KÜRE LogoKÜRE Logo
BlogGeçmiş
Blog
Avatar
Ana YazarBerk Büyükarslan11 Ekim 2025 05:53

Bosna'nın Fay Hattı: Sırp Cumhuriyeti ve Jeopolitik Güç Mücadelesi

fav gif
Kaydet
kure star outline

Bosna Hersek, 1995 Dayton Anlaşması'ndan bu yana en ciddi siyasi krizlerinden birini yaşıyor. Bu kriz, ülkenin Yugoslav İç Savaşı'ndan beri süregelen kırılgan devlet yapısını tehdit ediyor ve Avrupa'nın güneydoğu kesiminde istikrarsızlık sarmalına yol açıyor. Saraybosna merkezÎ hükûmeti ile Sırp çoğunluklu kuruluş Sırp Cumhuriyeti, diğer adıyla Republika Srpska (RS) arasında giderek tırmanan çatışma, sadece bir iç çatışma olmaktan öte, Rusya ile Avrupa Birliği'nin (AB) stratejik çıkarlarının çatıştığı jeopolitik bir sıcak noktaya doğru evrilmekte.


Rusya yanlısı Milorad Dodik'in liderliğindeki RS yönetimi, Bosna devletinin temellerini ve onu korumak için tasarlanmış uluslararası çerçeveyi sorgulayan kurumsal bir başkaldırı kampanyası yürütüyor. Öte yandan, Avrupa Birliği Bosna'da toprak bütünlüğünü ve AB katılım sürecine uyan bir hükûmeti destekliyor. 30 yıldır devam eden barış süreci bu noktaya nasıl geldi?


Bugünkü durumu anlamak için öncelikle Bosna'nın iç savaş sonrası yönetim yapısına bakmak gerekir. Dayton Anlaşmaları, Bosna Hersek için oldukça ademimerkeziyetçi ve karmaşık bir hükûmet yapısı oluşturdu ve esasen iki büyük ölçüde özerk varlıktan oluşan tek bir devlet yarattı. Bu devlet, Bosna Hersek Federasyonu (FBiH) ve Sırp Cumhuriyeti (RS) ile özerk Brčko Bölgesi olmak üzere etnik yönetimlere bölündü. Merkezî devlet üçlü başkanlık ve Bakanlar Kurulu'nu muhafaza ederken, siyasi gücün çoğu (özellikle idare, polis ve vergilendirme ile ilgili olanlar) varlıklara devredilmiştir. FBiH, her biri kendi hükûmetine sahip on kantona bölünmüş olması nedeniyle daha da karmaşıktır. Uluslararası Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR) tarafından denetlenen bu karmaşık, katmanlı sistem, Boşnak, Sırp ve Hırvat etnik gruplarının çıkarlarını dengelemek, barışı sağlamak amacıyla tasarlanmış ancak karar alma sürecinin yavaşlamasına ve siyasi manzaranın parçalanmasına neden olmuştur.


Mevcut siyasi kriz, RS Cumhurbaşkanı Milorad Dodik aleyhindeki yasal işlemlerle önemli ölçüde şiddetlendi. Şubat 2025'te Bosna devlet mahkemesi, Dodik'i uluslararası Yüksek Temsilci Christian Schmidt'in kararlarına karşı gelmekten suçlu buldu. Mahkeme, Dodik'i bir yıl hapis cezasına çarptırdı ve altı yıl boyunca siyasi görevde bulunmasını yasakladı. Bu karar, 1 Ağustos 2025 tarihinde temyiz mahkemesi tarafından onandı. Bosna Hersek devlet mahkemesi daha sonra bir yıllık hapis cezasını yaklaşık 18.660 avro para cezasına çevirdi ancak Dodik'i RS başkanlığından uzaklaştırma ve siyasi faaliyetlerden men etme kararını onadı. Mahkemenin nihai kararının ardından, Bosna Hersek Merkez Seçim Komisyonu (CEC) 6 Ağustos'ta Dodik'in RS Cumhurbaşkanı olarak görevini resmen iptal etti. Siyasi boşluk ve Dodik'in istifa etmeyi reddetmesi üzerine CEC, Sırp Cumhuriyeti için 23 Kasım 2025'te erken cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını duyurdu.


Dodik, mahkemenin kararını ve CEC'nin kararını kamuoyuna açık bir şekilde reddetti ve Bosnalı Sırp milletvekillerinin desteğiyle görevde kalacağını açıkladı. RS Ulusal Meclisi (RSNA) hızla bu kararı destekledi. 22 Ağustos'ta RSNA, CEC'in kararını reddetmek, erken cumhurbaşkanlığı seçimini reddetmek ve Dodik'in cumhurbaşkanı olarak görevine devam etmesini talep etmek için oy kullandı. Ayrıca RSNA, vatandaşlara Dodik'in mahkumiyetini ve Yüksek Temsilcinin otoritesini kabul edip etmediklerini sormak için 25 Ekim 2025 tarihinde bir referandum yapılmasını onayladı. Bu hareket, “mahkeme kararını halk oylamasına sunmanın hukukun üstünlüğüne aykırı olduğunu” belirten AB tarafından eleştirildi. Dodik, iktidarını pekiştirmek amacıyla daha geniş bir iktidar koalisyonu oluşturmak için RS'de bir hükûmet değişikliği de başlattı.

Jeopolitik Satranç Tahtası: Rusya'nın Rolü ve Batı'nın Bölünmesi

Bosna'daki kriz, özellikle Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi içindeki derin jeopolitik bölünmelerle daha da şiddetleniyor. Rusya, Dodik'in yanında yer alarak ona önemli siyasi destek sağlıyor. Moskova, Yüksek Temsilciyi istikrarsızlığın başlıca kaynağı olarak görüyor ve Schmidt'i gerilimi tırmandırmak ve Bosna Hersek'in iç işlerine karışmakla suçluyor. Hem Rusya hem de Çin, Schmidt'in otoritesini tanımıyor ve OHR'nin kapatılmasını talep ediyor. Bunu yabancı denetimin gayrimeşru bir kalıntısı olarak nitelendiriyor. Rusya'nın stratejisi, istikrarsızlığı teşvik ederek, Sırbistan ve Sırp Cumhuriyeti ile olan tarihî bağlarını kullanarak Batı Balkanlar'ın Avrupa-Atlantik entegrasyonunu engellemeyi amaçlıyor.


Buna karşılık, P3【1】 (Fransa, İngiltere ve ABD) ve AB dahil olmak üzere Batılı güçler, Bosna Hersek'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemektedir. Dodik'in eylemlerini hukukun üstünlüğüne ve Dayton çerçevesine yönelik tehlikeli bir meydan okuma olarak görmektedirler. Özellikle AB, mahkeme kararlarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ancak Batı'nın tutumunda potansiyel çatlaklar olduğuna dair işaretler vardır. ABD'deki Trump yönetimi, AB'nin Schmidt'e verdiği güçlü desteğin aksine, OHR'ye karşı ikircikli bir tutum sergilemiş; Rusya ve Çin'in görüşlerine daha yakın, siyasi izolasyonist bir tavır almıştır. Bu bölünme, uluslararası toplumun krizin derinleşmesi ihtimalinde birleşik bir cephe oluşturma yeteneğini zayıflatabilir.

Stratejik Hedef: Orijinal Dayton'a Dönüş

Dodik'in söylemleri genellikle ayrılıkçı olsa da stratejik hedefi acil bir bağımsızlık ilanı olmaktan daha incelikli olabilir. Analistler, kampanyasının Yüksek Temsilcinin “Bonn Yetkileri”ni kullanarak merkezî devlet kurumlarını oluşturup güçlendirmeden önceki “orijinal Dayton Anlaşmaları”na geri dönülmesini zorlamayı amaçladığını öne sürüyor. Amaç, on yıllardır süren devlet inşasını geri almak ve RS için yüksek derecede özerklik sağlamak, böylece merkezî hükûmeti fiilen felce uğratmak ve tüm uluslararası denetimi ortadan kaldırmaktır. Dodik, devlet mahkemesine, OHR'ye ve diğer ulusal kurumlara meydan okuyarak, RS'nin devlet içinde bir devlet olarak işlev gördüğü ve tüm ulusal politikalar üzerinde fiili veto hakkına sahip olduğu bir siyasi gerçeklik yaratmaya çalışmaktadır.


Direkt bir bağımsızlık oylamasından ziyade, on yıllardır süren devlet inşasını Boşnak halkından geri almak ve Sırp azınlık için yüksek derecede özerklik sağlamak, böylece merkezî hükûmeti fiilen felce uğratmak ve tüm uluslararası denetimi ortadan kaldırmak orta-uzun vadede daha ulaşılabilir bir hedef olarak gözüküyor. Dodik, devlet mahkemesine, OHR'ye ve diğer ulusal kurumlara meydan okuyarak RS'nin devlet içinde bir devlet olarak işlev gördüğü ve tüm ulusal politikalar üzerinde fiili veto hakkına sahip olduğu bir siyasi gerçeklik yaratmaya çalışmaktadır.


Öte yandan ideolojik olarak bakarsak Republika Srpska'daki siyasi manevraların temelinde, “Srpski Svet” veya Türkçe adıyla “Sırp Dünyası” diyebileceğimiz etno milliyetçi ideoloji yatmaktadır. Rusya'nın “Russkiy Mir” (Rus Dünyası) kavramını yansıtan bu kavram, egemen sınırlara bakılmaksızın tüm Sırpların tek bir etki alanı altında siyasi ve kültürel olarak birleşmesini savunmaktadır. Bu ideoloji Bosna Hersek, Karadağ ve Kosova gibi komşu ülkelerdeki Sırp nüfusu, bu devletlerin vatandaşları olarak değil, Belgrad ile uyum içinde olması gereken tek ve bölünmez bir Sırp ulusunun parçası olarak görmektedir. Etno milliyetçi çizgide ilerleyen bu ideolojinin Sırp azınlık üzerinde sahip olduğu etki şüphesiz ki Sırbistan ve Bosna-Hersek arasındaki gerilimi tırmandırma potansiyeline sahiptir.

Belirsiz Bir Gelecek ve Avrupa Güvenliği İçin Sonuçları

Bosna-Hersek hükûmeti tehlikeli bir çıkmaza girmiştir. Yasayı uygulamaya koyma ve Dodik'i tutuklama girişimleri, yaygın bir kargaşaya yol açma ve RS liderliğini daha da radikalleştirme riskini taşıyabilir. Ancak bu meydan okumayı kabul etmek Bosna devletini güçsüz hâle getirecek ve devletin dağılması için bir emsal teşkil edecektir.


Savunma açısından bakıldığında, Batı Balkanların istikrarı, daha geniş anlamda Avrupa güvenliği ile doğrudan bağlantılıdır. AB liderliğindeki barış gücü misyonu EUFOR ALTHEA, önemli bir caydırıcı unsur olmaya devam etmektedir ve görev süresinin Ekim ayında yenilenmesi beklenmektedir. NATO da Saraybosna'da bir karargâh bulundurmakta ve komşu Kosova'daki KFOR misyonu aracılığıyla önemli bir varlık göstermektedir. Bu güçler teorik olarak yerel şiddet olaylarını kontrol altına almak için yeterlidir ancak siyasi bir çözümün yerini tutamazlar. Bosna Hersek'te daha geniş çaplı bir çatışmaya sürüklenilmesi, potansiyel göç akınları ve kötü niyetli aktörlerin, özellikle Rusya'nın, yararlanmak isteyeceği bir güvenlik boşluğu yaratılması gibi ciddi sonuçlar doğuracaktır. Kriz, Balkanlardaki barışın kendi kendine sürdürülebilir olmadığını ve iç siyaset ile uluslararası kararlılığın kırılgan dengesine bağlı olduğunu açıkça hatırlatmaktadır.

Kaynakça

Bandović, Igor.  "Serbian World, a threat to European integration and stability of the Western Balkans." Reunir Horizon. Son Erişim: 11. 10. 2025. https://reunir-horizon.eu/serbian-world-a-threat-to-european-integration-and-stability-of-the-western-balkans/.


Prelec, Marko. "Bosnia in Deadlock as Serbs Strain for Exit." International Crisis Group. Son Erişim: 11. 10. 2025. https://www.crisisgroup.org/europe-central-asia/bosnia-and-herzegovina/bosnia-deadlock-serbs-strain-exit


Security Council Report. "Bosnia and Herzegovina, October 2025 Monthly Forecast." Security Council Report. Son Erişim: 11. 10. 2025. https://www.securitycouncilreport.org/monthly-forecast/2025-10/bosnia-and-herzegovina-14.php


Sito-sucic, Daria. "Bosnia sets early election in Serb region as crisis deepens." Reuters. Son Erişim: 11. 10. 2025. https://www.reuters.com/world/bosnia-sets-early-election-serb-region-crisis-deepens-2025-08-28/


Zweers, Wouter, Jérôme de Ryck ve Barbora Šliogerytė. Security and Stability Scenarios for the Western Balkans: Are the EU, NATO and the Netherlands Prepared? Clingendael Report. The Hague: Netherlands Institute of International Relations 'Clingendael'. Son Erişim: 11. 10. 2025. https://www.clingendael.org/publication/security-and-stability-scenarios-western-balkans

Dipnot

[1]

P3, nükleer güce sahip üç büyük batılı küresel güç için kullanılır (Fransa, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri).

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Blog İşlemleri

KÜRE'ye Sor