Çay, Afyonkarahisar ilinin doğusunda, Afyonkarahisar–Konya karayolu üzerinde, il merkezine 48 kilometre uzaklıkta bulunan bir ilçedir. Ege, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin kesiştiği noktada, Sultan Dağları’nın kuzey eteklerinde yer almaktadır. İlçe, 1958 yılında kurulmuştur. İdari sınırları doğuda Sultandağı, güneyde Yalvaç, batıda Şuhut ve Afyonkarahisar, kuzeyde ise Bolvadin ile çevrilidir. 2024 TÜİK verilerine göre nüfusu 29.459dur.

Çay İlçesi (Çay Belediyesi)
Coğrafya
Çay, geniş ve düz alanlarıyla ova görünümündedir ve 1010 metre rakımıyla İç Anadolu Platosu karakteri taşır. İlçenin güneyinde yer alan Sultan Dağları, bölgenin en yüksek noktalarını oluşturur; bunlar arasında 2610 metre rakımlı Gelincikana Tepesi, 2519 metre rakımlı Toprak Tepe ve 2063 metre rakımlı Kırkkaya Tepe bulunmaktadır. İlçenin yüzey yapısı III. (Neojen) ve IV. Zamanların alüvyon topraklarından oluşmuştur.
Arazisinin yaklaşık %20’sini (16.243 hektar) göl ve bataklık alanlar kaplar. Karamık Bataklığı (Karamık Gölü) deniz seviyesinden 1000 metre yüksekliktedir ve Bozan ile Karakuş Dağları’ndan inen sularla beslenir. İlçenin kuzeydoğusunda yer alan Eber Gölü ise deniz seviyesinden 967 metre yüksekte olup yaklaşık 125 km² yüzölçüme sahiptir.
İklim
İlçe, İç Anadolu’ya uyum gösteren tipik kara iklimine sahiptir. Yazlar sıcak, kışlar sert ve soğuk geçer. Temmuz ve Ağustos ayları dışında her ay yağış alır. Yıllık ortalama yağış miktarı yaklaşık 300 kg/m² olup, Kasım–Mart ayları arasında yağışlar genellikle kar, diğer aylarda ise yağmur şeklindedir.
Tarihçe
İlk yerleşim tarihine dair kesin kayıt bulunmamakla birlikte, Çay ilçesinin geçmişi Eski Tunç Çağı’na kadar uzanır. Cumhuriyet Köyü Höyüğü, Karamık Köyü Höyüğü, Geneli Köyü Höyüğü, Geneli Gölbaşı Köyü Höyüğü, Küçük Karacaören Kara Musa Höyüğü ve Devederesi Höyüğü gibi arkeolojik alanlar bu döneme ışık tutmaktadır.
Helenistik dönemde, Mısır Kralı Ptolemaios, Suriye Kralı Seleukos ve Trakya Kralı Lysimakhos’un ittifak ordusu ile Gelene Kralı Antigonos arasında M.Ö. 301 yılında yapılan İpsos Meydan Savaşı, ilçe topraklarında gerçekleşmiştir. Roma döneminde bölge, Frigya Paroreia içinde yer almıştır. Roma İmparatorluk çağında “Julia” adını taşıyan ve önemli bir ticaret merkezi olan yerleşim, Men Tapınağı gibi dini yapılarla dikkat çekmiştir.
Selçuklu Türklerinin Anadolu’ya gelişi sırasında bölgenin hangi komutanlarca fethedildiğine dair kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, Haçlı Seferleri sırasında tahrip olan kasabaya 1155 yılında Selçuklu Devleti tarafından Oğuz Türkleri yerleştirilmiş ve adı “Çay Değirmeni” olarak değiştirilmiştir. 1278 yılında Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde beylerden Yakupoğlu Yusuf Bey tarafından yaptırılan Taş Cami ve Kervansaray, dönemin önemli yapıları arasında yer alır.
Selçukluların ardından bölge sırasıyla Eşrefoğulları, Sahipataoğulları ve Germiyanoğulları’nın yönetimine girmiş, 1429 yılında Germiyan Beyi II. Yakup’un vasiyeti üzerine Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Milli Mücadele döneminde Çay, 2 Nisan 1921 tarihinde Yunan kuvvetleri tarafından işgal edilmiş, 3 Nisan 1921’de Türk ordusu tarafından kurtarılmıştır. 21 Ağustos 1921’de ikinci kez işgal edilen ilçe, 24 Eylül 1921’de tekrar Türk ordusu tarafından geri alınmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk ve Çay İlçesi (Çay Belediyesi)
Ekonomi
İlçe ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Hububat, haşhaş, şeker pancarı, patates, fasulye ve ayçiçeği üretimi yapılmaktadır. Meyvecilikte ise özellikle vişne öne çıkmaktadır. Türkiye’nin önemli vişne üretim merkezlerinden biri olan Çay’da, her yıl Temmuz ayının ikinci haftasında geleneksel Vişne Festivali düzenlenmektedir.
Doğal Güzellikler ve Mesire Yerleri
İlçe sınırlarında yer alan Eber Gölü, “kopak” adı verilen yüzen adacıkları, nilüfer çiçekleri, sazlıkları ve su kuşlarıyla dikkat çeker. Göl, turna ve sazan gibi balık türlerinin yanı sıra çeşitli su kuşlarına ev sahipliği yapar. Karamık Gölü (Karamık Bataklığı) ise kamışlık alanları ve turna balığı ile bilinir.
İlçedeki önemli mesire yerleri arasında Çağlayan Parkı, Sultan Dağları eteğinde, Çay Deresi vadisinin başlangıcında yer alır ve adını 28 metre yükseklikten düşen şelalesinden alır. Kanlıyer Kavaklığı ise çocuk parkı, spor alanı ve piknik yerleriyle yaz aylarında ve özel günlerde halkın ilgi gösterdiği alanlardandır.
Tarihi Yapılar
Taş Cami (Medrese)
1278 yılında inşa edilen yapı, başlangıçta medrese olarak yapılmış, daha sonra camiye dönüştürülmüştür. Külliye içinde çeşme, kervansaray ve hamam yer alır. Selçuklu mimarisinin önemli örneklerindendir.
Taşhan (Kervansaray)
Taş Cami külliyesi içinde yer alır, kışlık bölüm günümüze ulaşmıştır.
Esirüddin Ebheri Türbesi
13. yüzyılda yaşamış astronom ve filozof Esirüddin Ebheri’ye aittir.
Tur Ali Türbesi
13. yüzyılda yaşamış Tur Ali Bey için yapılmıştır.

Esa Dede Türbesi (Çay Belediyesi)


