Teknofest gönüllüsü olmak, yalnızca bir etkinlikte görev almak değil; Türkiye’nin milli teknoloji yolculuğunda aktif rol üstlenmek demektir. Her yıl milyonlarca ziyaretçi, binlerce yarışmacı ve yüzlerce kurumun bir araya geldiği dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali Teknofest, gökyüzüne uzanan bir vizyonun yeryüzündeki ifadesidir. Bu büyük organizasyonun görünmeyen kahramanları ise Teknofest gönüllüleridir.
Onlar, sadece görevlerini icra eden kişiler değil; Türkiye’nin tam bağımsızlık kızıl elmasına sahada destek veren, “yerli ve millî teknoloji” ruhunu iliklerinde hissedenlerdir.
Sabahın erken saatlerinden itibaren sahada, masada, yarışma alanında, ziyaretçi akışında… Gönüllüler organizasyonun damarlarında akan kan gibidir. Her birinin yaptığı küçük bir hareket, büyük bir uyumun parçasıdır.
Bir ziyaretçi güler yüzle karşılandığında, bir çocuk gelip bir uçağa dokunduğunda; işte o an, gönüllünün emeği milli bir heyecana dönüşür.
TEKNOFEST İstanbul 2025 (TEKNOFEST)
Millî Teknoloji Hamlesini Hissetmek
Teknofest gönüllüsü olmak, “istiklal” kelimesinin anlamını yalnızca duymak değil, onu yaşamak demektir. Bu atmosferde her detay; Türk mühendisliğinin, bilim insanlarının, genç mucitlerin ortak emeğiyle örülüdür. Bayraktar KIZILELMA'nın kanadına dokunurken, GÖKBEY helikopterinin pervanesini izlerken ya da bir lise takımının geliştirdiği projeyi dinlerken, herkes şunu hisseder:
“Bu topraklarda bir şeyler yeniden doğuyor.”
Bu duygu, gönüllülerin motivasyon kaynağıdır. Çünkü Teknofest, sadece bir teknoloji festivali değildir; Türkiye’nin tam bağımsızlık iradesinin simgesidir.
Öğrenme ve Deneyim
Teknofest alanında her gönüllü, hayatın farklı derslerini sahada deneyimler. Kriz anlarında soğukkanlı kalmayı, takım çalışmasını, binlerce insanın içinde düzeni korumayı…
Kimi gönüllüler yarışma alanlarında çalışır. Kimisi çocuklara rehberlik eder. Bu çok yönlü tecrübe, gönüllüleri yalnızca daha bilgili değil, aynı zamanda daha bilinçli ve üretken bireyler haline getirir.
Bir gönüllü için en özel anlardan biri, Türkiye’nin öncü teknoloji kurumlarıyla aynı sahayı paylaşmaktır. Baykar, ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ ve diğer pek çok kuruluşun standlarında yürürken, “biz yaptık, yine biz yapacağız” duygusu kalbe işler. Bu atmosfer, gençlere sadece bilgi değil, inanç kazandırır.
Teknofest’te teknolojiyi uzaktan izlemek yerine, dokunursun, sorarsın, anlamaya çalışırsın.
O an şunu fark edersin: Millî teknoloji hamlesi, bir slogandan ibaret değildir; binlerce kişinin emeğiyle, mühendisliğiyle, inancıyla, gece gündüz demeden çalışan insanların alın teriyle vücut bulmuş bir gerçekliktir.
TEKNOFEST KKTC Gönüllüleri ile Aile Fotoğrafı (TEKNOFEST)
Bir Görev Değil, Bir Dava
Elbette bu süreç kolay değildir. Gönüllüler uzun saatler boyunca çalışabilir ama hiç biri şikayet etmez. Çünkü herkes bilir ki, bu emek ülkemizin geleceğine dokunmaktadır. Bir gönüllünün yorgunluğu, aslında ülkemizin bağımsızlık gururudur.
Teknofest gönüllülüğü, sadece bireysel bir deneyim değil; bir milletin umudunu omuzlamak demektir. Burada farklı şehirlerden, üniversitelerden, kültürlerden gençler aynı ülkü için bir araya gelir: Tam bağımsız Türkiye.
Bu birliktelik, gönüllülere büyük bir aidiyet duygusu kazandırır. Çünkü Teknofest, “ben” duygusunu “biz”e dönüştüren bir yerdir. Burada herkes aynı gökyüzüne bakar ama kalplerinde tek bir hayal vardır: "Kendi semalarında hür ve bağımsız olmak."
Teknofest gönüllüsü olmak; yalnızca bir form doldurup alanda görev almak değildir. Bu, bir inançtır. “Yapamazsınız” denilen şeyleri yapabileceğimize olan inanç…
Her gönüllü, Teknofest alanında içinden şu sözleri geçirir: “'Semalarımda hür ve bağımsız olacağım!' diyen aziz milletimiz için...”
Etkinlik bittiğinde gönüllüler alandan yorgun ama gururlu ayrılır. Çünkü bilirler ki o birkaç gün, büyük bir fayda sağlamıştır vatanımıza. Her bir gönüllü, Türkiye’nin teknoloji yolculuğunda sessiz bir kahramandır.