü
Herhangi bir aşı veya profilaktik ilaç bulunmamaktadır.
Toplumsal ve Ekonomik Etkiler
Soğuk algınlığı, sağlık sistemine başvuruların en yaygın nedenlerindendir. ABD’de yılda yaklaşık 22 milyon okul günü ve 20 milyon iş günü kaybına neden olduğu bildirilmektedir. Gereksiz antibiyotik reçeteleri sağlık sistemine ekonomik yük getirir. Ayrıca halk arasında yaygın olan kendi kendine tedavi alışkanlıkları, bazen yanlış ve zararlı uygulamalara neden olabilir.

