23 Nisan 2025 tarihinde saat 12.49’da, Marmara Denizi Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin merkez üssünü İstanbul’un Silivri ilçesine yaklaşık 23 kilometre mesafede, deniz tabanında tespit etmiş; sarsıntının yerin 6,92 kilometre derinliğinde gerçekleştiğini açıklamıştır.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, depremin büyüklüğünü 6,1 olarak ölçmüştür. Sarsıntı, İstanbul genelinde ve Tekirdağ, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Yalova, Bursa, Edirne gibi çevre illerde hissedilmiştir. Deprem, özellikle Marmara Bölgesi’nin kıyı hattında geniş bir coğrafyada hissedilmiş; vatandaşların açık alanlara yönelmesine neden olmuştur.
Deprem anının kameralara yansıyan görüntüleri, 23 Nisan 2025 - TRT Haber
Öncü ve Artçı Depremler
23 Nisan 2025 tarihinde Marmara Denizi’nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki ana depremin öncesinde ve sonrasında çok sayıda sismik hareket kaydedilmiştir. Ana sarsıntıdan önce, saat 12.13’te aynı bölgede 3,9 büyüklüğünde bir öncü deprem meydana gelmiştir.
Ana depremin ardından ilk saat içerisinde büyüklükleri 4’ün üzerinde olan bir dizi artçı deprem kaydedilmiştir. Bu kapsamda saat 12.51’de Büyükçekmece açıklarında 4,4; saat 13.01’de 4,8; saat 13.02’de 4,5 ve 4,9 büyüklüğünde artçı sarsıntılar gerçekleşmiştir. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi verilerine göre, aynı gün içinde büyüklüğü 3,5 ile 4,9 arasında değişen çok sayıda artçı deprem meydana gelmiştir.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 23 Nisan günü saat 15.12 itibarıyla İstanbul ve çevresinde toplam 51 artçı sarsıntının kaydedildiğini açıklamıştır. 24 Nisan 2025 günü saat 09.00’a kadar toplam 266 artçı deprem kaydedilmiştir. Bu depremler, yer kabuğunun yaklaşık 6 ile 15 kilometre arasındaki derinliklerinde oluşmuştur.
Yetkili kurumlar, bu artçı sarsıntıların normal sismik süreçlerin bir parçası olduğunu ve bölgede birkaç gün boyunca hissedilebilir büyüklükte depremler yaşanabileceğini bildirmiştir. AFAD, vatandaşlara yapısal hasar riski taşıyan binalardan uzak durmaları ve yalnızca resmî kaynaklardan gelen bilgilere itibar etmeleri yönünde çağrıda bulunmuştur.
Toplumsal Tepkiler ve Tahliye Süreçleri
23 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen depremin ardından, İstanbul genelinde ve çevre illerde yoğun sismik etki nedeniyle açık alanlara yönelim gözlenmiştir. Sarsıntının hissedilmesiyle birlikte konut, iş yeri, eğitim kurumu ve kamu binalarından tahliyeler gerçekleşmiş; vatandaşlar parklar, meydanlar ve toplanma alanlarında toplanmıştır.
Taksim, Beşiktaş, Üsküdar, Kadıköy, Bağcılar ve Silivri gibi ilçelerde, Bağcılar Millet Bahçesi, Beşiktaş sahil hattı, Taksim Meydanı ve benzeri açık alanlarda yoğunluk oluşmuştur. Alışveriş merkezleri, üniversite kampüsleri, kamu hizmet binaları ve toplu ulaşım istasyonlarında geçici tahliye protokolleri uygulanmıştır.
Kent genelinde ulaşım yoğunluğu artmış; ana arterlerde trafik akışında yavaşlama yaşanmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yayımlanan verilere göre, sarsıntı sonrası kent içi trafik yoğunluğu %76 seviyesine kadar ulaşmıştır. Deprem sırasında toplu taşıma araçlarında seyir halindeki yolcuların kısa süreli tahliyeleri ve sefer durdurmaları uygulanmıştır.
Sağlık Hizmetleri ve Yaralanmalara İlişkin Durum
Afet sonrası doğrudan can kaybı yaşanmamış, ancak panik kaynaklı 236 kişi yaralanmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre yaralanmaların 173’ü İstanbul’da, 24’er vaka Tekirdağ ve Sakarya’da, 13’ü Bursa’da ve 2’si Yalova’da kaydedilmiştir. Yaralanmalar çoğunlukla yüksekten atlama, panikle düşme ve balkonlardan atlama gibi nedenlerle oluşmuştur. Yaralananlardan 221’i taburcu edilmiş; 15 kişinin hastanedeki tedavisi sürmektedir.
İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde, Kemalpaşa Mahallesi’nde 79 yaşındaki bir kişinin kaçmaya çalışırken yere düşerek başını çarptığı ve hastaneye kaldırıldığı rapor edilmiştir. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve 112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen sağlıkla ilgili ihbarlar ilgili ekiplerce değerlendirilmiş; hastanelerde ve sahada görevli tüm personel olağanüstü durum protokolüne göre konumlandırılmıştır. UMKE ve 112 ekipleri, deprem sonrası teyakkuz durumuna geçirilmiş; İstanbul ve çevre illerdeki sağlık hizmetleri kesintisiz şekilde sürdürülmüştür.
Sağlık Bakanlığı, ilk değerlendirmelere göre, kamu hastanelerinde hizmet akışını aksatacak herhangi bir durum tespit edilmediğini bildirmiştir. Bununla birlikte, tüm hastaneler yeniden denetime tabi tutulmuş ve acil sağlık altyapısı gözden geçirilmiştir.
Altyapı ve Ulaşım Durumu
Ulaşım ve altyapı tesislerinde yapılan ilk teknik kontrollerde yapısal bütünlüğü tehdit edecek bir durum tespit edilmemiştir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, şehir içi ve şehirler arası ulaşım sistemlerinde gözlemlenen herhangi bir kalıcı fiziksel hasara dair bulgu bulunmadığını açıklamıştır.
Kara yollarında yapılan yüzey ve viyadük kontrolleri neticesinde hasara rastlanmadığı belirtilmiştir. Raylı ulaşım sistemlerinde, özellikle metro, tramvay ve füniküler hatlarında, seferler geçici olarak durdurulmuş; ardından protokollere uygun denetimler tamamlanınca kademeli olarak normale dönülmüştür. Teleferik hatları ve istasyonlardaki asansör sistemleri, denetim süresince geçici süreliğine devre dışı bırakılmıştır.
Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanı’nda yapılan operasyonel alan kontrollerinde, pist, taksi yolu, apron ve terminal bölümlerinde herhangi bir güvenlik riski oluşturacak durum rapor edilmemiştir.
Kent genelinde içme suyu altyapısı, kanalizasyon sistemleri, doğalgaz iletim hatları ve elektrik şebekeleri üzerinde yapılan taramalarda, hizmet sürekliliğini engelleyecek nitelikte herhangi bir arıza veya kaçak belirlenmemiştir. Belediyelere bağlı teknik ekipler ve ilgili kamu kuruluşları, altyapı unsurlarının izlenmesine ilişkin çalışmalarını sürdürmektedir.
Kamu Kurumlarının Açıklamaları ve Koordinasyon Faaliyetleri
Depremin ardından merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında koordinasyon süreci başlatılmıştır. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında afet grubu temsilcilerinin Ankara’daki Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi'ne intikal ettiğini açıklamıştır. İstanbul Valiliği öncülüğünde saha tarama faaliyetleri ve kriz yönetimi çalışmaları yürütülmüştür.
İstanbul AFAD İl Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve ilçe kaymakamlıklarına bağlı birimler, hasar tespiti, bilgi aktarımı ve lojistik destek amacıyla kriz masaları oluşturmuştur. İstanbul Valisi Davut Gül’ün başkanlığında kriz yönetimi süreci koordine edilmiştir.
İçişleri, Sağlık, Ulaştırma ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıkları kendi görev alanlarına ilişkin saha incelemelerini tamamlamıştır. Bakan Kurum, 1399 yapı ihbarı alındığını, 7 yapının az hasarlı olduğunu açıklamıştır. RTÜK ve İletişim Başkanlığı, medya organlarını yalnızca resmi kaynaklardan alınan bilgileri paylaşmaları konusunda uyarmıştır.
Eğitim, Sosyal ve Dijital Hizmetler
Milli Eğitim Bakanlığı, okul binalarında herhangi bir ciddi yapısal sorun tespit edilmediğini bildirmiştir. Okul bahçeleri, afet toplanma alanı kapsamında kamu kullanımına açılmıştır. İstanbul genelindeki tüm ilk ve orta dereceli okullar ile vakıf ve devlet üniversitelerinde 24-25 Nisan tarihlerinde eğitime ara verilmiştir. Tekirdağ, Kocaeli ve Yalova’da da 24 Nisan’da eğitime ara verilmiştir. Kamu kurumlarında çalışan engelli, hamile, malul gazi ve 10 yaşından küçük çocuğu bulunan personel, belirtilen tarihlerde idari izinli sayılmıştır. Sağlık ve güvenlik birimlerinde görevli personel bu uygulamanın dışında tutulmuştur.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, psikososyal destek ekiplerini görevlendirmiştir. Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) ve Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (m-TOD), vatandaşlara iletişimde SMS ve internet tabanlı mesajlaşma uygulamalarını tercih etmeleri yönünde çağrıda bulunmuştur.
Hava Gözetim Faaliyetleri
Deprem sonrası koordinasyon faaliyetlerine destek amacıyla milli insansız hava araçları (İHA) devreye alınmıştır. Baykar tarafından geliştirilen Bayraktar AKINCI ve Bayraktar TB2 İHA'lar, Çorlu ve Keşan’dan havalanarak İstanbul semalarında görev yapmıştır. Bayraktar AKINCI “KAYI01” koduyla, TB2 İHA’lar ise “BAYKAR01” ve “T464” uçuş kodlarıyla görev uçuşları gerçekleştirmiştir. Bu İHA’lar, hasar tespiti, alan taraması ve kriz koordinasyonu görevlerinde kullanılmıştır.