KÜRE LogoKÜRE Logo
sb-image
Ali Saip Ursavaş
İstihbarat, Güvenlik Ve Askeri Çalışmalar+1 Daha
Ali Saip Ursavaş (1885-1939), Şanlıurfa’nın Fransız işgalinden kurtarılmasında rol oynamış, Cumhuriyet döneminde milletvekilliği ve İstiklal mahkemesi başkanlığı yapmış bir Osmanlı subayı ve siyaset adamıdır.
fav gif
Kaydet
kure star outline
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

ChatGPT Image 22 May 2025 11_02_28.png
Ali Saip Ursavaş
Doğum
1885Revandız
Ölüm
26 Eylül 1939Kadirli
Rütbe
Binbaşı
Meslek
Asker
Eser
Kilikya Faciaları ve Urfa'nın Kurtuluş Mücadeleleri

Ali Saip Ursavaş (1885, Revandız – 26 Eylül 1939, Kadirli), Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde askerlikten siyasete uzanan farklı alanlarda görev almış, kurtuluş savaşında merkezi noktada bulunan askerlerden biridir. Urfa’nın kurtuluşundaki liderliği, çok sayıda savaşa fiilen katılması ve TBMM’nin ilk dönemlerinde etkin siyasette bulunması onu Cumhuriyet tarihinin tanınan figürlerinden biri haline getirmiştir. Yaşadığı dönemin sosyal, siyasal ve askeri dinamiklerini bizzat tecrübe eden toplayan Ali Saip Ursavaş; hatıralarından istiklal mahkemelerine, meclis faaliyetlerinden bölge direnişlerine kadar çok sayıda başlıkta takip edilebilir tarihi izler bırakmıştır.

Gençliği ve Eğitimi

Ali Saip Ursavaş, 1885 yılında Revandız'da doğdu. Babası emekli teğmen Emin Efendi’ydi. Dönemin Osmanlı coğrafyasında doğan her çocuk gibi o da çok uluslu, çok dilli, çatışmalı ve çelişkili bir dünya içerisinde büyüdü. Asker bir ailenin çocuğu olması onu erken yaşta askeri disipline ve devlet hizmetine yönlendirdi. Harp Okulu’na genç yaşta girerek, 14 Ekim 1905’te süvari subayı olarak mezun oldu.


Aynı yıl Harp Akademisi’ne kaydoldu. Sicil kaydında kısa boylu, buğday tenli ve siyah gözlü olarak tanımlanan Ali Saip, zamanının genç Osmanlı subayı prototipini yansıtmaktaydı. 1912’de üsteğmen, 1917’de yüzbaşı, 1924’te binbaşı rütbesine yükseldi. 1913’te jandarma sınıfına geçerek özellikle iç güvenlik ve kırsal kontrol konusunda uzmanlaştı. Eğitim hayatı yoluyla yalnızca askeri teknikte değil, dönemin politik ve stratejik yapısı konusunda da tecrübe edindi.

Kariyeri ve Başarıları

Ali Saip Ursavaş, Subaylık mesleğine adım attıktan sonra Osmanlı Devleti’nin çözülme sürecine denk gelen kritik savaşlarda görev aldı. Trablusgarp Savaşı sırasında Derne cephesinde görev yaparken burada Mustafa Kemal ile tanıştı. Bu dönem, onun hem askeri hem de siyasal bilincinin geliştiği bir süreç oldu. Trablusgarp’ta 5. derece, Balkan Savaşı'nda 4. derece Mecidi Nişanları ile ödüllendirildi. Ayrıca harp madalyası ve kıdem zammı aldı.


Birinci Dünya Savaşı yıllarında Deyrizor, Halep, Şam ve Musul gibi merkezlerde görev yaparken, özellikle Deyrizor'daki faaliyetleri dikkat çekti. Yöredeki aşiretlerle kurduğu ilişkiler sayesinde İngiliz casusu Lawrence’ın etkisindeki Aneze Aşireti’ni Osmanlı tarafına kazandırmış ve bu başarısı nedeniyle üç yıl kıdem zammı ile ödüllendirilmiştir.


1919 yılında Kadirli Jandarma Bölük Komutanı olarak göreve başladığında bölgede Fransız işgali altında karmaşa ve Ermeni çeteleri-Türk kuva-yı milliyesi çatışmaları yaşanmaktaydı. Fransız yetkililerle iş birliği yapıyor görüntüsü vererek bilgi toplayan ve bir süre Ermeni jandarmalarla iş birliği içinde çalışmış gibi gözüken Ali Saip, aslında Kuva-yı Milliye ile bağlantı kurmanın yollarını aramaktaydı. Fransız yetkililerle arasındaki güven ilişkisini kullanarak önce Cezmi Bey üzerinden, ardından doğrudan Tufan Bey ile Kuva-yı Milliye’ye katılma görüşmelerini gerçekleştirdi. Nihayet Aralık 1919 sonunda Urfa Jandarma Tabur Komutanlığı’na atanarak işgale karşı doğrudan mücadeleye geçti.

Öne Çıkan Çalışmaları ve Katkıları

Urfa’daki görevine başlar başlamaz örgütlenmeye girişen Ali Saip, aşiret reisleriyle temasa geçti. 28 Ocak 1920 tarihinde planlanan ayaklanma, çeşitli nedenlerle 31 Ocak’a, ardından 22 Şubat’a ertelendi. Nihayet 21-22 Şubat gecesi, Urfa’da ayaklanma başladı. Urfa’da konuşlanan 560 kişilik Fransız birliğine karşı, jandarma kuvvetleri, mahkumlar ve silahlandırılmış halkla birlikte direniş başlatıldı. Fransızlarla aylar süren çatışmalar sonunda, 10 Nisan 1920’de Urfa işgalden kurtuldu.


Ali Saip, bu süreçte “Namık” takma adıyla yazışmalar yapmış, direnişi hem içeriden hem dışarıdan koordine etmiştir. Urfa'nın kurtuluşundan sonra, 1920’de I. Dönem TBMM’ye Urfa milletvekili olarak katılmıştır. Meclis'te bulunduğu süre boyunca Güney Cephesi ve Musul bölgesinde özel siyasi görevler üstlenmiş; bölge halkına Milli Mücadele'nin gereklerini anlatmış, propaganda faaliyetlerinde bulunmuştur. Görev yaptığı El-Cezire Cephesi Komutanlığı, başarısını TBMM Başkanlığı’na özel olarak bildirmiştir.


1925 yılında Şeyh Said İsyanı sonrası kurulan Şark İstiklal Mahkemesi’nin başkanlığına atanması, ona cumhuriyet rejimi açısından duyulan güvenin bir göstergesi olarak yorumlanmıştır. Bu süreçte yürüttüğü davalar kamuoyunda geniş yankı uyandırmış, mahkemenin görev süresince aldığı kararlar eleştirilmiş ya da savunulmuştur.

Kişisel Hayatı

Ali Saip Ursavaş, Esma Fehime Hanım ile evliydi. Çiftin Perihan ve İstiklal adında iki kızı, Timur ve Bozkurt adında iki oğlu vardı. Aile hayatı konusunda kaynaklarda fazla bilgi yer almamakla birlikte, görev odaklı ve disiplinli bir yaşam sürdüğü anlaşılmaktadır. Özellikle eşinin direniş sürecinde haberleşme işlerinde görev alması, eşler arasında güven temelli bir ilişki olduğunu göstermektedir.

Son Yılları ve Vefatı

1935 yılında, Çerkez Ethem’in Atatürk’e karşı planladığı bir suikast girişimi ile ilişkili olduğu iddiaları nedeniyle dokunulmazlığı kaldırılarak yargılandı. Suikast planıyla doğrudan ilgisi bulunmasa da kaçakçılarla irtibatı gerekçesiyle zan altında kaldı.


1936 yılında beraat etti ancak bu olay, Atatürk’le arasındaki ilişkiyi kalıcı olarak kopardı. Hasan Rıza Soyak aracılığıyla yeniden görüşme talepleri cevapsız kaldı. 1939 yılında VI. Dönem milletvekilliği devam ederken 26 Eylül günü Adana’nın Kadirli ilçesinde vefat etti ve Adana Asri Mezarlığı’na defnedildi.

Miras ve Etkisi

Ali Saip Ursavaş, Cumhuriyet tarihinin hem kurucu hem de tartışmalı figürlerinden biri olarak ulusal bellekte yer edinmiştir. Urfa’daki mücadelesi halk arasında destansı bir direniş olarak anlatılagelmiştir. Öte yandan, hatıralarını kaleme aldığı Kilikya Faciaları ve Urfa’nın Kurtuluşu adlı eseri dönemin diğer aktörleri tarafından eleştirilmiş, olayları tek taraflı yansıttığı ileri sürülmüştür.


Adı Urfa’da bir lise, bir kışla ve çeşitli cadde/sokaklara verilmiştir. Soyadı Kanunu sonrasında kendisine “Ursavaş” soyadı bizzat Atatürk tarafından verilmiştir. Askerlik hizmet süresi 21 yıl, kıdem zamlarıyla birlikte toplam 34 yılı aşan bir devlet kariyerine sahiptir.

Kaynakça

“Ali Sâib Ursavaş (1885–1939).” Atatürk Ansiklopedisi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2025. https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/detay/180/Ali_Sâib_Ursavaş_(1885-1939)


“Ali Saib Ursavaş.” Biyografya. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2025. (Alınan görsel yapay zeka yardımıyla keskinleştirilmiş, çözünürlüğü artırılarak renklendirilmiştir). https://www.biyografya.com/tr/biographies/ali-saib-ursavas-b54db6b5


İlyas, Ahmet. “Millî Mücadelede Önemli Bir Şahsiyet: Ali Saip Ursavaş.” Turkish Studies 10, no. 9 (2015): 241–250. https://doi.org/10.7827/TURKISHSTUDIES.7470


Kılıç, Ezgi. Ali Saip Ursavaş’ın Biyografisi ve Faaliyetleri. Yüksek lisans tezi, Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2025. http://acikerisim.harran.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11513/3184/ALİ%20SAİP%20URSAVAŞ.pdf?sequence=1&isAllowed=y

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarSevgi Kıraç10 Mayıs 2025 14:23
KÜRE'ye Sor