Aydos Kalesi, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, Sultanbeyli ilçesi sınırları içinde yer alan Bizans döneminden kalan bir savunma yapısıdır. Yapı, stratejik konumu nedeniyle hem Bizans hem de Osmanlı dönemlerinde önemli bir askerî merkez olarak kullanılmıştır. Kale, günümüzde gerçekleştirilen arkeolojik kazılar ve restorasyon çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılmış, Bizans mimarisi, Osmanlı fethi anlatıları ve halk efsaneleriyle ilişkilendirilen çok katmanlı bir tarihî miras niteliği taşımaktadır.
Konumu
Aydos Kalesi, Doğu Roma (Bizans) döneminde inşa edilmiş bir savunma yapısıdır. Kale, adını aldığı Aydos Dağı üzerinde, deniz seviyesinden 325 m yükseklikte bir tepeye yerleştirilmiştir; dış duvarlarından itibaren yaklaşık 26.000 m²’lik bir alanı kaplamaktadır. Konum olarak Sultanbeyli ilçe sınırları içindedir; İstanbul şehir merkezinin yaklaşık 36 km doğusunda ve Marmara Denizi’nin 8 km kuzeyindedir. Bu yerleşim, bölgeye hâkim bir topografya üzerinde kuruludur.
Yapının tarihsel adı Aetos’tur ve Yunancada “kartal” anlamına gelmektedir. Aetos adı zaman içinde Aydos biçimini almıştır.
Aydos Kalesi (Anadolu Ajansı)
Tarihçe
Bizans Dönemi
Doğu Roma İmparatorluğu döneminde 11-12. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. O dönemki ismiyle Kostantinopolis’in sınırlarını korunması için inşa edilmiş ve Aydos Tekfurluğunun yönetim merkezi olmuştur.
13. yüzyıl sonlarında bölgede askerî hareketlilik görülmüştür. 1326–1328 yıllarında Kocaeli Yarımadası’nın büyük bölümü Osmanlı denetimine geçince, Bizans ile Osmanlı arasındaki sınır Aetos–Pentikion (günümüzde Pendik) hattında belirlenmiştir. Kalenin Bizans kale sistemi içindeki işlevi, anayollar ve akarsu güzergâhlarına dayalı yeni savunma anlayışıyla ilişkilendirilmiştir.
Osmanlı Fethi ve Sonrası
Âşık Paşazâde’nin aktardığına göre Orhan Gazi, Aydos’un fethi için Abdurrahman Gazi, Akça Koca ve Konur Alp’i görevlendirmiştir. Osmanlı kuvvetleri önce Semendra (Samandıra) Kalesi’ni ele geçirmiş, ardından Aydos’u kuşatmıştır. Kuşatma sırasında tekfurun kızının gönderdiği mektupla içeriden sağlanan yardım ve gece baskını anlatısı, kalenin ele geçirilmesine dair erken Osmanlı kaynaklarında yer almıştır. Fetihten sonra Abdurrahman Gazi’nin kaleyi akın merkezi hâline getirdiği, Aydos’un çevredeki yerleşim ve geçitlere yakınlığı nedeniyle Osmanlı akınları açısından bir üs işlevi gördüğü belirtilmiştir.
Aydos Kalesi (Sultanbeyli Belediyesi)
Arkeolojik Kazılar
2010–2018 yılları arasında İstanbul Arkeoloji Müzeleri başkanlığında yürütülen temizlik ve kazı çalışmalarında surlar, burçlar, seğirdim merdivenleri, kapılar, su sistemleri, sarnıçlar, kilise, barınma/yaşam birimleri ve tahıl depoları açığa çıkarılmıştır. Bizans dönemine ait buluntulara ek olarak az sayıda Osmanlı ve tarih öncesi bulgu da ele geçmiştir.
Mimari Yapısı
Sur Sistemi ve Burçlar
Kale, altısı iç savunma duvarına, altısı dış savunma duvarına bağlı olmak üzere toplam on iki burca sahiptir. Yarım daire formlu burçlar horasan harcı ve yerel taşlarla, yer yer tuğla kullanımıyla inşa edilmiştir. Özgün giriş kapısının bulunduğu I numaralı burçta Bizans’ın XIII–XIV. yüzyıla özgü “kaset duvar tekniği” uygulanmış olup, bu burcun dönem eki niteliği taşıdığı değerlendirilmektedir. Burcun seğirdim merdivenlerinin bir kısmı ve üst kısımdaki seki izleri korunmuştur.
Sarnıçlar
Kalenin kuzeyindeki I numaralı sarnıç almaşık (tuğla-taş) örgülüdür; horasan bağlayıcı kullanılmış, iç yüzeyler su sızdırmaz harçla sıvanmıştır. Mevcut durum üzerinden hesaplanan kapasite yaklaşık 300 m³’tür; su iletimine ilişkin künkler farklı noktalarda saptanmıştır. Doğudaki diğer sarnıcın planı dikdörtgendir ve güneye doğru daralmaktadır; mevcut hacme göre yaklaşık 450 m³ depolama kapasitesine sahiptir. Üst örtüyü taşıyan dikmelerin taban izleri ve su getiren künkler yerinde belirlenmiştir.
Aydos Kalesi Genel Görünüm (Aydos Kalesi)
Kilise
Sur içindeki kazılarda Orta Bizans dönemine ait üç nefli bir kilisenin izleri açığa çıkarılmıştır. Kuzeyde bitişik bir şapel bulunmaktadır. Apsis bölümünde synthronon elemanı saptanmıştır. Bema alanında parapet levhaları ve ayakları (templon payeleri) ile ambon parçaları bulunmuştur. Apsisin iç yüzeyinde fresk kalıntıları tespit edilmiş, naos bölümünde sütunlar, kaideler ve impost başlık belirlenmiştir. Kullanılan mermerlerin Prokonnisos (Marmara Adası) kökenli olduğu gözlemlenmiştir. Üst örtü sistemi kesinleşmemiş olmakla birlikte mevcut verilerle bir illüstrasyon oluşturulabilmiştir.
Tahıl Ambarı
Kuzeydoğuda yer alan ve kuzey–güney doğrultusunda uzanan yapı, 21,06 m uzunluk ve 8,43 m genişliğe sahiptir; birbirine bitişik dört dikdörtgen bölümden oluşmaktadır. Duvarlar horasan harçlı moloz taştandır; bölümler arası geçiş için kapı boşlukları tespit edilmiştir. Yapıda karbonlaşmış buğday ve bakla kalıntıları bulunmuş, plan özellikleri Roma dönemi granarium örnekleriyle benzerlik göstermektedir. Bu veriler, yapının depo/tahıl ambarı işlevi görmüş olabileceğini göstermektedir.
Restorasyon
Aydos Kalesi’nde restorasyon çalışmalarına 2010 yılında başlanmıştır. Sur duvarlarına ilişkin arkeolojik kazı, projelendirme ve uygulama 2010–2014 arasında; sur içi mimari yapılara yönelik süreç 2015–2018 arasında tamamlanmıştır. Çevre düzenlemeleri 2022 yılında tamamlanmış ve alan ziyarete yönelik olarak düzenlenmiştir.
Edebî ve Mitolojik Bağlam
Aydos’un fethi, erken Osmanlı kaynaklarında tekfur kızının içeriden sağladığı yardımla gece baskını motifiyle yer almıştır. Arifî’nin “Osmannâme”sindeki bir minyatürde tekfur kızının saç örgülerini surlardan sarkıttığı ve Abdurrahman Gazi’nin bu sayede kaleye tırmandığı sahne tasvir edilmiştir.
Tarihe Açılan Kapı Aydos Kalesi Belgeseli (Sultanbeyli Belediyesi)
Aydos Kalesi, Bizans savunma sistemi içinde stratejik bir sınır karakolu olarak inşa edilmiş, Osmanlı döneminde ise fetihle birlikte yeni bir askerî ve kültürel anlam kazanmıştır. Arkeolojik kazılar, yapının Bizans dönemi mühendisliği ve bölgedeki erken yerleşim izleri hakkında önemli veriler sunmuştur. Restorasyon çalışmalarıyla özgün mimari unsurları ortaya çıkarılan kale hem tarihsel hem de mitolojik anlatıların kesiştiği bir mekân kimliği taşımaktadır. Bu özellikleriyle Aydos Kalesi, İstanbul’un tarih öncesinden Osmanlı dönemine uzanan çok katmanlı geçmişinin somut bir temsilcisi durumundadır.