Üzümlü, Erzincan iline bağlı bir ilçedir ve 23 km uzaklıkta yer almaktadır. Yüzölçümü 410 km² olan Üzümlü, 2014 yılı itibariyle 11.376 kişilik bir nüfusa sahiptir. İlçenin adı, yörede yetişen ve özel bir üzümsü olan siyah üzüm türünden alınmaktadır. 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne kavuşmuş olup, önceki dönemde Erzincan il merkezine bağlı bir kasaba olarak varlık göstermiştir.
Üzümlü (Erzincan) Tarihçesi
Antik Dönem ve İlk Yerleşimler
Üzümlü'nün yer aldığı bölge, antik çağlardan itibaren tarihsel süreçlere tanıklık etmiştir. Bu bölge, Hititler ve Frigler gibi medeniyetlerin etkisi altında kalmış, yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. MÖ 3000'lere kadar uzandığı düşünülen yerleşim, Hititler döneminde dini ve ticari bir merkez olarak önemli bir rol oynamıştır. Hititler'in ardından gelen Urartular da bölgeyi kullanmış ve bu bölge, Urartu Krallığı'nın sınırları içinde yer almıştır. Ayrıca, Roma ve Bizans dönemlerinde de bölge bir yerleşim alanı olmuştur.
Bölgedeki antik yerleşimlerin ve arkeolojik buluntuların varlığı, Üzümlü'nün tarih boyunca farklı uygarlıklar tarafından stratejik bir bölge olarak benimsendiğini göstermektedir. Bu yerleşimlerin tarihî süreçteki rolü, bölgenin uzun süredir insanlar tarafından kullanıldığını ve bu yerin kültürel çeşitliliğini ortaya koymaktadır.
Selçuklu ve Osmanlı Dönemi
Selçuklu Devleti'nin Anadolu'yu fethetmesiyle birlikte, Üzümlü bölgesi de Türkler tarafından yerleşim alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Selçuklular dönemi, bölgenin önemli bir kültürel ve ticari merkezi haline gelmesine zemin hazırlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise Üzümlü, özellikle tarım potansiyeli açısından gelişmeye devam etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş sınırları içinde yer alan Üzümlü, hem ekonomik hem de kültürel olarak bir yerleşim olmuştur.
Bu dönemde, ilçede pek çok Osmanlı dönemi camisi, köprü, çeşme ve diğer yapılar inşa edilmiştir. Bu yapılar, hem dini hem de toplumsal hayatın unsurlarıdır. Üzümlü'nün geleneksel taş yapıları, Osmanlı döneminin izlerini taşırken, bu yapılar aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının korunmasına da yardımcı olmaktadır.
Cumhuriyet Dönemi ve Sonraki Gelişmeler
Cumhuriyet'in ilanı sonrasında Üzümlü, Erzincan ilinin bir ilçesi olarak yeni bir gelişim sürecine girmiştir. Bu dönemde, tarım ve hayvancılık faaliyetleri, yerel halkın geçim kaynağı olmayı sürdürmüştür. Özellikle bölgenin üzüm bağcılığı ve meyve yetiştiriciliği açısından önemli bir üretim merkezi olması, Üzümlü'nün ekonomisinin şekillenmesinde etkili olmuştur. Ayrıca, ilçede geleneksel el sanatları da önemli bir kültürel değer taşıyan alanlardan biridir.
1939 Erzincan Depremi, ilçede büyük bir yıkıma yol açmış, ancak kısa sürede toparlanarak yeniden inşa edilmiştir. Bu süreç, bölgenin halkının dayanıklılığını ve yeniden yapılanma sürecindeki azmini göstermektedir. Depremin ardından yapılan inşaat çalışmaları, Üzümlü'nün modernleşme sürecinin bir aşamasını oluşturmuştur.
Coğrafî Yapı
Üzümlü, Erzincan il merkezinin 23 km doğusunda yer almakta olup, 410 km²’lik bir yüzölçümüne sahiptir. İlçenin doğusunda Tercan, batısında Erzincan Merkez ilçesi, kuzeyinde Çayırlı, güneyinde ise Tunceli iline bağlı Pülümür ilçesi bulunmaktadır. Üzümlü’nün coğrafi yapısı, genellikle dağlık ve engebeli olup, bu durum bölgedeki tarım ve yerleşim faaliyetlerini şekillendirmiştir.
İklim
Üzümlü, kara ikliminin etkisi altında bulunan bir bölgedir. Yaz aylarında sıcak ve kurak bir iklim hakimken, kış aylarında soğuk ve kar yağışlı hava koşulları yaygındır. Bu iklim yapısı, tarım faaliyetlerini etkileyen bir faktör olup, bölge halkının tarıma dayalı ekonomisini şekillendirir. Aynı zamanda, bu iklim tipi, bölgedeki üzüm yetiştiriciliği için elverişli koşullar sunmaktadır.
Su Kaynakları
Üzümlü'nün su kaynakları, bölgedeki tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Bölgedeki akarsular, sulama sistemleri ve yer altı su kaynakları, yerel halkın tarımda kullanmak üzere kullandığı başlıca su kaynaklarıdır.
Kültürel Miras
Üzümlü, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Tarihi yapılar, dini yerler ve kültürel gelenekler, ilçenin geçmişten günümüze taşınan değerlerini yansıtmaktadır. Bu anlamda, ilçede birçok tarihi cami, türbe ve kalıntılar bulunmaktadır.
Tarihi Yapılar
Üzümlü’deki tarihi yapılar arasında Akkoyunlu Camii, Hacı Nutullah Camii ve Şeyh Karpu’z Türbesi Mağarası gibi önemli eserler yer almaktadır. Bu yapılar, hem Osmanlı hem de Selçuklu mimarisinin izlerini taşır. Ayrıca, ilçede yer alan Altıntepe Kalesi, Urartu dönemine ait kalıntılarıyla büyük bir arkeolojik öneme sahiptir. Altıntepe Kalesi'ndeki kazılar, bölgenin tarihî zenginliğini gözler önüne sermektedir.
Gelenekler ve Festivaller
Üzümlü, aynı zamanda yöresel geleneklerin yaşatıldığı bir ilçedir. Her yıl düzenlenen Üzüm Festivali ve diğer yerel etkinlikler, ilçenin kültürel zenginliğini ve halkının birlikteliğini pekiştiren organizasyonlardır. Bu etkinlikler, yerel halkın kültürünü tanıtmak ve turizme katkı sağlamak için yapılmaktadır.
Üzümlü İlçesi Turizmi
İlçe, tarihi İpek Yolu ve Cibice Boğazı yolu gibi önemli güzergâhların üzerinde bulunması sebebiyle, geçmişten günümüze birçok medeniyetin izlerini taşımaktadır.
İlçede bulunan Altıntepe höyüğü, Urartular’a ait kalıntılarıyla tarih meraklılarının ilgisini çekmektedir. Bu höyük, Urartu döneminin yerleşim yerleri, mabetler ve mezarlarıyla bilinmektedir. Altıntepe’nin kuzeydoğusunda yer alan Küçük Höyük, antik dönemin bir diğer kalıntısıdır. Ayrıca, Şeyh Karpuz Mağarası ve Köy Tepesi mevkiindeki kaya mezarları, Üzümlü’nün tarihi dokusunu zenginleştiren bir diğer kalıntılar arasındadır.
Bayırbağ beldesi, tarihi çeşmeleri, konakları ve camî çeşmesine ait kitâbesiyle bölgenin kültürel mirasına katkı sağlamaktadır. Karakaya beldesindeki Köroğlu Taşları ve kale kalıntıları ise, bölgenin tarihî yapılarının bir diğer örneğini oluşturmaktadır.
Aygır Gölü ve Yedi Göller, dağcılar ve doğa yürüyüşü yapmayı sevenler için büyük ilgi görmektedir. Esence Dağları, doğa severlere keşif yapmak için birçok fırsat sunmaktadır. Çamlık Hanı, bölgedeki tarihi yol güzergâhları üzerinde önemli bir konaklama merkezi olup, ziyaretçilere dinlenme imkânı sunmaktadır.
Su sporları ile ilgilenenler için Karasu Irmağı ve Sansa Boğazı, rafting için oldukça uygun alanlar arasında yer almaktadır. Recep Yazıcıoğlu tarafından başlatılan ve uluslararası katılımlarla gerçekleştirilen rafting ve yamaç paraşütü etkinlikleri, Erzincan’ın ve Üzümlü’nün tanıtımına önemli katkılar sağlamaktadır.
Bölgenin önemli cazibe merkezlerinden bir diğeri ise Karakaya köyü Çermik mevkiindeki kaynarca ve sosyal tesislerdir. Bu tesisler, şifalı suları ve Hıdrellez şenlikleri ile bölgeye ilgi gösteren turistler için sağlık turizmi noktası oluşturmaktadır.
Üzümlü’nün Pahnik Çayı çevresi gibi piknik alanları ve Çaho’nun Gölü gibi mesire alanları, doğa ile iç içe zaman geçirmek isteyen ziyaretçiler için popüler yerlerdir. Bu alanlar, hem doğal güzellikleri izleyebilme hem de açık hava etkinlikleri yapabilme imkânı sunmaktadır.

Esence Dağı(Anadolu Ajansı)
Tarihi Yerler
Akkoyunlu Camii: Akkoyunlular döneminde inşa edilen camii, 1965 yılında restore edilmiştir. Günümüzde hala cami olarak kullanılmaktadır.
Hacı Nutullah Camii: Karakaya beldesinde yer alan camii, yaklaşık 200 yıllık bir geçmişe sahiptir. Ahşap süslemeleriyle dikkat çeker ve Hacı Nutullah Efendi tarafından yaptırıldığı bilinir. Bugün de aktif olarak cami olarak kullanılmaktadır.
Şeyh Karpuz Türbesi Mağarası: Merkez köy tepesinde bulunan mağara, yaklaşık 30 m² büyüklüğündedir. İçerisindeki bir taştan ince bir toprak akmaktadır. Halk arasında kutsal kabul edilen bu mağara, ziyaretçiler tarafından sıkça ziyaret edilmektedir.
Aygır Gölü: Keşiş dağı üzerinde yer alan Aygır Gölü, krater gölü özelliği taşır. İlçenin kuzeyinde bulunan bu göl, doğal güzellikleri ile bölgedeki önemli turistik alanlardan biridir.
Hıdırellez Gölü: Çadırtepe köyünün kuzeyinde bulunan Hıdırellez Gölü, bol kaynak sularına sahiptir. Doğal ortamı ile dikkat çeker.
Bayırdağ (Değirmenönü) Mesire Yeri: Bayırbağ beldesinde bulunan mesire yeri, Pahnik çayı çevresinde yer alır. Altyapı çalışmaları tamamlanan bu alan, zengin ağaç örtüsü ve doğasıyla bölgenin önemli mesire yerlerinden biridir.
Karakaya (Çermik) Mesire Yeri: Karakaya beldesinde yer alan Çermik, soğuk suları ve yerden kaynayan şifalı kaynarca suları ile bilinir. Alabalık yetiştirme göletleri de burada bulunmaktadır. Her yıl 20 Mayıs’ta Kaynarca şenlikleri düzenlenmektedir.
Şeyh Karpuz Mağarası: Üzümlü köy tepesinde bulunan bu mağara, yaklaşık 4-5 m² büyüklüğünde ve 3 m yüksekliğindedir. Halk arasında kutsal kabul edilen bu mağara, taş duvarlarda çizgiler ve mum koymak için yapılmış oyuklar içerir. Efsaneye göre, kış ortasında burada bir karpuzun yetiştiği görülmüş ve halk, burayı bir veli türbesi olarak kabul etmiştir. Ayrıca, Rus işgali sırasında bu mağara çevresinde meydana gelen bir olay, halk arasında önemli bir yer tutar.

Cimin Üzümü(Erzincan İl Özel İdaresi)
Erzincan Üzümü
Erzincan Üzümlü (Cimin) yöresinde yetişen Erzincan Üzümü, siyah renkli ve basık-oval şekliyle dikkat çeker. Ortalama 3-4 gram ağırlığında olan bu üzümün çekirdek sayısı genellikle 1-4 arasında değişmektedir. Kabuk kalınlığı orta seviyededir ve üzüm taneleri aromatik, tatlı-mayhoş bir lezzete sahiptir. Salkımlar konik şekilli olup, dolgun bir yapıya sahiptir. Salkım ağırlığı ise 300-1500 gram arasında değişmektedir. Erzincan Üzümü, sofralık kullanım için ideal bir türdür.
Ürünün Bileşimi Erzincan Üzümü'nün tanelerinde azot (%0.36), fosfor (%0.01), potasyum (%0.20), magnezyum (%0.008), kalsiyum (%0.04) oranları bulunurken, yapraklarında ise azot (%1.75), fosfor (%0.30), potasyum (%0.49), magnezyum (%0.11), kalsiyum (%1.47), demir (%66.0), çinko (%29.95) ve bakır (%36.25) gibi elementler yer almaktadır.
Üzümün Yetişme Koşulları Erzincan Üzümü, yöreye özgü coğrafi durum, iklim özellikleri, nem, sıcaklık ve rüzgar gibi faktörlerin etkisiyle yetişmektedir.
Coğrafi Durum: Erzincan Ovası, Doğu Anadolu Bölgesi'nde Fırat havzasının bir parçasıdır ve 38°18 - 40°42 doğu boylamları ile 39-40°06 kuzey enlemleri arasında yer alır. Bu bölge, genellikle 1300-1500 metre yükseklikteki yamaç arazilerinde, biriktirme konileri üzerinde kurulmuş bağlarla tanınır. Erzincan'da bağlar, Bayırbağ köyünde 1700 metreye kadar yükselir.
İklim Özellikleri: Erzincan'da en faydalı yağışlar kış, erken bahar ve hasadın ardından gelen sonbahar yağışlarıdır. Üzümler, kurak yaz dönemi boyunca özellikle mantar hastalıklarının oluşmasına engel olacak şekilde yağmur alır. Üzümler, Haziran ayının başından Eylül ortalarına kadar suya ihtiyaç duyar. Temmuz başı ile Ağustos ayının ilk haftasında en fazla su ihtiyacı vardır.
Nisbi Nem: Erzincan'daki ortalama nisbi nem %58 civarındadır. Nisbi rutubetin düşük olduğu ve sıcaklıkların yüksek olduğu durumlarda, fazla evapotranspirasyon nedeniyle üzümlerin yaprakları ve tanelerine zarar verebilir.
Sıcaklık: Erzincan Üzümü, yıllık ortalama sıcaklıkları 9-12°C arasında değişen bölgelerde yetişebilir. Erzincan’ın yıllık sıcaklık ortalaması 10.7°C olup, yaz aylarında ortalama sıcaklık 22.6°C’dir. Üzümlerin sağlıklı gelişebilmesi için sıcaklığın 15-20°C’nin altına düşmemesi gerekmektedir.


