Modern savaş platformlarının sadece teknik donanımı değil, kullanılan kaplama sistemleri de operasyonel başarıyı doğrudan etkilemektedir. Bu kapsamda askeri boyalar yalnızca estetik bir unsur değil; dayanıklılık, gizlilik ve elektromanyetik yönetim gibi stratejik işlevleri yerine getiren mühendislik ürünleridir. Türkiye, savunma sanayisinde yerlileştirme hamlelerine paralel olarak askeri boya sistemlerini de millîleştirme çabalarını artırmış; ancak bu süreç teknik, kurumsal ve stratejik açılardan bazı zorluklarla karşılaşmıştır.
Tarihsel Arka Plan
Türkiye’de 1970’lerden itibaren NATO standardına uygun askeri araç ve platformların boyanmasında büyük ölçüde ithal boya sistemleri tercih edilmiştir. Özellikle ABD ve Avrupa menşeli poliüretan boyalar, radar emici kaplamalar ve yüksek dayanımlı son kat sistemleri uzun süre kullanılmıştır. 2000’li yıllarda savunma sanayisinde millî platform üretimi hızlandıkça, bu kaplamalara yönelik yerli alternatiflerin eksikliği daha görünür hale gelmiştir.
Stratejik Önemi
Askerî boyalar yalnızca renk veren bir kaplama değil, platformun çevresel koşullara karşı dayanıklılığını ve düşman sistemleri karşısındaki görünürlüğünü doğrudan etkileyen sistemlerdir. Özellikle aşağıdaki alanlarda stratejik işlevler üstlenmektedir:
- Radar emici boyalar sayesinde düşük radar kesit alanı sağlanmaktadır.
- Kızılötesi (IR) yutucu boyalar ile termal kameralara karşı görünürlük azaltılmaktadır.
- UV yansıtıcı sistemler, yüksek irtifa ve optik izleme sistemlerinden korunmayı desteklemektedir.
- Korozyon önleyici astar sistemleri, platformun görev ömrünü uzatmaktadır.
Mevcut Durum ve Uygulamalar
Türkiye’de son yıllarda savunma sanayisi kurumlarıyla iş birliği içinde yerli boya sistemlerinin geliştirilmesine yönelik önemli adımlar atılmıştır. Özellikle TÜBİTAK MAM, TUSAŞ, ASELSAN, ROKETSAN ve bazı yetkilendirilmiş özel sektör firmaları bu alanda aktif rol üstlenmektedir. Öne çıkan girişimler şunlardır:
- TÜBİTAK Kimya Enstitüsü tarafından geliştirilen UV dayanımlı poliüretan son kat sistemleri.
- ASELSAN ve ROKETSAN’ın özel kimya firmaları ile yürüttüğü radar ve IR yutucu boya projeleri.
- TUSAŞ’ın yerli astar ve son kat sistemlerini kendi platformlarında test ederek onaylaması.
Ancak bu sistemlerin çoğu hâlâ dışa bağımlı pigmentler, bağlayıcılar ve test ekipmanları kullanılarak üretilmektedir. Sertifikasyon ve uzun dönem saha testleri konusunda da eksiklikler bulunmaktadır.

Yerli Firma ile Boyanan Bayraktar Kızılelma (AA)
Kurumsal Yapılar ve İş Birlikleri
Aşağıda yer alan yapılar Türkiye’de askeri boya sistemlerinin yerlileştirilmesinde kritik rol oynamaktadır:
- TÜBİTAK MAM Kimya Enstitüsü
- TUSAŞ Boyahane ve Malzeme Laboratuvarı
- ASELSAN Malzeme Kalite Birimi
- ROKETSAN Üretim Kalite Departmanı
- Yetkilendirilmiş özel kimya ve boya üreticileri
- SSB tarafından yürütülen yerlileştirme projeleri
Bu kurumlar arasında daha etkin bir bilgi ve deneyim paylaşımı sağlanabilmesi için ulusal düzeyde bir "Askerî Boya Teknolojileri Platformu" kurulması önerilmektedir.
Gelecek Perspektifi
Türkiye'nin savunma sanayisinde boya sistemlerini tam anlamıyla yerlileştirebilmesi için aşağıdaki adımların atılması gerekmektedir:
- Tüm boya bileşenlerini içeren hammaddelerin yerli üretimi için kimya sektörünün teşvik edilmesi.
- Boya sistemlerinin NATO ve MIL-STD testlerine uygun şekilde yerli akreditasyon süreçlerinden geçirilmesi.
- Askeri boya mühendisliği alanında uzman teknik personelin yetiştirilmesi.
- Uyarlanabilir kaplama sistemleri, nano-boyalar ve sensör entegre yüzeyler gibi ileri teknoloji uygulamaları için uzun vadeli yatırım programlarının başlatılması.

