Amos Antik Kenti, Türkiye’nin Muğla ili, Marmaris ilçesi, Turunç Mahallesi sınırlarında yer alan antik kenttir. Antik kent, Hisar Burnu olarak da bilinen Asarcık Tepesi’nin üzerinde konumlanmıştır. Amos, Marmaris’e yaklaşık 20 km mesafede olup doğuya doğru uzanan bir yarımada üzerinde yer almaktadır. Kuzeyde ve güneyde doğal koylarla çevrili olan bu bölge, tarih boyunca stratejik ve ekonomik bir öneme sahip olmuştur.
Kent, Turunç’tan yürüyerek yaklaşık 1 saat, Kumlubük’ten ise yarım saat süren bir yürüyüşle ulaşılabilen bir noktadadır. Amos’un çevresinde bulunan koylar, antik dönemde küçük ölçekli liman işlevi görmüş ve kentin deniz ticaretinde yer almasına olanak tanımıştır.
Amos Antik Kenti'nde bulunan amforalar. (Anadolu Ajansı)
Tarihsel Gelişim ve Önemi
Amos, Karia Khersonesos’undaki (Bozburun Yarımadası) antik yerleşimlerden biri olarak bilinmektedir. Arkeolojik bulgular, kentin M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren yerleşime açık olduğunu göstermektedir. Amos’un en erken tarihsel kaydı ise M.Ö. 5. yüzyıla ait olup Atina Vergi Listeleri’nde “Amioi” olarak geçtiği görülmektedir. Bu dönemde kent, Attika-Delos Deniz Birliği’ne yıllık vergi ödeyen bir üye olarak kaydedilmiştir.
M.Ö. 408 yılında Lindos, İalysos ve Kamiros kentleri birleşerek Rhodos devletini oluşturduğunda, Amos ve çevresindeki yerleşimler bu yeni siyasi yapının bir parçası haline gelmiştir. Böylece Amos, Rhodos’un Peraia’sına dahil olmuş ve Lindos tarafından yönetilmiştir. Kentin Helenistik Dönem boyunca Rhodos ile sıkı ekonomik ve siyasi ilişkiler içinde olduğu, kira sözleşmeleri ve arkeolojik bulgular ile kanıtlanmaktadır. Özellikle tarımsal üretim ve toprak kiralamaya dair sözleşmeler, Amos’un ekonomik faaliyetlerine ışık tutmaktadır.
M.Ö. 227 yılında Rhodos’ta meydana gelen büyük deprem, Amos ve çevresini de etkilemiş ancak kent kısa sürede toparlanarak varlığını sürdürmüştür. M.Ö. 201’de Makedon Kralı V. Philippos'in kısa süreli işgaline uğrayan kent, M.Ö. 197’de Rhodos’un zaferiyle yeniden özgürlüğüne kavuşmuştur. Roma’nın bölgedeki hâkimiyetinin artmasıyla birlikte Amos, M.S. 2. yüzyıla kadar Rhodos egemenliği altında kalmış, ardından bölgedeki diğer kentler gibi Roma yönetimi altına girmiştir.
Mimari Yapılar ve Kent Planlaması
Amos, Helenistik dönemin tipik bir tahkimatlı tepe yerleşimi olarak inşa edilmiştir. Kentin surları, kuleleri ve şehir kapıları güçlü bir savunma sistemini ortaya koymaktadır. Amos’un en dikkat çeken yapıları tiyatro ve küçük bir tapınaktır.
- Kent Surları: Amos’un etrafı surlarla çevrili olup bu surların inşasında poligonal ve rektagonal taş işçiliği kullanılmıştır. Kentin güvenliğini sağlamak için stratejik noktalara yerleştirilen kuleler ve şehir kapıları, Amos’un askeri savunmaya verdiği önemi göstermektedir.
- Tiyatro: Amos, Rhodos Peraia’sındaki dört tiyatrodan birine sahiptir. Yaklaşık 1000 kişilik kapasiteye sahip olan tiyatro, kuzey yamaca yaslanmıştır. Yapının sahne binası, orkestra ve oturma sıraları belirgin bir plana sahiptir. Amos tiyatrosu, Kastabos ve Kıran Gölü kutsal alanındaki tiyatrolarla benzerlikler göstermektedir. Helenistik dönemde inşa edilen tiyatro, kentin sosyal ve kültürel hayatına dair önemli ipuçları sunmaktadır.
- Tapınak (Apollon Samnaios Kutsal Alanı): Akropolisin batısında yer alan tapınak, Helenistik dönemde Lindos’un dini etkisiyle inşa edilmiştir. Tapınağın Apollon Samnaios’a adandığı düşünülmektedir. Amos’taki tapınak, Lindos’taki Athena Lindia Kutsal Alanı ile benzerlikler göstermektedir.
- Nekropolis: Amos’un nekropol alanı, kuzeydeki küçük koyun yamaçlarına doğru yayılmıştır. Kentin nekropol alanı, farklı dönemlere ait gömü geleneklerine dair veriler sunmaktadır.
Ekonomik ve Ticari İlişkiler
Amos’un ekonomik yapısı tarımsal üretime dayanmaktaydı. Bulunan epigrafik belgeler, kentin tarım arazilerini kiraya verdiğini göstermektedir. Kent, Rhodos ve Knidos ile güçlü ticari ilişkiler kurmuş, özellikle amfora ticaretinde önemli bir noktaya gelmiştir.
2019 yılında yapılan arkeolojik yüzey araştırmalarında ele geçen seramikler, Amos’un Arkaik dönemden itibaren bir yerleşim merkezi olduğunu ve Helenistik dönemde yoğun bir ticaret ağına sahip olduğunu göstermektedir. Amos’ta ele geçen Rhodos ve Knidos amforaları, kentin Akdeniz ticaretindeki rolünü kanıtlamaktadır.
Amos Antik Kenti, Karia Khersonesos’unun önemli yerleşimlerinden biri olarak tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olmuştur. Kent, Helenistik dönemde Rhodos Peraia’sına dâhil olmuş ve ekonomik faaliyetleriyle ön plana çıkmıştır. Arkeolojik bulgular, Amos’un yerleşim tarihinin M.Ö. 6. yüzyıla kadar uzandığını ve Helenistik dönemde refah içinde olduğunu göstermektedir. Kentin tiyatrosu, tapınağı, surları ve nekropolü, Amos’un antik dönem boyunca gelişmiş bir yerleşim olduğunu ortaya koymaktadır.