Can Yücel, 21 Ağustos 1926 tarihinde İstanbul'un Kumkapı semtinde dünyaya geldi. Babası Hasan Âli Yücel, annesi Gülsüm Refika Hanım'dır. Babası Hasan Âli Yücel, şair, yazar, felsefe hocası, maarif müfettişi ve İsmet Paşa kabinesinin Milli Eğitim Bakanı olarak tanınır; Konservatuvar ve Köy Enstitüleri'nin kurucusudur. Can Yücel'in siyasi iktidara karşı duruşu ile babasının iktidarın adamı oluşu arasında bir ilişki ve çatışma olduğunu belirtmiştir. Ailesinin ilk çocuğu Samime'nin ölümünün ardından, Can ve Canan adını verdikleri ikizleri dünyaya gelmiştir. En küçük kız kardeşinin adı ise Gülümser'dir. Büyükbabası Ali Rıza Bey'in Mevlevî kimliği, büyükannesi Neyir Hanım'ın aydın kişiliği ve babasının hem kültür hem de politika adamı olması, Can Yücel'in mizacının ve sanatçı kişiliğinin şekillenmesinde yönlendirici etkilere sahip olmuştur.
Eğitim Hayatı
İlköğrenimine ikizi Canan'la birlikte Boğaziçi İlkokulu'nda başlamıştır. Üçüncü sınıftan itibaren yatılı okumak zorunda kalmıştır. Lise öğrenimini Atatürk Lisesi'nde tamamlamıştır. Burada Nâzım Hikmet okuduklarını, dünya edebiyatını tanıdıklarını ve Latince öğrendiklerini aktarmıştır. Lise arkadaşı Gazi Yaşargil ile birlikte insanı ve tüm doğayı kapsayan "metahümanist" sevgi ve saygı düşüncesini imgelemişlerdir. Lise sonrası Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Klasik Filoloji Bölümü'ne girmiş, bir süre Alman filolojisi okumuştur.
Edebi Çevre ve Etkileşimler
Edebiyat dünyasına "Yazma" adlı eseriyle 1950'li yıllarda giriş yapmıştır. İlk şiirlerinde Garip şiirinin etkisi görülür. Garip şiirinin kısa ve öz anlatımı, Can Yücel'in ilk şiirlerinde içerikle birlikte, sonraki şiirlerinde ise yapısal anlamda etkinliğini sanat yaşamının sonuna dek sürdürmüştür. İkinci Yeni akımının izlerine bazı şiirlerinde rastlamak mümkündür, ancak bu akımı "yanlış tercüme hareketi" olarak eleştirmiş, kendi şiirinde "açık eksiltme" taraftarı olduğunu belirtmiştir. İkinci Yeni şairlerinden Turgut Uyar ve Edip Cansever'i başarılı bulmuş, İlhan Berk'i ise biçimci ve özenti bulmuştur. Cemal Süreya'yı kendisine en yakın bulduğu ve sevdiği şair olarak tanımlamıştır. Şiir çevirileriyle Dylan Thomas, E. E. Cummings, Ezra Pound ve T. S. Eliot gibi Batılı şairlerden etkilenmiştir. Türk edebiyatında en çok beğendiği ve en başarılı şair olarak gördüğü Nâzım Hikmet'tir. Nâzım'ın şiirinin taklit edilemez olduğunu düşünmüş, onun algılama sistemine yeniden varmayı hedeflemiştir. Yakın arkadaşı Metin Eloğlu da Türk şiirinde kendisine en yakın gördüğü isimlerdendir. İkisi de Garip akımından beslenmiş ancak Can Yücel dünya şiiriyle hesaplaşarak özgünlüğe yönelmiştir. Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'i Türk edebiyatındaki önemli şairlerden saymıştır. Üniversite yıllarında Ahmet Muhip ve Cahit Sıtkı'yı da tanımış ve onlardan istifade etmiştir. Enver Gökçe ve Ahmet Arif'le de yakın arkadaşlık kurmuştur.
Politik Kimliği ve Hapis Yılları
1946'da çok partili düzene geçilmesiyle birlikte muhalifliği siyasal bir kimlik kazanmış, Demokrat Parti'yi destekledikten sonra sol kanattaki sanatçı ve politikacılarla yakınlaşmıştır. 1965'ten itibaren İşçi Partili olduğunu söylemiştir. 12 Mart döneminde, Türkçeye çevirdiği bir kitap yüzünden on beş yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Toptaşı ve Adana Cezaevi'nde geçirdiği bu dönem, hem hayatında hem sanatında bir dönüm noktası olmuştur. Bu yıllar yoğun bir şekilde şiire yönelmesine ve muhalif kimliğinin daha da belirginleşmesine zemin hazırlamıştır. "Bir Siyasinin Şiirleri" (1974) adlı kitabı, bu dönemin ürünüdür ve şairin geniş kitlelerle daha yaygın bir şekilde buluşmasını sağlamıştır. Hayatının sonuna dek muhalif/devrimci çizgisinden ödün vermemiştir.
Vefatı
Hayatının son yıllarını Eski Datça'da ailesiyle birlikte geçirmiştir. 12 Ağustos 1999 tarihinde, tedavi gördüğü hastanede bademcik kanseri nedeniyle vefat etmiştir.
Öne Çıkan Eserleri
- "Sevgi Duvarı" (1974)
- "Ölüm ve Oğlum" (1976)
- "Rengâhenk" (1982)
- "Gökyokuş" (1984)
- "Canfeda" (1987)
- "Çok Bi Çocuk" (1988)
- "Kısa Devre" (1990)
- "Kuzgunun Yavrusu" (1990)
- "Gece Vardiyası Albümü" (1993)
- "Güle Güle/Seslerin Sessizliği" (1993)
- "Gezintiler" (1994)
- "Maaile" (1995)
- "Seke Seke" (1997)
- "Alavara" (1999)