Tip 1 diyabet, pankreastaki beta hücrelerinin hasar görmesi sonucu insülin hormonunun üretilememesiyle ortaya çıkan kronik bir metabolizma hastalığıdır. Genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde teşhis edilse de her yaşta görülebilir. Otoimmün bir hastalık olarak sınıflandırılan tip 1 diyabet, yaşam boyu insülin takviyesi gerektirdiğinden bireylerin sağlık yönetimini ömür boyu sürdürmesi gerekir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, diyabet vakalarının yaklaşık %5-10'unu tip 1 diyabet oluşturur.
Nedenleri ve Risk Faktörleri
Tip 1 diyabetin kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin (viral enfeksiyonlar, beslenme alışkanlıkları) etkileşimiyle tetiklendiği düşünülür. HLA gen grubundaki mutasyonlar, riski artıran en önemli genetik faktörlerdendir. Ayrıca, coğrafi bölgelerdeki görülme sıklığı farklılıkları (örneğin, Finlandiya’da daha yüksek) çevresel etkenlerin önemini vurgular.
Belirtiler ve Tanı
Hastalık, ani başlangıçlı aşırı susama (polidipsi), sık idrara çıkma (poliüri), açıklanamayan kilo kaybı ve yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterir. Kan şekeri yüksekliği (hiperglisemi) ve idrarda keton görülmesi tanıyı destekler. Kesin teşhis, açlık kan şekeri ölçümü, HbA1c testi ve otoantikor taramaları (anti-GAD, anti-IA2) ile konulur.
Diyabet yönetiminde kan şekeri ölçümü
Tedavi ve Yönetim
Tip 1 diyabetin temel tedavisi, eksik olan insülinin dışarıdan takviyesidir. Bu amaçla hızlı etkili, uzun etkili ve karışım insülinler kullanılır. Günümüzde insülin pompaları ve sürekli glikoz izleme sistemleri (CGM) gibi teknolojiler, kan şekeri kontrolünü kolaylaştırmaktadır. Tedavi planı; beslenme düzeni, düzenli egzersiz ve hasta eğitimi ile desteklenir.
İnsülinin dışarıdan insülin kalemi ile takviyesi
Toplumsal ve Psikolojik Etkiler
Hastalık, bireylerin yaşam kalitesini fiziksel olduğu kadar psikolojik açıdan da etkiler. Özellikle ergenlerde tedaviye uyum sorunları ve diyabet kaygısı yaygındır. Diyabet eğitim programları ve destek grupları, bu süreçte kritik rol oynar. Ayrıca, okul ve iş yerlerinde farkındalık artırıcı çalışmalar, sosyal uyumu kolaylaştırır.