Köken
"Aba" kelimesinin etimolojik kökeni, Arapçadaki ‘abā' (عباء) veya ḳabā' (قباء) sözcüklerine dayanır ve "keçe cübbe" anlamını taşır. Bu sözcük, aynı zamanda Aramice/Süryanice'deki ḳəbayā (קביא) kelimesiyle de ortak kökene sahiptir.
Kullanım Alanları
- Giyim Malzemesi: Bu sözcük, yün liflerinden dokunan, oldukça dayanıklı ve kalın bir kumaşı ifade eder. Ayrıca bu kumaştan üretilen şalvar, hırka, yelek, palto ve benzeri giysileri tanımlamak için kullanılmıştır. Genellikle karakteristik deve tüyü rengiyle bilinir.
- Toplumsal Konum Belirleyicisi Olarak: Özellikle eski dönemlerde, esnaf ve yoksul kesimler tarafından sıkça tercih edilen bir giysi olması nedeniyle, kişinin toplumsal veya ekonomik durumunu ima etmek amacıyla kullanılmıştır. Sünbülzâde Vehbî'nin "Mâl-i mevcûdu edip mahv ü hebâ / Yakışır mı giyesin sonra abâ" dizelerinde görüldüğü üzere, bireyin maddi sıkıntılar yaşamasını ve basit bir aba giymek zorunda kalmasını betimleyebilir.
- Dini Sembol: Dervişlerin giydiği hırka gibi dini ve mistik giysileri anlatmak için kullanılmıştır. Bu bağlamda, dünyevi bağlılıklardan sıyrılmayı ve ruhsal bir yaşam biçimini benimsemeyi sembolize eder. Yahyâ Kemal'in "Abâ var, post var, meydanda er yok" ifadesinde görüldüğü gibi, dervişliğin dışsal işaretleri mevcut olsa da, ruhen olgunlaşmış şahsiyetlerin eksikliğini vurgular.
- Mecazi Anlamda: Geniş ve bol formu nedeniyle, örtücü veya kapsayıcı bir anlamda mecazi olarak da kullanılabilir. "Üzerinde abası, içinde gamı vardı" gibi ifadelerle, kişinin dış görünüşüyle iç dünyası arasındaki uyumu veya çelişkiyi ifade edebilir.



