Urgancılık, hammaddesi genellikle kenevir, keten, pamuk, yün ve jüt gibi lifli bitkiler olan, bu malzemelerin birçok geleneksel teknikle bükülerek ya da sarılarak çeşitli uzunluk ve kalınlıkta ip, sicim, urgan ve halatların yapılması mesleğine verilen isimdir. Bu meslek, basit el aletlerinden karmaşık mekanizmalara kadar çeşitli ekipmanların kullanılmasını gerektirir. "Urgan" kelimesi, etimolojik olarak Eski Türkçe'de "urmak" (sarmak, bükmek) fiilinden türemiştir ve kalın ip anlamına gelir. Uygurca "urk" ya da "örk" olarak da bilinir ve Divânü Lûgâti't-Türk'te "örgen" olarak geçmektedir.
kaynak: Ak Kendir / https://www.instagram.com/p/Cr0LUESIZqb/
Urgancılığın Tarihçesi
Urgancılık mesleğinin tarihçesi, insanlık tarihinin en eski el sanatlarına dayanır. Mezopotamya uygarlıklarında M.Ö. 4000'li yıllarda urgan üretiminin başladığına dair bulgular bulunmuştur. Sürekli göçebe yaşamdan yerleşik tarıma geçen toplumların, tarımda ve hayvancılıkta kullandıkları ip, sicim ve halatları üretmek için urgancılığı geliştirdiği düşünülmektedir.
Eski Uygarlıklarda Urgancılık
- Mezopotamya: Sümer ve Akad yazılarında urganı ifade eden kelimeler, bu mesleğin Mezopotamya'da dağıtımının yaygın olduğunu göstermektedir. Hammaddesi genellikle kenevir olan urganlar, inşaat işlerinden tarımsal çalışmalara kadar çeşitli alanlarda kullanılmıştır.
- Mısır: M.Ö. 3000 yıllarında, Mısırlıların urganı gemi yapımında ve yelkenlerin bağlanmasında kullandıkları bilinmektedir. Thebes'teki bir mezar yazıtında urgan yapan bir adam ve bir çocuğun tasvir edilmesi, bu mesleğin hâkimiyetini kanıtlar niteliktedir.
- Anadolu: Hitit metinlerinde urgan anlamına gelen kelimeler yer alırken, Friglerin başkenti Gordion'daki kazılarda kenevir liflerinden yapılmış urganlara rastlanmıştır.
Osmanlı Dönemi'nde Urgancılık
Osmanlı Dönemi'nde urgancılık, hem donanmanın hem de tarımsal faaliyetin temel ihtiyaçlarından biri olarak stratejik bir meslek haline gelmiştir. Çeşitli sancaklarda urgancılık faaliyetlerinin devlet tarafından desteklendiği, bu mesleğin yerel ekonomilerde önemli bir yer tuttuğu arşiv belgelerinde belirtilmiştir.
- Canik ve Kastamonu: Karadeniz bölgesi, özellikle Canik ve Kastamonu, Osmanlı donanmasının urgan ihtiyacını karşılayan başlıca merkezlerdi.
- Tire: Efsaneye göre, Fatih Sultan Mehmet'in gemilerini karadan yürüterken kullandığı urganlar Tire'li ustalar tarafından üretilmiştir. Tire, Osmanlı döneminde urgancılığın merkezi olarak bilinirdi.
Cumhuriyet Dönemi'nde ve Modern Zamanlarda Urgancılık
Cumhuriyet döneminde de geleneksel urgancılık faaliyetleri varlığını korumuş, ancak sanayileşme ve alternatif malzemelerin ortaya çıkışıyla bu meslek gerileme sürecine girmiştir. Kenevir ekiminin yasal düzenlemelerle sınırlandırılması da urgancılığın hammaddesini temin etmeyi zorlaştırmıştır. Ancak 2016 yılında kenevir ekimine yeniden izin verilmesiyle birlikte, bu meslek kısmen canlanmaya başlamıştır.
Üretim Aşamaları ve Yöntemleri
Urgancılık üretimi, kendir liflerinin dövülmesi ve taranmasıyla başlar. Bu lifler, elle ya da mekanik aletlerle çıkrık veya dolap yardımıyla bükülür ve ip haline getirilir. Elde edilen ipler, elektrikli mekanizmalarla çok telli halatlar haline getirilir. Üretim süreci boyunca liflerin yumuşatılması ve düzenlenmesi için keçe ya da kıl dokumalardan yararlanılır. Urganlar, silme ve mastarlama işlemleriyle pürüzsüzleştirilerek kullanıma hazır hale getirilir. Son aşamada ise kangal haline getirilen urganlar pazar veya sipariş üzerine satışa sunulur.

Gelenksel Yöntemler ile Urgan Yapan Bir Hanım (Kaynak: Denizli İl Kültür Turizm Müdürlüğü)
Urgan Çeşitleri
Üretilen urganlar, kalınlık, uzunluk ve kullanım amacına göre sınıflandırılır:
- Kınnap: İnce ve hafif ipler.
- Sicim: Kınnaptan daha kalın ve dayanıklı.
- Urgan: Daha kalın, paketleme ve bağlama için kullanılan standart ipler.
- Halat: En kalın ve dayanıklı olan, genellikle gemilerde kullanılan ürünler.
- Yular ve Paldum: Hayvanların bağlanması veya çekilmesi için kullanılan özel ip türleri.
Kullanım Alanları
Urgancılık, tarım, hayvancılık, denizcilik, inşaat ve tekstil gibi pek çok sektörde kullanım alanı bulmuştur. Çiftliklerde hayvanları bağlamak, tarlalarda ürünleri demetlemek ve gemilerde yelkenleri sabitlemek gibi çeşitli işlevlere hizmet etmiştir. Osmanlı Dönemi'nde gemi yapımından top taşımaya kadar stratejik kullanımlara sahip olan urganlar, modern dönemde ise tarım ve kargo endüstrilerinde sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca, mimaride ve dekorasyonda estetik özellikleriyle dikkat çekmektedir.
Günümüzde Urgancılık
Modern teknolojilerin gelişmesi ve sentetik malzemelerin yaygınlaşmasıyla birlikte urgancılık mesleği büyük ölçüde gerilemiştir. Ancak bazı bölgelerde hala geleneksel yöntemlerle devam ettirilmektedir. Özellikle Kastamonu, Tire ve Vezirköprü gibi yerlerde küçük ölçekli atölyeler bu mesleği yaşatmaya çalışmaktadır.


