Abdülmecid Efendi Köşkü, İstanbul’un Üsküdar ilçesinde yer alan Abdülmecid Efendi Korusu içinde, geç Osmanlı dönemine tarihlenen bir konut-selamlık yapısıdır. Köşk, 1880-1885 yılları arasında inşa edilmiş; 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren hem sanat ve edebiyat çevrelerinin buluşma mekânı hem de çeşitli toplantıların yapıldığı bir merkez olarak kullanılmıştır. Günümüzde köşk ve koru, Koç Topluluğu çatısı altındaki kurumlarca korunmakta ve sosyal/kültürel işlevlerle yaşatılmaktadır.
Abdülmecit Efendi Köşkü (İstanbul Büyükşehir Belediyesi)
Konum ve Kapsam
Yapı, Üsküdar’daki Abdülmecid Efendi Korusu içinde, özgün yerleşim düzenini büyük ölçüde koruyan bir peyzaj içinde yer almaktadır. Korunun ağaçlandırılması döneminde Avrupa fidanlıklarından çeşitli türlerde fidanlar getirildiği belirtilmektedir. Köşkün bugün ayakta olan ana kütlesi selamlık yapısıdır; harem ve müştemilat birimleri günümüze ulaşmamıştır.
İnşa Süreci ve İlk Dönem
Köşk, 1880-1885 arasında Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından av köşkü olarak yaptırılmıştır. İnşa için 20.000 ve mefruşat için 8.000 Mısır altını harcama yapıldığı bilgisi aktarılmaktadır. Ardından yapı, II. Abdülhamid tarafından satın alınarak amcazadesi Halife Abdülmecid Efendi’nin kullanımına tahsis edilmiştir. Bu dönem, köşkün Abdülmecid Efendi’nin yazlık ikameti ve resim çalışmalarını yürüttüğü bir mekân olarak öne çıktığı yıllardır.
Abdülmecid Efendi Köşkü Girişi (İstanbul Büyükşehir Belediyesi)
Mülkiyet ve Kullanım Değişimleri
1924’te hilafetin ilgasını izleyen tasfiye sürecinde köşk Hazine’ye (İstanbul Defterdarlığı) geçmiştir. Köşk, Defterdarlık sonrasında Kalkavan ailesinin mülkiyetine geçmiş, sonrasında Yapı Kredi Bankasının kurucusu Kazım Taşkent tarafından satın alınarak korunmuş; günümüzde ise Koç Topluluğu tarafından sosyal tesis olarak kullanılmaktadır.
Mimari Üslup ve Olası Mimar
Köşkün mimari dili, 19. yüzyıl barok üslubunun ahşapta uygulanmış bir yorumu ile Osmanlı ve Mısır üslubu öğelerini birleştirir. Mimarı hakkında kesin belge bulunmamakla birlikte, dönemin tanınmış mimarlarından Alexandre Vallaury’ye atıf yapan değerlendirmeler mevcuttur.
Köşkün ana giriş kapısı ve her iki yanındaki anıtsal duvarın Abdülmecid Efendi tarafından planlanmış olabileceği; dış kapı süslemesinde Mısır üslubunun benimsendiği belirtilmektedir. 1903’te yapıda esaslı bir dekorasyon değişikliğinin yapıldığı; 1987’de anıtsal “Selamlık Kapısı”nın ahşap kanat ve saçaklarının yenilenip kalem işlerinin onarıldığı kaydedilmektedir.
Abdülmecid Efendi Köşkü ve Korusu (İstanbul Büyükşehir Belediyesi)
Plan Şeması ve Katlar
Mevcut yapı, bodrum, zemin ve bir normal kattan oluşan üç katlı bir selamlıktır. Toplam kullanım alanı yaklaşık 1.860 m²’dir. Zemin kat, Türk evi geleneğinin geç bir örneğine karşılık gelen “orta sofalı” plan kurgusuna sahiptir. Giriş, zemini çinilerle kaplı geniş bir sofaya açılır; sofaya sol yanda bir eyvan, sağ yanda ise üst kata çıkan anıtsal nitelikli merdiven eşlik eder. Sofanın dört köşesinde dört oda bulunur; sofaya göre arka kısımda bahçeye açılan geniş bir oda yer alır. Zemin kattaki iki yan odanın gerisinde, kazanılan mekânlara servis hacimleri yerleştirilmiştir.
Üst katta orta sofanın tavan mimarisi ve dekorasyonu öne çıkar. Hacmi büyütme arzusunu destekleyen perspektifli duvar resimleriyle iç mekân derinliği güçlendirilmiştir. Sofanın Bağlarbaşı yönündeki içerlek balkona üç kapıdan çıkılır; bu kapıların sofa yönünde dekoratif amaçlı arabesk kemerler bulunur. Üst kat köşelerindeki iki ön odadan sağdaki, Kütahya çinileriyle bezelidir ve “Çinili Oda” adıyla anılır; Halife Abdülmecid’in kızı Dürrüşehvar Sultan’ın burada doğduğuna dair bir rivayet aktarılır. Soldaki odada daha yalın bir dekorasyon anlayışı benimsenmiş; ahşap panolar kısmen altın varakla bezenmiştir. Yapı konturunun dışına taşan ve zeminde 10 betonarme kolona oturan hacim, anlatımlarda “yemek odası” olarak anılır; bu odada pencerelerin üzerinde alçı işçilikli tepe pencereleri bulunur. Üst kat arka bahçe yönünde, havuza bakan ince-uzun bir balkon ve üç kapıyla çıkılan bir iç sofa düzeni yer alır; burada metal doğrama ve renkli camlı bir sistem görülür. İç sofaya bitişik iki odadan soldaki renk ve kapı düzeniyle “hanım misafir kabul odası” izlenimi verir; sağdaki odanın tavan tezyinatında panolar halinde kasideler bulunur.
Merdiven, Kapılar ve Kitabeler
Zemin kattan üst kata çıkan geniş ve rahat merdivenin sağ duvarında, H. Avni Lifij imzalı ve 1922 tarihli bir resim yer alır. Merdivenin altında, köşkün harem yönüne açılan ve dıştan küçük bir saçakla korunan “koltuk kapısı” bulunur. Ana girişteki anıtsal “Selamlık Kapısı” üzerinde kufî hatla “Allah’tan başka galip yoktur” ibaresinin yer aldığı belirtilmektedir.
Abdülmecid Efendi Köşkü (Seda Nur Korkmaz)
İç Mekân Donatımı ve Bezeme Programı
Zemin kattaki arka oda, çini kaplı zemine ve iki köşedeki odak unsurlarına (mermer çeşme ve çinili ocak) sahiptir. Çeşmenin üstünde Sultan Mehmed Reşad’ın tuğrası ve altında “Padişahım çok yaşa” yazısı; çinili pano üzerinde Enbiyâ Suresi’nde geçen “Her şeyi sudan diri kıldık” ayeti bulunur. Sofanın girişe bakan çini kaplı koruyucu bölümde “Allah’ım bizi ateşten (Cehennem’den) koru, azat et, iyilerle beraber Cennet’e koy” mealli ayet kitabeleri belirtilmiştir. Çinilerin bir köşesinde, yapımcısını tanımlayan “Muhammed Emin bin Telamiz-i Muhammed Hilmi Kütahya 1321” ibaresi kaydedilmiştir. Üst kat tavan tezyinatı, renk ve düzen bakımından yapının en klasik süsleme anlayışını yansıtan örnekleri barındırır.
Koru ve Peyzaj Düzeni
Korunun ağaçlandırılmasında Avrupa fidanlıklarından “nadide” türlerin getirildiği bilgisi, alanın 19. yüzyıl sonu/20. yüzyıl başındaki peyzaj düzenleme anlayışıyla uyumlu bir ithal-fidan pratiğine işaret eder. Köşk, inşa edildiği dönemde “iki yüz dönüme yakın” bir koruluk içinde konumlanmıştır.
Sanatsal ve Toplumsal İşlevler
Abdülmecid Efendi döneminde köşk, av ve tatil işlevlerinin yanı sıra resim çalışmalarına ve sanatsal toplantılara ayrılmış; II. Meşrutiyet sonrasında da siyasi toplantılara sahne olmuştur. Abdülmecid Efendi’nin sanatçılarla düzenli buluşmalar gerçekleştirdiği, girişteki salonun havuz çevresinde müzikli/şiirli gecelerin tertip edildiği aktarılır. 1916’da Abdülhak Hâmid’in Finten adlı piyesinin yayımlanmasını kutlamak üzere yaklaşık altmış şair ve sanatçının katıldığı bir öğle yemeği verildiği de köşkün kültürel yaşamındaki temas noktalarından biri olarak zikredilmektedir.
Koruma, Restorasyon ve Güncel Kullanım
1987’de anıtsal Selamlık Kapısı’nın ahşap kanat ve saçakları yenilenmiş, orijinal kalem işleri onarılarak günümüze ulaştırılmıştır. Köşk, 20. yüzyıl boyunca el değiştirmiş; 1970’lerden itibaren Yapı Kredi’yle ilişkili bir koruma sürecine girmiş; 2011’de Koç Holding Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı tarafından satın alınarak korunmaya alınmıştır. Bugün köşk ve koru, Koç Topluluğu bünyesinde sosyal/kültürel amaçlarla kullanılmaktadır.