Atatürk’ün cenazesinin İstanbul’dan Ankara’ya nakli, Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 tarihinde İstanbul’da vefat etmesinin ardından başlayan cenaze sürecini ifade etmektedir. Bu süreç hem modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu liderine duyulan resmî ve toplumsal saygının bir tezahürü hem de devlet protokolü çerçevesinde organize edilen çok aşamalı bir süreç olmuştur. Atatürk’ün naaşı, vefatından yaklaşık on beş yıl sonra, 10 Kasım 1953 tarihinde Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir’e nakledilene dek geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi’nde muhafaza edilmiştir. Bu süreçte cenazenin İstanbul’dan Ankara’ya nakli, tarihsel ve diplomatik yönüyle dikkat çeken bir devlet töreni olarak gerçekleştirilmiştir.

Devlet Erkanı ve Tören Alanı (AA)
Cenaze Töreni Öncesi Hazırlıklar
Mustafa Kemal Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda vefat etmesi üzerine, 11 Kasım 1938 sabahı naaşı katafalka konulmuş ve halkın ziyaretine açılmıştır. Yoğun katılımla gerçekleşen ziyaretin ardından 16 Kasım günü yapılan resmî törenle naaş, Dolmabahçe Sarayı’ndan alınarak donanmanın tahsis ettiği Zafer torpidosu ile Sarayburnu’na getirilmiş, buradan da Yavuz zırhlısına nakledilmiştir.
Yavuz zırhlısı, Atatürk’ün cenazesini İstanbul’dan İzmit Körfezi’ne taşımakla görevlendirilmiştir. Cenaze gemisine eşlik eden donanma birlikleri arasında savaş gemileri de yer almış; böylece deniz yoluyla yapılan nakil, tam anlamıyla bir devlet törenine dönüştürülmüştür.
Yavuz Zırhlısı (AA)
Cenazenin İzmit’ten Ankara’ya Kara Yoluyla Nakli
Yavuz zırhlısının İzmit Körfezi’ne varışının ardından Atatürk’ün naaşı, İzmit Garı’nda bekleyen özel cenaze treniyle Ankara’ya taşınmak üzere karayoluyla tren istasyonuna götürülmüştür. Naaş, disiplinli bir organizasyonla özel olarak hazırlanmış vagona yerleştirilmiş ve Ankara’ya hareket edilmiştir.
Cenaze treni güzergâh boyunca çok sayıda şehir, kasaba ve köyden geçerken halkın saygı duruşu ile karşılanmıştır. Devlet erkânının yanı sıra vatandaşların da büyük ilgi gösterdiği bu süreç, millî bir yas ve bağlılık göstergesi olarak değerlendirilmiştir. Tren, 20 Kasım 1938 sabahı Ankara Garı’na ulaşmıştır.
Ankara’daki Tören ve Geçici Kabir
Ankara’da karşılanan Atatürk’ün naaşı, tören eşliğinde Etnografya Müzesi’ne doğru taşınmıştır. Bu taşıma sırasında askerî kortejler, devlet görevlileri ve yabancı ülke temsilcileri yer almıştır. 21 Kasım 1938 tarihinde Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine yerleştirilen naaş, 15 yıl boyunca burada muhafaza edilmiştir.
Bu süreçte, Anıtkabir projesinin tamamlanması beklenmiş ve Anıtkabir’in inşasının 1953 yılında tamamlanmasıyla birlikte naaş, 10 Kasım 1953’te düzenlenen yeni bir devlet töreni ile ebedî istirahatgâhı olan Anıtkabir’e nakledilmiştir.
![]()
Atatürk'ün Cenazesi, 10 Kasım 1953'te Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e Nakli Öncesinde Katafalkta (AA)
Uluslararası Katılım ve Diplomatik Temsil
Atatürk’ün cenaze törenleri yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası kamuoyunda da büyük yankı uyandırmıştır. İstanbul ve Ankara’daki törenlere birçok ülke temsilcisi katılmıştır. Aralarında İngiltere, Sovyetler Birliği, Fransa, Almanya, İran, Irak ve Yunanistan gibi devletlerin bulunduğu çok sayıda ülke, resmî delegasyonlarla cenaze törenlerine iştirak etmiş; bu da Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çapındaki etkisinin bir göstergesi olmuştur.
Atatürk’ün cenazesinin İstanbul’dan Ankara’ya nakli, sadece bir devlet liderinin defin süreci değil, aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin sembolik olaylarından biri olmuştur. Planlı ve aşamalı biçimde gerçekleşen bu süreç, hem devlet erkânı hem de halkın katılımıyla millî bir yas merasimine dönüşmüştür. Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna duyulan saygının ve minnettarlığın bir göstergesi olarak tarihsel kayıtlarda yerini almıştır.
![]()
Başbakan Adnan Menderes (sağda), Cumhurbaşkanı Celal Bayar (sağ 2), CHP Genel Başkanı İsmet İnönü (arka sol 2), Meclis Başkanı Refik Koraltan (sol 2), Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Atadan (solda), İçişleri Bakanı Mehmet Ethem (arka sağda), 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün Naaşının Anıtkabir'e Nakli Töreninde (AA)


