UNICEF
UNICEF, 11 Aralık 1946’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla kurulan; başlangıçta “Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu (International Children’s Emergency Fund – ICEF)” adıyla ortaya çıkan bir Birleşmiş Milletler kuruluşudur. Amacı, İkinci Dünya Savaşı sonrası savaşın, yıkımın, yoksulluğun ve kitlesel yerinden edilmelerin ağır yükü altında kalan çocuklara acil yardım sağlamaktı.
1953 yılında UNICEF, BM bünyesinde kalıcı bir ajansa dönüştü; bu değişiklikle “International” ve “Emergency” sözcükleri resmî adından çıkarıldı, ancak UNICEF kısaltması korundu.
UNICEF’in temel amacı, “her çocuğun hayatta kalması, gelişmesi ve potansiyelini gerçekleştirmesi” için çalışmaktır. Kuruluşundan bu yana — nerede yaşarsa yaşasın — tüm çocuklara eşit, ayrım gözetmeyen bir şekilde yardım sağlamayı taahhüt etmiştir.
Evrensel Misyon ve Temel İlke
UNICEF, çocuklara yönelik yardım ve savunuculuğu odağına alan küresel bir kuruluş olarak doğdu. Misyonu yalnızca acil insani yardım sağlamak değil; aynı zamanda uzun vadeli, sürdürülebilir kalkınma, koruma, eğitim, sağlık, beslenme gibi alanlarda sistemsel değişim yaratmaktır.
Bu misyon; çocuk hakları, eşitlik, ayrım gözetmeme ve “her çocuk için adil fırsat” anlayışı üzerine kurulu. UNICEF, politik, dinsel, etnik veya coğrafi farklılıklara bakmaksızın; çocukları savunur ve destekler.
Özellikle vurgulanan bir ilke de “çocukların yararına öncelik”tir — yani politik çıkarlar, ekonomik faydalar veya yetişkin ihtiyaçları çocukların temel haklarının önünde tutulmaz. UNICEF’in tarihsel sloganlarından biri olan “There are no enemy children (Düşman çocuk yoktur)” ifadesi de bu evrensel bakışı özetler.

UNICEF’in Evrensel Misyon ve Temel İlkeleri. (Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)
UNICEF’in Küresel Evrimi ve Temel Çalışma Alanları
Kuruluşun ilk yıllarında, savaş sonrası Avrupa başta olmak üzere savaşın yıkıcı etkilerini yaşayan bölgelerde beslenme, aşı, sağlık, su sanitasyonu gibi insani yardım programları yürütüldü. UNICEF, 1950’lerden itibaren bu insani yardım yaklaşımını korurken kapsamını genişleterek çocuk sağlığı, eğitim, erken çocukluk gelişimi gibi alanlara yöneldi.
1960’lı yıllardan itibaren UNICEF, yalnızca yardım sağlayan bir fon değil; aynı zamanda bir kalkınma ve savunuculuk kuruluşu olarak şekillendi. Eğitim, sağlık, çocuk hakları, korunma, beslenme gibi alanlarda dünya çapında programlar geliştirdi.
1970’lerde, UNICEF’in sivil toplum ortakları ile yürüttüğü çalışmalar sonucunda çocuk haklarının küresel boyutta gündeme gelmesi sağlandı; bu süreç, 1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne de zemin hazırladı.
1965 yılında ise UNICEF’e, “uluslar-arasında kardeşliği, barışı ve çocuklara yönelik insani çalışmaları” nedeniyle Nobel Barış Ödülü verildi. Bu ödül, “çocukların refahı = barışın temeli” anlayışının uluslararası bir takdiri olmuştur.
Bugün UNICEF; 190’dan fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Küresel düzeyde; çocuk sağlığı, beslenme, su-hijyen, eğitim, korunma, acil insani müdahale, ergenlik dönemi desteği, çocuk haklarının savunulması gibi çok geniş bir alan yelpazesinde çalışmalar yürütmektedir.
UNICEF ve Türkiye: UNICEF Türkiye Milli Komitesi ve Programları
UNICEF Türkiye Milli Komitesi, UNICEF’in Türkiye’deki temsilcisi olarak çalışır. Türkiye’de 1951’den itibaren çocukların haklarının savunulması, korunması ve gelişimi için faaliyet göstermektedir.
Türkiye’de UNICEF’in odaklandığı başlıca alanlar: eğitim, çocuk koruma, sosyal politika, erken çocukluk gelişimi, ergenlik ve gençlik katılımı, beslenme, sağlık, mülteci ve göçmen çocukların entegrasyonu gibi konulardır.
Bu bağlamda, özellikle “kapsayıcı ve çocuk-merkezli eğitim” uygulamaları son yıllarda öne çıkmıştır. UNICEF, kamu kurumları ve sivil toplum ortakları ile birlikte; engelli çocukların, mülteci çocukların, ekonomik zorluk yaşayan, göçmen, dezavantajlı ailelerden gelen çocukların okulda eşit fırsatlarla yer almasını hedefleyen programlar yürütmektedir.
Örneğin: Engelli olan çocuklar için kapsayıcı erken çocukluk eğitimi projeleri; tanılama, aile destekleri, öğretmen kapasitesinin geliştirilmesi, yaratıcı materyallerin hazırlanması gibi çok yönlü bileşenler içerir.
Ayrıca UNICEF Türkiye; Türkçeyi ikinci dil olarak öğrenen mülteci çocuklara yönelik dil destekleri, okul dışı öğrenme destekleri, ulaşım ve materyal katkıları gibi uygulamalarla eğitime erişimi genişletmektedir.

UNICEF Türkiye çalışmaları. (Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)
Çocuğa Görelik İlkesi, Kapsayıcılık ve Hak Temelli Yaklaşım
UNICEF’in faaliyetleri ‘çocuğa görelik’ ve ‘hak temelli yaklaşım’ ilkeleri üzerine kuruludur. Bu yaklaşım, her çocuğa — yaşadığı yer, bedensel/ruhsal durumu, etnik kökeni, ekonomik durumu, cinsiyeti ne olursa olsun — eşit saygı, hak ve fırsat sağlanmasını hedefler.
Türkiye’de kapsayıcı eğitim anlayışı; engelli, mülteci, yoksul, göçmen veya dezavantajlı tüm çocukları kapsar. Bu, “öğrenciyi sisteme uydurmak” yerine “sistemi çocuğa göre dönüştürmek” anlayışıdır.
Öğretmen eğitimi, rehberlik, psikososyal destek, pedagojik materyaller, dil desteği, aile rehberliği gibi çok boyutlu bileşenler bu kapsayıcı yaklaşımı mümkün kılar. UNICEF, yalnızca akademik başarıyı değil; çocukların duygusal, psikolojik, sosyal gereksinimlerini de ele alır.
Neden Önemli? UNICEF’in Etkisi ve Değeri
- UNICEF, savaş sonrası yoksunluk ve yıkım altında kalan milyonlarca çocuğun hayatta kalmasını ve gelişmesini sağlamıştır.
- Kuruluş, çocuk hakları kavramının uluslararası alanda tanınmasında ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin oluşumunda önemli bir rol oynamıştır.
- UNICEF’in çalışmaları bireysel yardımla sınırlı değildir; sistemsel değişim, eşitlik, kapsayıcılık ve barış üretmeyi hedefler.
- Türkiye’de dezavantajlı çocukların eğitim, sağlık ve korunmaya erişimi UNICEF’in programlarıyla güçlenmiştir.

